Televizyondaki ayıbımız!

Gençlik bunalımda, orta yaş kitlesi menopozda diyorlar…

Peki bizim saygı duyduğumuz yaşlılarımıza ne oldu?
Bunlar mı bizim ak saçlı tonton dedelerimiz,

ellerini öptüğümüz, akça pakça nur yüzlü nenelerimiz?
Bu azgın tekeler mi, bu menfaat düşkünü koca budalaları mı?
Bir ayakları çukurda, çenelerine vurmuş moruklar, titrek nineler

‘halkın önünde` kendilerini pazarlıyorlar…Bu yaşlılar,

dini imanı para olmuş televizyon ağalarının niye oyuncağı olurlar?

Televizyoncularda bu fırsatı kaçırmadan, insanlık, meslek ahlakı bir tarafa

bu yaşlı bedenlerle, acizlerle eğleniyor, işlerine konu yapıyorlar..
Ne oldu öğündüğümüz pamuk dedelere, yüzlerinden nur akan nenelere...

Zaman mı kötü, sistem mi bu hale getirdi yoksa zaten azgındılar,

ahlak sorunları vardı da, bizler bunun farkında değildik…
Bunlar mı yetiştirdi ana babalarımızı, bizleri, çocuklarımızı,

bunlar mı bize masal okudu, dizinin dibinde oturttu?

Batıdan yalnız ahlaksızlık aldık diyen Başbakan Tayyip Erdoğan

bu dedeleri –nineleri televizyonda görüyordur..

Batıdan ahlaksızlık almaya ne hacet sayın Başbakan;

bizde ki dedeler –nineler bize yetiyor da artıyor bile..

Bir kez, sadece bir kez izleyin, Desti İzdivaç`ı....İzdivaçı …

Her gün sabah akşam, her televizyon kanalında sıra sıra

dedeler, nineler vitrinde kendilerini alacak müşteri bekliyorlar..

Türkiye`nin gerçeğini bir kez de buradan görün...
Ayaktayım diye yedi ceddini rüsva eden, kaşının kılı ağarmış

eli ayağı titreyen kart zamparaları görün..

Komşu torunlara hırka öreceğine sigortadan emekli, evi olan

dinç koca peşine düşmüş ak saçlı neneleri görün..
Unu elemiş elek asmaya mecalsiz ama son barutla

final atışı peşinde koşan, yıllara yenik, insan eskileri.....
Ağzında dişi, dizinde dermanı yok,

ama kamera karşısında göbek atan 70 likler, 80 likler..

“ Züğürt ağa “ fliminde gördüğümüz, gülerek seyrettiğimiz ,
‘Karı isterem` diyen geçkin ağanın devre arkadaşları, hepsi ekranlarda..

Çocuksuz eş, çöpsüz üzüm arıyorlar…

Ekran ekran geziyorlar, sazlar çalıyor, oynuyorlar, göbek atıyorlar..

Hatta bazıları hurda satışını yöneten çöpçatan kıza ‘yaşına hürmeten` yakın durmasından istifade ederek, resmen sarkan dedeler görüyoruz.

Tek bahaneleri yalnızlık, tamam yalnızlık zor iş. Tamam…

Ama çare ekranlara düşmek, soytarı olmak mı ?

Yaptıkları kepazelikleri görmüyor, Hac ‘a gittiğinden namazından niyazından mahallesindeki saygıdan bahsedip şartlarını sıralıyor... Kapalı olsun, ama mümkün mertebe genç olsun cilveli olsun namaz niyazında olsun, ama yanıma da yakışsın...

Bu kart zamparanın istediğini ben size tercüme edeyim ;
Maneviyat önemli yani, ama yatakta da oynak olsun, diyor...
Sözde nene, başını örtüyor, kıkırdama– fıkırdama ile Tapu istiyor, emekli maaşı , banka cüzdanını soruyor, dairen, tarla bahçe var mı diyor..
Daha ne yüz kızartan pazarlıklar, yakası açılmadık talepler, vaatler...

Ben 74 yaşında iken utanıyorum. Ayıplıyorum.

Bu kudurukların ailesi, çocukları, torunları kim bilir nasıl utanç içinde, konu komşularından kaçıyorlardır…

Sirk soytarılığını kabul ederek ekrana çıkan bu zavallılara acıyorum..