Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Haziran '13

 
Kategori
Siyaset
 

Tepkisiz Toplumdan, Tepkili Topluma Dönüşüm

Tepkisiz Toplumdan, Tepkili Topluma Dönüşüm
 

  • Türkiye halklarının en belirgin özelliğinin, “tepkisizlik” olduğunu çok zaman dile getirmeye çalışmıştık. Her ne kadar “Türkiye Halkları” derken, Kürtleri bu eleştirimizden azade tutmamız gerekir. Zira Kürtler doksan yıllık cumhuriyet tarihi boyunca çok defalar devlete karşı isyan bayrağı açmış ve her defasında da isyanlarının sonucuna ulaşamamışlardı. Son otuz yıllık isyanlarının hangi noktada sonlanacağını, neleri elde edecekleri veya edemeyeceklerini önümüzdeki süreçte göreceğiz.
  •  
  • Türkiye halklarının diğer kesimleri ise “Kafasına vur, ekmeğini al” tanımlamasına uygun düşen türden bir kişilik yapısına sahipti! Halkın genel çoğunluğunun bu durumda olmasında şüphesiz ki otoriter bir rejim altında yaşıyor olmalarının, askeri darbelerin toplumu sindirmede önemli birer işleve sahip olduğu bir gerçektir. Askeri darbe ve askeri vesayetin yanına bir de yüksek yargı vesayetini ilave ettiğimizde durumun hiç de iç açıcı olmadığı malumunuzdur.  Haliyle toplum bu “Baskıcı”, “Ben bilirimci” tavırların altında ezildi, ezildi ve bu günlere kadar geldi.
  •  
  • Dönüp de geriye baktığımızda, bu toplumun tarihinde öyle kayda değer bir hak arama, demokrasi arama, özgürlükler arama eylemine rastlayamıyoruz. Belki kısmen de olsa 68 öğrenci gençlik hareketlerini bu eleştirimizin dışında tutabiliriz ama bunun da dünya konjonktüründen bağımsız geliştiğini düşünmek olası değil.
  •  
  • Tepkisizliğe ilişkin bir başka örnekte Mustafa Kemal’in Milli Mücadeleye Anadolu’dan başlama eğilimidir.
  •  
  • Başkentin işgal altında olmasına karşın, başkent halkının bu işgale biat etmesi, işgali kabullenmesi ileriye sürmüş olduğumuz iddiamız olan “tepkisizlik” tespitimizi doğrular cinsten bir örnektir. Ve Mustafa Kemal dikkat ederseniz, Samsun’a çıktıktan sona, Amasya, Erzurum ve Sivas’ta kongreler düzenlemiş ki bahse konu olan bölge  “Dersim ve çevresi” olarak anılmaktadır ve ilk olarak da Dersim aşiretleriyle Milli Mücadele öncesinde uzlaşmaya varmıştır.  
  •  
  • Bu gün siyasal iktidar ve başbakana ilişkin toplumda oluşan tepkinin altında yatan gerçek, bürokratik vesayetin tasfiyesinden sonra, halkın kendi haklarının, özgürlüklerinin peşinden kendisinin gitmesi gerçeğinin su yüzüne çıkmış olmasıdır. Bu duruma çok defalar dikkat çekmeye çalışmıştık. Ama ruhunu bürokratik vesayete teslim etmiş olan çevreler, hiçbir dönemde bizim neyi anlatmak istediğimizi bir türlü anlayamadılar. Bu topluma en feci düzeyde zarar veren çevrelerin bürokratik vesayet olduğunu söylediğimizde, yüzümüze çemkiren az olmamıştı. Şimdi ise bu durumun sonuçlarını görüyoruz ve siyasal iktidarın afallamış halini izlemek durumunda kalıyoruz. Zira halk son derece belirgin bir şekilde “özgürlük” talebini dillendirerek, kendi mücadelesini kendisi veriyor. Ardında ne örgütlü bir güç, nede önünde kendisine kılavuzluk eden bir başka örgütlü güç var. Tümüyle kendiliğinden gelişen bir halk muhalefeti…
  •  
  • Bürokratik vesayetin hüküm sürdüğü dönemlerde, “Halka rağmen, halk adına” ilkesi belirleyiciydi. Bu anlayışın topluma vermiş olduğu zararların bilançosu ayrı bir yazının konusu. Ki en feci zararı, toplumu tepkisiz bir kişiliğe dönüştürmüş olmasıydı ki bundan daha fecisinin ne olabileceğin dahi düşünemiyorum.
  •  
  • Siyasal iktidara ve uygulamalarına ilişkin yükselen halk muhalefetini dikkatle izlemeye devam ediyoruz.
  •  
  • Memleket tarihinde ilk kez kendiliğinden yükselen bir halk muhalefetine tanıklık ediyoruz. Ve halkın bu muhalefeti karşısında egemenlerin, muktedirlerin nasıl tökezledikleri harbiden mizaha konu olacak türdendir.
  •  
  • İşte örneği; Siyasal iktidarın başarılarından ve gücünden dem vurulurken, siz halkın sokaklara dökülmesinden sonra siyasal iktidar sözcüleri arasında tek bir kez dahi söz birliği içerisinde olduklarına tanık oldunuz mu?
  •  
 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..