Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Kasım '09

 
Kategori
Siyaset
 

Telekulak: Yasal ama hukuk dışı

Telekulak: Yasal ama hukuk dışı
 

Musa Kart'ın bir karikatürü


Son günlerde telekulak olayları epey gündemde. Yargıtay'ın telefonlarının dinlenmesiyle beraber gündeme geldi ve o günden bu yana daha önce konuşulmadığı kadar konuşuluyor.

İktidar yandaşı medya olayı hemen başka yönlere çekip telefon dinlemelerini haklı yerlere çekmeye çalıştılar. TİB başkanı bana göre nereden baksanız elinizde kalacak bir açıklamayla durumu "aydınlattı." Bu açıklamanın özü şöyleydi: "Yargıtay'ın santralini dinleyemedik, çünkü dinlenebilecek bir santral değil." Kısacası eğer dinleyebilsek dinleyecektik ama olmadı diyorlardı.

Üstelik Ergenekon davasının işlemesinde ortaya dökülen tüm ses kayıtlarını bonkörce yayınlayan medyamız, başbakanın kayıtlarını yayınlamakta oldukça cimri davrandı. Bir çifte standart söz konusuydu yani. Başbakanın telefon kayıtlarının açığa çıkmasının ardından Cemil Çiçek "usulsüz dinlemelere ceza arttırımı" getirileceğini "müjdeledi."

Bugüne kadar akılları neredeydi acaba? Başbakan dinlenene kadar ortaya dökülen tüm dinlemeler usulüne uygun mu yapılmıştı yani? Kimse cezalandırıldı mı? Cezalandırıldıysa ne kadar?

Yargı üyelerinin, bilim adamlarının, aydınların ses kayıtları yeri geldi YouTube'a, yeri geldi iddianamelere düştü. Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nun telefon santrali Mustafa Balbay'ın kişisel telefonuymuş gibi dinlenmiş örneğin. İddianamede başkalarının yaptığı konuşmalar bile Mustafa Balbay'a atıfla yer aldılar. Can Dündar'ın dediği gibi, Mustafa Balbay kendisini savunamadı, çünkü 257 gündür tutuklu.

Bu süreçte Hasan Gerçeker "dinlemeler yasal ama hukuka uygun değil" şeklinde bir açıklama yaptı. Türkiye Barolar Birliği ve bugün de illetin baro başkanları gazetelere ilan verdiler. "Bireysel özgürlükleri ihlal eden bir linç bu" dediler. Kuşkusuz haklıydılar. Toplumda büyük bir paranoya hakim, en sıradan vatandaş bile telefonda ağız tadıyla konuşamıyor, herkeste bir dinleme korkusu patlak verdi.

İnternet yazışmaları, telefon konuşmaları, mesajlaşmalar dahi dinleme korkusuyla sansürlü gönderiliyor çoğu zaman. Deniz Baykal geçtiğimiz seçim döneminde bir mitinginde "millet ağız tadıyla küfredemez oldu" demişti. Tayyip Erdoğan da karşılık olarak "bu millet küfürbazlara prim vermez" demiş, bunu dedikten birkaç gün sonra açık unutulan bir mikrofona "şimdi beni küfür ettireceksiniz" derken yakalanmıştı. Bu küçük ayrıntılar kimsenin dikkatini çekmemişti nedense.

Bu kadar yoğun bir korku boşu boşuna değil elbette. Her gün başka birinin ses kaydı gazetelere, internet ortamına düşerken, insanlar "acaba ben de dinleniyor muyum" şeklinde kuşkuya kapılıyor. İnsanlar kapalı olan telefonların bile dinlendiğine ikna olmuş durumda, bazı konuşmalar telefonlar odalardan çıkarıldıktan sonra yapılıyor. Bu konuşmaların hukuk dışı içerik taşıdığını zannetmeyin, sıradan konuşmalar bile korku unsuru haline gelebiliyor, bir süre sonra insanların karşısına çıkıp sanki çok hukuk dışı bir içerik taşıyormuş gibi basında yer alabiliyor.

Özellikle iktidar yandaşı basın bu olayların sonlanmasına karşı çabalamaya hiç hevesli değil. Kendi işlerine gelen tüm kayıtları yayınlarken, işlerine gelmeyen kayıtlarda hukuk havarisi kesilip "demokrasi ve özgürlüklerden" söz edebiliyorlar, kısacası insanları ikiye ayırmışlar, "dinlenecekler ve dinlenemeyecekler."

Bu dinleme kararları yargı kararıyla alınmış diyorlar, her şey usulüne uygun ilerliyor diyorlar. Yargı ise çok doğru bir tespit yaparak "şu anda savunma durumundayız" diyor. Dinleme tehdidi altındaki Yargıtay ve hakimler işlerini kuşkusuz aynı verimle yapamazlar ve hep bir endişe içinde olurlar. Bu olaylar yargı bağımsızlığını da derinden sarsar.

Üç gündür Cumhuriyet tepesinde siyah bir bantla çıkıyor ve o bantta şöyle yazıyor: "Dinleniyorsun, izleniyorsun, (bana göre en vahimi) susturuldun... Korku imparatorluğu..."

Gerçekten bunun adı korku imparatorluğu.

 
Toplam blog
: 142
: 1092
Kayıt tarihi
: 27.09.09
 
 

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakülteliyim. Seyahat benim için bir tutku, her fırsatta bir yerlere ka..