Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '14

 
Kategori
Psikoloji
 

Televizyonla tembelleşen zihinler

Televizyonla tembelleşen zihinler
 

Birçok ülkede insanların en sık yaptığı aktivitelerden biri televizyon izlemektir. Bu oran kitap okumak, müzik dinlemek, spor yapmak gibi diğer aktivitelerden çok daha fazladır. Televizyona ulaşılabilirliğin kolaylaşması, TV kananlarının fazlalığı ve çeşitliliği, izlerken hissedilen fiziksel rahatlık gibi nedenler televizyonun bu kadar yaygın izlenmesine gerekçe olsa da bu durumun en önemli sebeplerinin başında televizyonun insan zihnini yormadan haz duygusunu tetiklemesi gelir. Şöyle ki, insan doğası gereği kendisinin haz duyduğu aktivitelerden hoşnutluk duyar, ulaşmak istenilen haz kolay elde edilen bir nesne aracılığıyla olursa kişi de alışkanlık hatta bağımlılık oluşturma ihtimali de yüksektir. İnsan zihni de benzer bir prensiple çalışır, zihni yormadan haz veren aktiviteleri tercih etmeye meyil eder. Bu açıdan bakıldığında televizyon izlerken zihnin çok az çalıştığı söylenebilir, aynı şekilde uyurken TV izlerkenkinden daha fazla kalori harcandığı uzmanlar tarafından bildirilmiştir, çünkü zihin başkaları tarafından tasarlanmış hazır görüntüleri izleyerek minimum enerji harcar. Bir süre sonra da zihnin bu tembelliğe alışmasıyla yaratıcılık kaybolur ve kişide dikkat ve yoğunlaşma gibi sorunlar baş gösterir.

Yeni nesil çocukların yaşadıkları dikkat sorunlarının önemli nedenlerinden biri de aşırı televizyon izlemeleridir. Okulda dersleri dinlemek ve ödevlere yoğunlaşmak konularında ciddi anlamda sorun yaşayan ilköğretim öğrencisi bir kız ailesi tarafından bana getirilmişti. Yaptığım değerlendirmede kızın çocukluğundan beri gerek bakıcısı gerekse ailesi tarafından çokça TV izlemeye maruz bırakıldığını ve kızın bu durumdan son derece olumsuz etkilendiği fark ettim. Bunun neticesinde aileye evlerindeki televizyonu mümkün olduğunca az açmalarını, bunun yerine kitap okuyarak kızlarına model olmalarını tavsiye ettim. Televizyonu açtıkları vakitlerde ise televizyonun üstüne onu tamamen kapatan bir örtü örtmelerini, kızlarının görüntüleri görmeden yalnızca işittiği seslerden yola çıkarak televizyonda neler olabileceğini –tıpkı eski radyo tiyatroları gibi- kendi zihninde kurgulamasına olanak sağlamalarını önerdim.  Bu önerimi kabul eden ve bir süre uygulayan aile kızlarındaki dikkat dağınıklığının belirgin düzeyde azaldığını paylaştı.

Bu örnekten de anlaşılacağı üzere, televizyonun hazır olarak aktardığı görüntüler zihni tembelleştirerek yaratıcılığı ve odaklanmayı son derece olumsuz etkiler. İnsan zihni, olayları kendi hayal ettiği ve kurguladığı oranda gelişir. Roman ya da öykü okumak bu duruma en güzel örnektir, çünkü okunan metinle ilgili herkesin kendi zihninde özgün karakterleri, tasvirleri ve kurgusu ortaya çıkar ve kitap boyunca zihin aktif olarak bunları imgeler. Böylelikle beynin farklı bölgeleri çalışır ve gelişir. Bu durum da günlük hayata güçlü dikkat ve yaratıcı fikirler olarak yansır.

 

Ümit AKÇAKAYA

 

Uzm. Psik. Dan. & Psikoterapist 

 
Toplam blog
: 89
: 3716
Kayıt tarihi
: 06.12.11
 
 

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ,“Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık” bölümünden mezun oldum. Yüksek lisans..