Temiz toplum olmak için kendimizden başlayalım...

Şu binbir güzellikleri bir arada sunan dünyada, insanların yaşamlarını sürdürebilmeleri için, kimi insan bedeni ile kimi insan beyni ile emek harcayarak yaşamını idame ettirmeye çalışır...

Tabi ki bu doğal süreçtir... Yapılması gereken budur... Çünkü hayat hiç kimseye çalışmadan emek harcamadan nimetlerinden faydalanmasına izin vermez. Durduk yere önümüze alın buyrun diyen olmaz...

Bunları yaparken de insanın haklarının insani şartlarda olması gerekir... Sağlıklı şartlar içerisinde, özgür hür ve doğruluktan ayrılmadan kazancını sağlaması, hayatını sürdürmesi gerekir.

Toplumları meydana getiren bireylerdir.Her birey kendinden sorumludur. Birey toplumun temiz kaliteli ve doğru olmasını ister... İsterken de bu işe kendinden başlaması gerektiğini bilmesi gerekir. Her birey kendini düzeltmasiyle bir bakar toplum düzelmiş, temiz toplum olmuş... (umuyoruz)

Kendimizden sonra ikili veya tolumsal ilişkilerimizi gözden geçirmeliyiz... İnsanlar birbirlerine karşı davranışlarına çeki düzen vermeleri gerekiyor. Her türlü ilişkiler karşılıklı iyi niyet içerisinde olması gerekiyor. Hoşgörü, anlayış, bütün kötülüklerin ilacıdır...

İnsanın her türlü eleştireye açık olması gerekiyor... Bu eleştiriler yapıcı yönde de olabilir yıkıcı yönde de. Önemli olan her iki türlü eleştiriyi de anlayış ve hoşgörüyle dinlemektir... Kabul etsen de etmesende...

İnsan karşısındakinin fikrini kabul etmeyebilir fakat ona karşı kırıcı da davranmak zorunda değildir... Bu tür anlayışlar içerisinde hayatımızı sürdürmeyi başarabilirsek çirkin bir toplum olmaktan çikarız. Bu şekilde incir çekirdeğini doldurmayan gereksiz tartışmalar yaşanmaz...

Önyargısız, hoşgörü ve anlayış içerisinde insani ilişkilerimizi sürdürebiliriz...