Temel mantar toplamaya kalkarsa

TEMEL MANTAR TOPLUYOR....

(FIKRALAR)

Temel bir gün radyoda,

Duyar mantarın faydalarını,

Çıkar piyasaya aniden, Durumu araştırmaya….

Bakar ki markette,

Mantarın, Yarım kilosu,

Beş liraya…

Pazar, manav kolaçan,

Eden Temel,

Açar derdini Dursun’a…

Dursun derki,

Ula uşak,

Mantar doludur zaten,

Bizim dağlarda…

Amma velakin aldanmayasın ha,

Zehirlidur bir çoğu da…..

Temel sorar o vakit…

Peki uşak,

Ben nasıl,

Anlayacağum oni…

Dursun der ki, bak uşak….

Önce havanin nemli,

Olduğu bir cüni,

Seçmelusun da…

Sonra meşe diplerine,

Sakın ola yanaşma…

Zehirli olur uşağum,

Mantarlarin bir çoğu da…

Bak uşak,

Bizim köyün,

Çıkışında var bir mezarlık ya,

Atamizun yattiğu,

Üstelik,

Mantarın en iyisu,

Bulunur orada…

Bir de uşağum,

Olmayan eşi Dünya’da,

Bir servete bedel olan,

Yılda tek bir,

Mantar yetuşur orada…

Az gidecek ama uz gitmeyeceksin,

Vardığın o mezarlığın böğründe,

Bir ulu çınarı göreceksin,

İşte orada tepesi altın olan,

Yetişmeyen hiçbir yerde,

O mantarı göreceksin…

Üstelik şifadır,

O mantarlar her derde,

Üstelik uşağım,

Bulunmazlar her yerde….

İşte görür,

Bulursan onu,

Olacaksun,

Temel’um sen,

Dünyanın,

En zenginu…

Başka hiçbir yerde,

Bulunmaz o mantarı,

Bulursan eğer sen,

Paylaşırız parayi, Yarisin yariya…

Bulunca ha, uşağum,

Sakın ha incitmeyesin,

Örselemeyesin sen,

Sakin ha oni…

Uşağum bak,

Yavaş yavaş okşayasın,

Okşadıkça sen oni,

Daha da, canlanur,

Tava gelur,

Azman olur da…

Hem okşayasun,

Hem de,

Allah Allah diyesun,

Zengin oldum diye sen,

Allah’a Şükredesin….

Temel düşer bir ezan vakti,

Kimseye vermeden haber,

Dağları aşıp vadide,

Varır ol mezar yerine…

Dursun varmıştır,

Saf Temel’den önce,

Altın başlı mantarın,

Olduğu sözde,

O mezar yerine…

Dursun yatar,

Sırt üstü yere,

Avretteki malı,

Çıkartıverir ortaya,

Boyar altın sarısı,

Parıltılı bir renge….

Örter üzerini,

İyicecen iyiye,

Çer-çöp, yaprakla….

…….

Bizim saf Temel,

Bulur Dursun’un anlattığı,

Hem mezarlığı,

Hem ulu çınarı,

Heyecandan sanki,

Patlayacak şah damarı….

Şaşkındır,

Biçaredir,

Baştan aşağı yaredir….

Apışmıştır,

Şaşırmış,

Görünce altın,

Renkli mantarı,

Afallamıştır….

Öyle mutlu,

Öyle mutlu,

Avuçlar ki,

Altın başlı mantarı,

Dünyanın en zengini,

Oluverdim diye…

Mutluluğu yansır dışa,

Uy canim arkadaşim,

Dursun’um diye….

Gelir altın başlı mantar dile,

Uy uşak,

Yandım anam,

Sıkma o kadar,

Canimu, Acitaysun diye….

ÖNER SAMANLI

CALİFORNIA-16.11.2002