Temmuz 2007 seçimleri: Karizma ne kadar önemli?

İçinde bulunduğumuz politik sürecin nihayetinde yapılacak Temmuz seçimleri, sonuçları itibariyle ülkemizde bir kilometre taşı olacaktır. Mevcut anketlerin gösterdiğine göre, oranı henüz tam olarak doğru yansıtılamasa da, AKP'nin yeniden birinci parti olacağı anlaşılıyor. Bu sonuç, herşeyden önce iktidar partisinin görev süresini tamamlayıp girdiği seçimde büyük oy düşüşü yaşama geleneğini kaybettirmesi anlamına geliyor.

Türk siyasetinde son birkaç dönemde yaşandığı üzere bir seçimi kazanan partinin, takip eden seçimde bırakın oyunu korumasını, sırasını bile kaybettiğini, hatta barajı geçemediğini sıklıkla gördük. Peki, bu kadar eleştiriye, rejim endişesine, AB müzakerelerinin tıkanmasına, ABD ile ilişkilerin yara almasına, bahsedilen ekonomik, gelişmelerin samimim bulunmamasına vs. rağmen, AKP oyunu nasıl koruyor?

Burada iki başlıca etken, AKP liderinin siyasi karizması ve diğer liderlerin bu özellikten yoksun olması olarak özetlenebilir. Hatırlayın geçen seçimi, mevcut partilerin bir anda ortadan silinmesinin sebebi, o dönemdeki parti liderlerinin kendilerine verilen krediyi çoktan doldurmuş olmalarıydı. Halk da yeni bir kapıya yöneldi ve AKP'yi iktidara taşıdı. Şu anda da değişen bir durum olmadığı için, Erdoğan, rakipleri karşısında sıkıntı yaşamadan partisini birinci sırada tutmayı başarıyor. Peki, ülkeyi yönetecek partinin en büyük kozu liderinin karizması mı olmalı?

Yapılan muhalefetin yetersizliği, geçen seçimde AKP'ye giden tepki oylarını geri getirmeye yeterli olamıyor. Gerek merkez sağda yaşanan birleşmenin sağlam zeminde inşa edilmemesi, gerekse her iki liderin de kafalarda soru işareti yaşatması; öte yandan solda geleneksel siyasi çekişmelerin gerçek anlamda sol politika üretmesi gereken mekanizmaları tıkaması sonucu oluşan ortam, mevcut iktidar partisini çok da yormadan zirvede tutuyor.

Son olarak, mevcut seçim sisteminin başlıca sorun yaratan maddelerinden, %10 seçim barajının değiştirilmemiş olması, Temmuz seçimlerinde sonuç ne olursa olsun, yine de halkın işaret ettiği temsili yansıtmayacağını ortaya koyuyor. Geçen seçimlerde %34 (üçte bir) oy alarak meclisin üçte ikisini eline geçiren AKP, kendisine oy vermeyen üçte ikiyi memnun etmeyecek girişimlerde bulundu.

Temmuz seçimlerinde, AKP'nin alacağı oydan çok, mecliste hangi oranda temsil edileceği daha önemli görünüyor. %10 seçim barajının artık düşürülmesi veya kaldırılması yönündeki çalışmaların derhal yapılması gerekiyor. Ülkenin karizmatik bir liderden çok, konsensüs içinde çalışacak bir meclise ihtiyacı var. Daha dengeli bir siyasi yelpaze ile!