Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

aygoz Özlem Eryoldaş

http://blog.milliyet.com.tr/aygoz1

14 Eylül '08

 
Kategori
Psikoloji
 

Terapi..

Terapi..
 

fotogaleri.hurriyet.com


Sonbaharın kendini göstermeye çabaladığı günlerden birinde kadın ağır adımlarla ilerliyordu. Aslında gittiği yerin çok istediği ama bunu ifade edemediği yer olduğunu sadece kendisi biliyordu..

İnsanın içini aydınlatan odadan içeri girdi. Biraz sonra belki de hayatına yeni bir pencereden bakması öğretilecekti.
Kendisini dinlemesini istediği insan Psikoloğundan başkası olamazdı. Yorgundu, kimseye içindekilerin doğru ve yanlışını anlatamadığını farkındaydı. Ve biliyordu ki farkındalıkları fark edememek en zor olanıydı..

Karşısında onu dinlemek için hazır bekleyen bir kurtarıcıyla karşılaşmış gibi hissetmeye çalışıyordu kendini..

"ilişkimiz en başından beri çıkmaza doğru ilerliyordu aslında. Bunu ikimiz de biliyor fakat itiraf edemiyorduk " diye söze başladı. Kurtarıcısı başlangıç cümlesinin altında ki yakarışı duyar gibiydi. "beni çıkmazımdan kurtarın, ben suçluyum" demeye çalışıyordu aslında.

" Tanıştığımız günden bu yana hiç "biz" olamadık .
- nasıl yani ilişkinizi hep bireysel mi değerlendirdiniz ve yaşadınız ? diye ilk sorusunu yöneltti kurtarıcısı.

" hayır ..biz olamadık derken hepimiz olduk demek istedim. Birlikteliğimizin başından itibaren her kararı alırken çok bireysel gibi davranıp çoğul alınmış kararların sonucunu yaşadık..

- sıkıntılarınızın ana kaynağının bu olduğunumu düşünüyorsunuz ? bu ikinci cümle pek de hoşuna gitmedi kadının. Kendini sorguda hissetti. Kadının bu halini hemen fark eden Psikolog sorusunu değiştirdi.
Tek başına karar vermenin güzelliği de mevcuttur elbette, bu sizi daha mı rahatlatacaktı ?

Kadın mutlu şekilde gülümsedi. " hayır belki o da değil. Psikolog bu gülümseyi not aldı.
" İlişkimiz başladığından itibaren ne yapmamız gerektiğine çoğul kararlar verdik. Nerede oturacağımıza, hangi eşyaları alacağımıza vs..

Kurtarıcı gülümsedi. - Ama bu sizin dediğiniz bir çok ailede olan bir olay. Neden buna kızıyorsunuz ?

Kadının gülümsemesi acı bir yüz ifadesine dönüştü. Kızgınlığını saklarcasına " hayır bizimki daha değişikti" dedi kendini zorlayarak .

- nasıl değişik ?

"Beraber geçirmemiz gereken zamanlarda bile aileyle beraber olmayı tercih ediyorduk aslında. Onlarla beraber karar vermek bizi daha rahatlatıyordu belki de. Tartışmalarımıza ortak etmek de.."

- Tartışmalarımıza ortak etmek derken ?

" aile bireyleriyle ilişkimizdeki samimiyetden kaynaklanan bir sonuçtu bu. Her anımızı birlikte yaşamayı yeğlemek belki de. Çocuğumuz oluncada bu böyle devam etti. Kararlar ikili ilişkiden çıkan sonuç gibi görünse de öyle değil di.

Kurtarıcı elindeki kağıda notlar alırken dikkatlice dinliyordu.

" beni bu noktaya getiren eşimle yaşadığımız tartışma daki bana söylediği sözler belki de. nankörsün sen dedi bana.." Kadının gözleri dolmuştu. "Ben nankörlük yapmadım. Sadece eşime bizim üç kişilik çekirdek bir aile olduğumuzu anlatmaya çalıştım. Amacım başka bir şey değil di inanın bana "

Kadının hıçkırıklarla ağlamasına anlam vermeye çalışan psikolog onaylarcasına başını salladı.

"evet ben çok küçük yaşta anne babası ayrılmış bir bireyim.
Bunun yalnızlığını ve zorluğunu hiç yaşamadım aslında. Küçük ama birbirine bağlı bir ailem oldu hep. Ama biz hiç bir zaman birbirimizin ilişkilerinde çok fazla söz sahibi olmadık..Olmalımıydık acaba bunu bilemiyorum.

