Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

22 Ağustos '13

 
Kategori
Siyaset
 

Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş...

Mısır da olan bitenleri tasvip eden kaç kişi var aramızda? Hayır, “insan” olarak soruyorum; hepimizin içi, yanıyor değil mi? Ama hepimiz de haddimizi biliyoruz; hangi ülke hangi halk olursa olsun iç işlerine karışmaya hakkımız hele hele “taraf” olmaya hiç hakkımız yok, diye düşünüyoruz. Çünkü aklın yolu bu…

Hayret ve hayret ki Başbakan daha ilk günden beri “taraf” oldu, (sanırsınız ki Orta Doğunun veya İslam coğrafyasının tek hâkimi) Mursi yandaşı hayranı savunucu kesiliverdi.

O böyle dedi ya; Bekir Bozdağ, ağlayan adam, Ömer Çelik, Erdoğan Bayraktar birden bire “Mursi” hayranı oldular.

Açık bakın televizyonlarınıza, galiba başbakan talimat vermiş olmalı ki hep bir ağızdan “Bremen mızıkacıları” gibi hep bir ağızdan aynı laflarla aynı tonlarla “Mursi” hakkında konuşuyorlar.

Oysa bayıldıkları Mursi 9 yaşındaki kız çocuklarıyla evlenilmesi için Mısır Anayasasına madde koyduran ölen kadınların eşlerinin sekiz gün boyunca cesetleriyle cinsel ilişkide bulunma hakkının olduğunu söyleyen bir manyak ve CIA ajanının teki, hatta önde geleni…

“Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş” diyeceğim de bizdeki bu tencerelerin hepsi “saplı” ve saplarını sadece “biri” tutuyor. Aç kapa, aç kapa “Artema” misali…

***

Aileden sorumlu bir bakan hanımefendi var Fatma Şahin, Suriye de daha henüz doğruluğu kesinleşmemiş bir haberle; Kimyasal silah kullanımı ile ilgili olarak “o çocuklar bizim çocuklarımız,” diyor ve ağlıyormuş!

“Kötü örnek emsal olmaz” derler ama hanımefendiye; polisin Taksim ve Gezi Parkı eylemcilerine boca ettiği biber gazı ve gaz bombaları sanıyor musunuz ki kimyasal silahlardan daha masum, diye sormak isterim. Bu barışçıl eylemlere müdahaleler sırasında binlerce insan yaralandı onlarca insan sakat kaldı beş vatandaşımız öldürüldü, bunlar bizim çocuklarımız değil miydi de sesinizi bile çıkaramadınız yazıktır bu çocuklara ziyan oluyorlar, bile diyemediniz…

Sana ne be kadın Başbakanın ani bir kararla düşman ilan ettiği komşu çocuklarından, o ülkenin çocukları ana kuzusu da kendi ülkenin çocukları “ayı yavrusu mu?

Başbakan yardımcısı da sabaha kadar uyuyamamış. Niye? Oysa tipine bile baksanız yavan yavan konuşmasını duysanız anlarsınız ki külliyen “tuzu kuru” hem de “besleme”

***

Tepeden inme bir Dışişleri Bakanları var; Ahmet Davutoğlu utanmadan sıkılmadan Mısır da gözaltında tutulan Mursi ile MİT aracılığı ile “gizli gizli” görüşüyoruz diyor. Bakar mısınız işin “gizliliğine” bir tek davul zurna ile “çığırtmadıkları” kalmış hâlbuki

Başbakan dâhil olmak üzere AKP’lilerin Mursi hayranlığı nedir nereden kaynaklanıyor, niye Mursi de ısrar ediyorlar hiç merak ettiniz mi?

Ben söyleyeyim efendim son derece basit; Mursi ’nin başına gelenlerin aynılarının “kendi başlarına” geleceklerinden korkuyorlar çünkü bu kafayla giderlerse sonları da aynı olacak…

Bildiğiniz gibi bu ayın başında Birleşmiş Milletlerden (BM) bir heyet Esad’ın daveti ile Suriye’de Kimyasal Silah kullanılıp kullanılmadığını tespiti için oradalar, halen de görevlerine devam ediyorlar yakında raporları açıklanacak.

