Temel maksat

Evvela, Gezi Parkı eylemleri sırasında ve sonrasında yaşanan, vicdanı olan herkesin üzerinde uzlaşacağı fena olaylardan bahsetmeyeceğim. Bunlardan facebook listelerimizde bolca okuyoruz, hatta son bir aydır neredeyse sadece onları okuyoruz. Bol ajitasyon meselenin özünü ıskalamamızı engellememeli diye düşünürüm. O yüzden itirazın özünü anlamaya çalışmakta fayda var.

Olayların ilk gününden bu yana kendime sorduğum bir soru var: 'Bu eylemi yapanlar ne istiyor? Ortak olarak inandıkları şey nedir? Temel maksat nedir?' Bu sorulara verilen cevaplar geçen günlerle evrildi. Sonunda, gelip Tayyip Erdoğan karşıtlığına oturdu. Nasıl bir yüce amaç, bir adamın çıkıp uzlaşmacı üç beş lafıyla teskin edilir? İlk bakışta haklı görünen bir çok argümanı 'masada yenemediğin rakibi farklı yollarla zayıflatma hamlesi' olarak okudum. 'Sevgili AKP'li arkadaşım, aslında sana kızmıyorum, sen de hep kandırıldın vs. ile başlayan 'öğreten adam' modundaki, üstten bakan, karşı cephede gördüğü herkesin 'aptal, cahil ve köylü' olduğu varsayımına dayanan 'bu memleketin aydınlık kafaları, eğitimli adamları bizleriz' fikrine yaslanan görüş AKP'nin on yıldır iktidar olmasının temel sebebiymiş gibi geliyor. Sonunda toplumsal bir konuda tutum sergileme motivasyonuyla ortaya atılan gençler bir devrim romantizmi estiriyor, ancak ne devrimi olduğunu gerçekten bilmiyorum. Olsa gerçekten memleket nasıl bir yer olacak onu da tahmin edemiyorum.

Bir şeye isyan etmek, bir şeyi yıkmak kolaydır, ancak bir şey yapmak sistematik bir çalışma gerektirir, evvela amacınıza iman gerektirir. Bunun için de ortak amaç öncüldür. Somut olarak duyduğum tek öneri seçim barajı düşürülsün, onun dışında parklardaki forumlardan ne çıktı, ne çıkacak bilmiyorum. Vatanseverlik namına her gelişmeyi farklı dillerle sosyal medyaya şikayet etmeyi çelişkili buluyorum, Mısır'daki gelişmelerde Türkiye'de savunduğunun tam tersini savunan memleketin akıllı adamlarına şaşırıyorum. Kimin yazdığını bilmediğim ancak ODTÜ’den geldiği söylenen önerileri paylaşan, gördüğüm en tuzu kuru hanımefendilerden biri şu anda yurtdışında tatilde, ancak o günlerde AVM’ye gitmeyelim, arabaya binmeyelim, İEET’ye de binmeyelim, dolmuşa binelim filan gibi öneriler yolluyordu. Samimi bulamıyorum. Memleketin en devrimci şehri Çankırı’da doğmuş bir adam olarak daha iyi anlamam gerekirdi zira Çankırı’da insanlar küçük esnaftan alışveriş yapar, her yere yürüyerek gider.

Sadece öfkeye kapılarak memleket hayrına ilerici fikirler üretilemez diye düşünüyorum. Gezi Parkı eylemlerinden memleket hayrına fikirler devşirmeye gayretli, iyi niyetli ve içten arkadaşlarımı da ilgiyle takip ediyorum. Gerçekten muteber bir sonuç çıkarmaksa hedef; açık görüşlü ve samimi tartışmaları sürdürmeliyiz. Memleket, samimi ve açıkgörüşlü vatanseverliğe muhtaç!