Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '09

 
Kategori
Siyaset
 

Temel gündem, temel çelişkinin kendisi olmak zorundadır

Temel gündem, temel çelişkinin kendisi olmak zorundadır
 

Öncelikle konuştuğumuz dile egemen olmaktır hedefleri…

Kendi ideolojilerinin temel kavramlarını konuşulan dile yerleştirmek…

Evet, nedir bu kavramlar?..

En gözdelerini üstünkörü sıralayalım:

Değişim, farklı kültürlerin varlığını tanıma, etnik özerklik, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, özelleştirme, yeniden yapılanma, katılımcılık, yerel demokrasi, globalleşme, küresel ekonomi, Devlet’in küçültülmesi… vs.

Peki, telaffuz edilmesi kesinlikle yasak olan sözcükler nelerdir?..

Emperyalizm, yerli işbirlikçiler, Atatürk Devrimleri, Cumhuriyetçilik, laiklik, halkçılık, devrimcilik, devletçilik ve milliyetçilik [yani 6 Ok’un her biri]… Ve ordu… İlla ki, Türk Silahlı Kuvvetleri!..

Lütfen dikkat!..

Bugün Türkiye’de emperyalizmin hedef aldığı tüm kavram, unsur, kazanım ya da kale… Ne derseniz, deyiniz, bunların tümü ve bunları ifade etmek için kullanılan kavramlar dilden ayıklanmalı, gözden düşürülmelidir…

Yerlerine emperyalizmin cilalayarak, parlattığı “global” nitelikli kavramlar monte edilmelidir.

Açın bakın kökü dışarıda boyalı basının sayfalarına… Dertleri güçleri milliyetçilikledir…

Peki niçin böyledir?

Çünkü milliyetçilik bu ulusun çıkarlarının korunması anlamına gelmektedir.

Sizin bu çıkarların konusu oluşturan değerlerde gözünüz var ise, doğal olarak bu değerlerin savunulmasının karşısında olacaksınız…

Bir başka dertleri, devletçilikledir… Çünkü, bu devletin kendisi ve tekmil kurumları sözünü ettiğimiz bu çıkarların bekçiliğini yapmaktadır.

Gümrük Birliği’nden yanadırlar. Çünkü, gümrüklerin kalkması, bu ülkenin pazarlarında gözü olan emperyalist tekellerin çıkarlarına hizmet etmektedir.

Halkçılık ilkesinin karşısındadırlar… Çünkü, halk onlar için sadece ve sadece birer oy deposundan ibarettir.

Ve halkın gelişmesi, kültür düzeyini yükseltmesi ve bilinçlenmesini güçlendirmesi 66’ya bağladıkları tezgâhlarının iflası ve damarlarından beslendikleri sömürünün ortadan kalkması demektir…

Bu ülkenin kaderi, emperyalistler ve onların yerli işbirlikçileri ile, bu ülkenin çıkarları için mücadele ederek vatanlarını savunan güçler arasındaki mücadele sonucuna göre belirlenecektir.

Mücadele, milli güçlerle anti-milli çıkar odakları arasındadır…

Bu temel meselenin gündem düşmesine hizmet edebilecek her türlü konu, olay ya da düşünce suni gündem yaratılması anlamına gelmektedir.

Oysa Türkiye’nin ana gündemi tektir.

Gündemi bölmek; güçleri parçalamaktan başka bir şey değildir.

http://www.soruyusormak.com/

 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..