Eşim ise ailesi ile beraber olan bir insandı. Kendi kararlarını kendisi veren biri. Bu konuda şüphem yok. Beni sevdiğinden de . Ama bazan öyle anlar oluyor ki kendimi dışlanmış, sevilmeyen kişi zannediyorum . Oysa ben yıllarca böyle bir aile hayal etmiştim. Anne baba..

Ve çocuğuma da bunu yaşatmaya çalışıyorum. Tartışmalarımız da eşim benim hep bencil ve nankör olduğumu söylediğin de kendimi anlatamamanın verdiği rahatsızlığı yaşıyorum..

Oysa ben öyle değilim inanın bana..

Kurtarıcı kalemini bıraktı. Kadının gözlerinin derinliklerinde ki samimiyeti sezinledi. Titreyen ellerini gördü. Kadın ellerini nereye koyacağını bilemiyordu. Telaşı vardı sanki hayata karşı.

"kıskanıyorum ! " bu cümleyi söylerken sesi kalınlaşmış gibiydi.

" tartışmalarımız da eşimin annesinin yüzünün düştüğünü görüyorum. Kendimi kötü hissetmeme neden oluyor bu da. Bir an kendimi onun yerine koymaya çalışıyorum . Benim küçük oğluma sesini yükselten olsa ben na yaparım acaba ?. Ama sonra yine düşünüyorum ki o da birey.. Yaşantısında ki yanlışları yaşamasına izin vermeliyim. Bunu düşünüyorum inanın bana "

Gözyaşlarını fark etmiyordu bile kadın. Kurtarıcı saatine baktı. Bir saati çoktan geçmişti. Konuşma çok kısaydı ama o kadar uzun esler vermişti ki kadın konuşmasın da.Ve bu esleri sanki ayarlamış gibi geldi kurtarıcıya..

Kadın hızlıca konuşmasına devam etti. "Çok mutluyum aslında. Çok sevdiğim bir eşim dünya tatlısı oğlum, güzel bir evim, işim var.. İzole ettiğim bir hayatım var. Düşmanlıklara, gereksiz arkadaşlıklara kapattığım yuvam..
Beni yoran herşeyden ama herşeyden uzak kalmak istiyorum. Tartışmalarımız da bana söylenen sözleri hiç
haketmediğimi düşünüyorum. Sadece istediğim "biz" olabilmek.Bu çok mu sıradışı bir istek ?

- İsteğiniz çok doğal. Ama bununla beraber birlikte yaşantı kurmaktan da mutlu olduğunuzu gözlemliyorum. Yanılıyormu yum ?

Kadın izole ettiğini düşündüğü ruhuna giren yabancıyı fark etti. Savunmaya geçti.

"hayır,hayır.."

Kurtarıcı olayın hiç de kolay olmadığını farkındaydı ama bunu belli etmemeliydi. Kadının konuşmaların daki çelişkiyi fark etmişti. Aslında kadın memnundu halinden. Ama bunu söylemeye çekiniyordu. Saklamaya çalıştığı sevgi vardı içinde..Süre dolmuştu. Randevu saati verdi ve kadın odadan çıktı.

Kurtarıcı kadının dosyasını inceledi. Çok sevdiği babasının kaybettikten sonra ki yaşadığı rahatsızlığı biliyordu. Sevdiği insanları kaybetmenin ona büyük acı verdiğini de. Ve kadın bir yöntem geliştirmişti..Sevdiğim insanlardan uzak kalmalıyım ki onları kaybettiğim de çok fazla acı çekmemeliyim. Bunu başka bir kurtarıcının bir seansında kendisi yarım yamalak cümlelerle itiraf etmişti..Tabii kadın bu itirafın bu yeni kutrarıcı tarafından bilindiğini bilmiyordu.. Yine korumasını yapmaya başlamıştı kadın. Uzak kalmak istiyordu..Dosyayı kapattı kurtarıcı.

 
Toplam blog
: 185
: 1494
Kayıt tarihi
: 10.03.07
 
 

Yazabilmenin özgürlüğüyle... İstanbul'un bir bahar sabahında dünyaya gelmişim. Keşfetmek, anlayabilm..