Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Haziran '08

 
Kategori
Spor
 

Terim'e son saldırı Yılmaz Özdil'den: "Tayyip Terim"

Terim'e son saldırı Yılmaz Özdil'den: "Tayyip Terim"
 

Milliyet İnternet gazetesinden


Öncelikle tarihinde ilk defa Avrupa Şampiyonası'nda yarı final oynayan, milletçe bize bu gururu yaşatan, yarı finalde de oynadıkları güzel oyunla bütün dünyanın hayranlığını ve takdirini kazanan milli takımımıza binlerce defa teşekkür ediyorum.

Milli takımımızın Portekiz'le oynadığı ilk maçını saymazsak, oynadığı her maçta, rakibi şaşırtan akıl dolu taktikleri dışında, maçın son saniyesine kadar yılmadan mücadeleye devam etmesi, herkese hayat dersi verir nitelikteydi.

Yarı final maçında da millilerimiz, futbolun bir sanat olduğunu bütün dünyaya gösterdiler ve bu sanatı en iyi şekilde icra ettiler. Seyircileri adeta büyülediler. Bu nedenledir ki yenilmelerine rağmen ayakta alkışlandılar. Eminim ki sadece stadyümdaki seyirciler tarafından değil, televizyonlardan izleyen, müslüman veya değil, milyonlarca insan tarafından da ayakta alkışlandılar.

Milli takımımızın bu başarıları sebebiyledir ki; Türkiye-Çek maçı, UEFA tarafından tüm zamanların en iyi maçı, Semih de turnuvanın joker oyuncusu seçildi.

Hepsinden önemlisi; dünya futbolunun patronu FİFA Başkanı İsviçreli Sepp Blater'in milli takım için "Türkiye'nin futboluyla ben de gurur duyuyorum" demesiydi.

Maçı Almanya kazanmıştı ama dünya basınının yazdığı, övdüğü, alkışladığı Türk milli takımı olmuştu.

Daha önceki bir yazımda, popüler spor olan futbolun politik, ekonomik, turistik, psikolojik etkilerinin inkar edilemeyeceğini ve milyar dolarlarla yapamayacağınız tanıtımı bu yolla yapabileceğinizi yazmıştım.

Milli takımımız bu anlamda görevini en mükemmel şekilde yerine getirdi. Bu başarıda en büyük payın Fatih Terim'de olduğu açıktır.

Hal böyle iken, Terim'i hedef tahtası yaparak, milli takımı örselemenin, kötülemenin, adeta başarısız olması için çabalamanın sebebi ne olabilirdi?

Terim'e nefret kampanyasına her gün yeni birisi eklendi; son olarak Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil...

24.6.2008 günlü, "Tayyip Terim" başlıklı yazısında;

"Fatih Terim kadar başarı kazanıp, Fatih Terim kadar sevilmeyen bir başka teknik direktör yoktur herhalde dünyada...

Aynı şekilde, Tayyip Erdoğan kadar oy alıp, Tayyip Erdoğan kadar sevilmeyen bir başbakan da yoktur.

Kaderleri ortak...

Bana sorarsanız bu garip durum, Türk halkının futbolu ve siyaseti çok biliyor olmasından kaynaklanıyor. Herkes teknik direktör, herkes siyasetçi.

Ona bakar bir de kendine bakar "O yapıyorsa ben de yaparım" diye düşünür".

Yılmaz Özdil, yazısının sonunda da, Terim ve Erdoğan'ın "Ben olduğuma göre başkası niye olmasın" diye düşündüklerini ve bu nedenle tedirgin ve tahammülsüz olduklarını yazıyor.

Ben bu yazıya karşı, kendini köşe yazarı zanneden herkesin "O yazıyorsa ben de yazarım" diyebileceğini söylemeyeceğim.

Konumuzla ilgisi olmadığı için Erdoğan'la ilgili söylediklerini de bir kenara bırakacağım.

Terim için söyledikleri ne kadar da haksız, ne kadar da acımasız...

Kendisi ve kendisi gibi üç beş yazar Terim'den nefret ettiği için herkesin ondan nefret ettiğini sanıyor. Oysa o, bu turnuvadan sonra, sadece Türk milleti tarafından değil, bütün dünyada seviliyor ve ona hayranlık duyuluyor. Daha önce İtalyanlar'ın da gönüllerini fethetmişti...

Dahası; Terim'in 20 küsür yıllık başarılarla dolu profesyonel futbol ve 20 yıllık da, yine başarılarla dolu teknik direktörlük karıyerini bir kalemde sıfırlıyor ve onu sokakdaki sıradan bir kişiyle bir ediyor. Yazık diyorum!

Terim'in futbol yaşamı başarılarla dolu ve o "ilk"lerin adamı;

1996 Avrupa Şampiyonası'na Türkiye'nin katılması.

2000 yılında GS'nin UEFA şampiyonu ve şampiyonlar şampiyonu olması.

Ve 2008 Avrupa Şampiyonası'nda Türkiye'nin yarı finale kalması.

Özetle Terim futbolda başarının sembolü ve bizim ona daha çook ihtiyacımız var. Önümüzde 2010 Dünya kupası eleme maçları var...

Terim, Almanya maçından sonra ayrılma sinyalleri verdi. O, onurlu ve gururlu birisi. Bazıları gibi, başarısızlığa rağmen, koltuğa kendisini bağlayanlardan değil!

TFF Başkanı Hasan Doğan, milli takım oyuncuları ve spordan sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu Terim'i görevine devam etmesi konusunda ikna etmeye çalışmaktadırlar.

Onu haksız olarak eleştirenler, ondan nefret edenler, onun hakkında, aile onurunu da yaralayan, asılsız itham ve iftiralarda bulunanlar, onun sırtından kendilerine reyting yapmaya çalışanlar umarım insafa gelirler.

Ve yine umarım, Terim görevine devam eder.
 
Toplam blog
: 337
: 4184
Kayıt tarihi
: 03.08.07
 
 

Hukukçuyum... Hukukun üstünlüğünün ve hukukçunun saygınlığının ülkemde gelişmesini ve kalıcı olma..