Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '07

     
    Kategori
    Güncel
     

    Telekom grevi

    Ülkemizde ilk defa Telekom greve gitti. Neden gittiğini sorulduğunda hükümette bile en yetkilisi dahi "anlamadığını" açıkça söylemiştir.

    Belki grevi detaylandırıldığında uzlaşılmayan maddeler çıkması doğaldır. Ancak boyutunu fazla genişletmeden bakıldığında hakikaten grev anlamsızlaşıyor.
    Çünkü bakıyorsun bir tarafta 26 bin çalışan ve bu çalışanlar tüm geleceklerini burdaki işin devamlılığına endekslemiş, borca girmiş, çoluk çocuğu ile yaşamını belli bir standarta alıştırmış grev keyfiyeti olmayan insanlar, diğer tarafta ise dünyanın 13. Telekom büyüğü ve Türkiyenin Telekom devi olduğunu söyleyen, yardımları ile binlerce öğrenciye karne hediyesi veren 30 a yakın birinci sınıf okul yapan yardım için eli açık, Telekomun özelleştirmesinde taksitlerini dahi beklemeden nakit verebilen, nakit sorunu olmayan ve hizmette kamu ağırlığından kurtulup daha özel ruhla hizmet etme niyeti taşıyan, gelişme için zaman kaybına tahammülü olmayan dev kuruluş.

    Olaya salt bu açıdan bakıldığında aslında sorun kendiliğinden çözülüyor.

    Olayı birde açıklamalar ve basın penceresinden bakıldığında, aslında yukardaki masum durum ne kadar canavarlaştığını görebilmekteyiz.

    Bir tarafta Türk Sendikacılığını kurtarmaya çalışan hatta dünya sendikal harekete öncülük etme havasına bürünen somut taleplerden uzak söylemde bir sendika, diğer tarafta Telekom devi olduğunu unutan bir şirket sorunun ana kaynağı niyetlerin soyut havada olması. Somut durum ise geleceği birlikte inşa etme arzusunun gelişmemiş olmasıdır.

    İyi niyetin gelişmesi ve oluşması için;

    Her iki kesim kendini karşı tarf yerine koyup o pencereden bakmasıda gerekir. Eğer bu olmuyorsa herkes kendi penceresinden doğru bakmalı ve hedefte bir parça kendinide görebilmeli.

    Sorunun çözümü için aslında yeterli kart masada tartışılmadığı gözükmektedir. Telekomun personel yapısı şirkete ve sendikaya avantaj sağlayan yapıda.
    Şirket daha az ve nitelikli personel istiyor, sendikada sayısal çoğunluktan düşmek istemiyor olabilir. Bunun ikisininde mümkün olduğu ortada.

    Şirkette; 8 bin personel geçici çalışmakta devletin havuzuna gitme ve memuriyet hakkı olan grup, 3 bin ise şirkette süreli sözleşme imzalamış yönetici ve ara elemanların olduğu grup ve 26 bin de sendikalı çalışan grup şirket açısından değerlendirelim;

    Sondan başlarsak 26 bin personelin heryıl %10 emekli olabilecek nitelikte,
    3bin personelin yarısının 2 yıl içinde sözleşmesi bitecek nitelikte,
    8 bin personeli isterse bir yıl içinde devlete gönderebilecek nitelikte olması şirketin personel açısından kan değişikliğinde çok avantajlı olduğu açıkça gözükmektedir. Ve hiç bir kimsenin işinden olmasını gerektirmeden halledilebileceği ve kısa sürede bunu elde edileceği ortadır.

    Sendika açısından bakıldığında;
    Sendikanın sayısal üstünlüğü bozula bilmesi aslında imkansız gibi bir şey. 8 bin memur zaten havuza gidecek 3 bin sözleşmenin süresi elbet 2-4 yıl içinde bitecek. Bu kayıplar sendikayı şirket içinde azınlığa düşürmez ve büyük avantaj sağlar.

    Ancak Telekom hem bunları gönderip (yani 8+3) hemde sendikalının yarısını çıkarıp(13 bin), kısa zamanda 15 bin yeni sendikasız personel alması gerektiğinde sendika sayısal azınlığa düşer. Bu da mümkün olamayacağına göre sendikanın gereksiz ve hesapsız korkuya kapıldığı bir gerçek. Çünkü hiçbir şirket personelinden verim almada sürü politikası uygulamaz. Yani 1-2 ikibin kişiden fazla eleman aynı anda alamaz. Verimli olmaz ve iş öğrenme olasılığı yok ve şirketler büyük boyutta eleman yerine, çözüm ortağı daha çok tercih nedenidir.

    Anlaşmazlığın sebibide bu korkunun ihtimalinden kaynaklanıyor.
    Bence hesap edilmemiş bir korku taşıyor sendika ve greve gitme niyetinde haklılık pek gözükmemektedir.

    ve kartlarını kendi çıkarı yönünde pek oynamadığıda ortada.

    Sendika grevi sürdürme inadı ve olumsuz söylemleri ile gelecek için güven ipini zayıflatmakta vede şirkete alternatif çözümler almasına sebebiyet vermektedir. Bir daha ki toplu sözleşmede taşeron ve bayi ağı bu 26 bin çalışanın işini sahiplenebilir.

    İşte bütün mesele bu gerçekte! Oysa işçisi ile işveren kolkola kartlarını güzel oynasaydı bu süreç belkide çok sonralara sarkacaktı... Benim üzüldüğüm noktada yıllar yılı yetiştirdiğimiz elemanları kaybetmek.

    Haberleşmenin kesintisiz devamı ve şirketin yeni teknolojik hizmetlerinin hayata geçirilmesi ve çalışanların yaşamsal önceleiklerinin devamı için; adımların soyut kavramlarla değil daha somut atılması ve adımın yönünün artık değişmesi gerektiği aciliyet arz etmektedir.

    Grevin getirdiği ortama bakıldığında memnun olan kesim yok. İşte bu "deneme yanılma grevi" artık son bulmalı Çalışanların içindeki telekom sevgisi düşmanlığa dönüşmesini önleyecek vede onların ailelerinin umutsuzluğuna son verecek büyüklüğün Telekomda mevcut olduğuna inanıyorum.

    İyi niyetlerin her nekadar ortamın bulanık havasından gözükmesede, yeterince kendi setlerinin ardında birikmiş olduğuna inanıyorum ve bu niyetlerin akıntısını aynı yönde akması çokda zor değil. iyi niyet kapaklarını aralamak yeterli olacak sanırım.
    Hadi hayırlısı....

     
    Toplam blog
    : 1
    : 370
    Kayıt tarihi
    : 11.11.07
     
     

    1962 yıllında Niğde Bor ilçesi Kızılca kasabasında doğdu.İlk ve orta okulu kızılcada, liseyi Adan..