Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ocak '10

 
Kategori
Güncel
 

Televizyon haberleri

<ı>

Ne zaman televizyon haberlerini izlesem, haberleri sonuna kadar izleyemez kanalı değiştiririm.

Sanki haber ajansları, muhabirleri bulunduğu yerin en kötü haberlerini toplamak için birbiri ile yarışıyorlar.

Kafalarına göre haberi bulup kameraya alınca sıra haber servisine geliyor.

Haber servisleri de en kötü haberi bulup yayına hazırlayıp, defalarca aynı kareleri izleyicilerine göstermekten zevk alıyorlar.

İzleyici olarak haberlere baktığımızda:

İnsanlar gün boyu çalışmış, yorulmuş veya işsiz kalmış, aşsız kalmış bir değişiklik olsun diye televizyonlarının karşısına oturuyorlar.

İstedikleri günün yorgunluğunu, stresi üzerlerinden atıp rahatlayabilmektir.

Haberleri izleyerek bunu gerçekleştirmek mümkün mü?

Haberlerdeki konular; trafik kazası, anarşi ve terör, gözyaşı, açlık, sefalet bunlardan başka konu yok.

İyiki oturup bu haberi izliyorum diyebileceğiniz, izlediğinizde size müspet bir katkısı olan bir televizyon haber kanalı yok.

Aksine televizyonlar insanlara negatif enerji yükleyerek, içini karartıp, hayata mutsuzlukla bakan insan haline getiriyor.

Benim gibi birçokları da haberleri izlerken ya televizyonu kapatıyor ya da başka kanala geçiyorlar.

Kablolu kanal ile bazen yabancı televizyon haberlerini izliyorum.

İzlediğim bu yabancı televizyon kanallarında, bilhassa kendi ülkeleri ile ilgili olumsuz haberleri vermemeye çalışıyorlar.

Haberleri yorum yapmadan, direk yansıtıyorlar.

Gazetecilikte kural “Haberi doğru vermek, yorumu istediğin gibi yapmaktır. “

Amerika da İkiz Kuleler vuruldu.

Amerikan televizyonları insanlarına kanı, vahşeti, enkazı izlettirmedi.

Sadece kameralar ne görüntülemiş ise onu gösterdiler.

Amerikalılar ve dünya da ne kadar görmeleri gerekiyor ise o kadarına görebildiler.

Bizde Marmara depremi oldu.

Bizim televizyonlarımız bu millete acısını bile yaşatmaya fırsat vermediler.

Ölen insanları, acıyı, sefaleti, enkazı daha çok verebilmenin yarışı içine girdiler.

Kim daha çok kötü haberi bulup televizyonunda yayınlayabilecek!

Bunun adına da haberi atlamamak denilecek.

Habercilik anlayışı işte bu!

Habercilerimiz, Gazeteciler Cemiyeti “habercilik konusun da “ prensip kararı alamaz mı?

Kanı, vahşeti, hep kötü olanı haber olarak vermeyi bırakıp, birazda güzel ve iyi olayları haber haline getiremez miyiz?

Yolun ortasına idrar dolu bira şişesini atıp gidilmemesi, asansörde sigara içilmemesi, en mutena semtlerimizin sokak kaldırımlarını köpek pisliklerinden kurtarılması için çaba sarf edemezmiyiz?

Paraya, şöhrete, makama tapmayı bırakıp; kendimiz ile barışıp, çevremiz ile dost olamaz mıyız?

Habercilerimiz biraz da bu konuları haber haline getirseler, insanlara yol gösterici olsalar daha iyi olmaz mı?

Çok uzakta değil hemen ellerinin altında bulunan yabancı haber kanallarına bakıp, onları örnek alıp haberciliğimizi daha seviyeli hale getirmeliyiz.

İnsanlar haberleri izlerken sıkılmamalı.

Hayata karamsar hale bakar hale gelmemeli.

Haberlerden bir şeyler öğrenerek, bilgisini artırarak ayrılabilmelidir.

Böyle haberli günleri umutla bekliyor, iyi haberli günler diliyorum.

9.12.2009

Mustafa yolcu- Ankara

 
Toplam blog
: 172
: 1405
Kayıt tarihi
: 26.06.09
 
 

1953 Yılı Çorum iskilip doğumluyum.  inşaat mühendisiyim. Ankara'da ikamet ediyorum Yazılarım baz..