Az evvel “zembilli” Dış İşleri bakanı ile “Çakma Adanalı” Ömer Çelik Suriye de kimyasal Silah kullanılması ile ilgili Birleşmiş Milletlerden bir heyeti göreve çağırıyorlar.

Yuh olsun yahu size neredeyse bir aydır o heyet SURİYE de haberiniz bile yok. Nasıl devlet adamı, bakan hatta “insansınız” siz..

Şimdi herkese soruyorum; Suriye Devlet Başkanı Esad bu heyet Suriye de hatta Şam da iken Şam da “Kimyasal Silah “kullanacak kadar saf geri zekâlı mı?

Başbakan çok akıllı da Başbakan’dan daha akıllısı yok mu bu dünya da?

***

Evet, Suriye de bir iç savaş var, komşumuzdaki ateş bizim yüreğimizi de yakıyor ama bu iç savaşın tek müsebbibi maalesef Recep Tayyip Erdoğan ve AKP hükümetidir.

Orada tüm kargaşaları terörü yaratan Suriye devletinin önüne set çeken İllegal örgütleri özellikle de (ÖSO) Özgür Suriye Ordusunu, PYD’yi ve Barış Süreci diyerek Suriye’ye gönderdiği PKK’yı elleriyle maddi manevi ve askeri besleyen destekleyen bizzat “kendileridir.”

Şimdi içinizde kaç kişi; eğer haber doğruysa ve “Kimyasal silah” kullanıldıysa bunu yukarıda saydığım ve hepsi illegal olan örgütlerin yapmadığını iddia edebilir acaba?

Bizim Başbakanın bu kadar gözü dönmüşken beslediği desteklediği bu örgütlerin neler neler yapabileceğini düşünemiyorum, daha doğrusu düşünmek bile istemiyorum…

Hiç rollerinin olmadığı söylemek tarihi ve insanı bir hata olur inancındayım…

***

Efendim son haber ise AKP hükümeti için tam bir muamma. Mısır’ın devrik lideri Hüsnü Mübarek bizim Başbakanın da ısrarla iddia ettiği suçlamaların tamamından yargılandı ve beraat etti…

Diktatördü değildi şöyleydi böyleydi beni ilgilendirmiyor. Ben kendi ülkeme bakarım…

Hukukun üstünlüğüne adaletin doğruluğuna inanan birinin hele hele bir ülkeyi yönetenlerin tamamının saygı duyması gerekir değil mi? Lütfen rica ediyorum televizyonlara çıkanları dinleyin; hükümetten bir tek kişi hatta yalakaları yandaşları “hukukun” adaletin verdiği kararlara saygılıyız diyemiyor eleştirdikçe eleştiriyorlar. Mahkeme kararlarını tanımıyoruz diyorlar. Vay be…

“Be insafsızlar” vicdansızlar, sizin memleketinizde darbeden değil “darbe teşebbüsünden” yargılandığı söylenen yüzlerce asker vekil aydın gazeteci yazar belgesiz dayanaksız asılsız ithamlarla “ömür boyu” hapse mahkûm edildi, hiç mi vicdanınız sızlamadı hiç mi utanmadınız, dönüp aynaya bakın, deseler ne diyeceksiniz…

***

Size bir şey diyeyim mi bunların derdi başı ne Suriye’de ne Mısır’da dökülen kanlar ya da çocuklar falan değil bunların derdi başı kendi yandaşlarını duygusal ve dini açılardan nasıl sömürürüz de daha çok oyu nasıl alır koltuklarımız iktidarımızı sağlamlaştırırız, onun peşindeler.

Yine rahmetli babamın hiç duyulmamış bir deyişiyle veda ediyorum efendim;

“Tuzu kuru olanların gözyaşları kendi çorba kâselerine düşer…”

***

Huzur dolu ama mutlaka sevgi dolu günler diliyorum.

Sağlıcakla kalınız…

Erdoğan ÖZGENÇ

Not; Bu arada bazı muhabir arkadaşlarımız Suriye den alındığı söylenen görüntülerin büyük bir kısmının 1988 yılında Irak Halepçe deki katliamdan alındığını iddia ediyorlar.

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..