Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '12

 
Kategori
Siyaset
 

Terör:1 - Huzur:0

Terör:1 - Huzur:0
 

Sivil toplum ne zaman harekete geçecek?


25 Haziran 2010 itibariyle skor yukarıdaki gibi.

*Bu tarihteki terör olaylar sebebiyle http://www.ahmetkaryagdi.blogspot.com kaleme alınan yazım.
 
Terörün “aracı”, huzuru bozmak, kaos yaratmak iken devletin amacı “huzur”u sağlamaktır.

Şu an huzur bozulmuş, toplumun (hemen hemen) her kesimi tedirgin olmuştur. Demek ki terör, bir gol atmıştır.

24 Haziran'da toplanan MGK, “terörle mücadele sonuna kadar kesintisiz sürecektir” açıklaması yaptı. Peki, nasıl? Bu açıklamanın diğer MGK açıklamalarından farkı nedir? Açıklamada fark yok, demek ki mücadele yöndetminde de fark yok! E orada fark yoksa demek ki terör eylemlerinde de fark olmayacak!

Aynı gün TÜSİAD, terörü kınayarak “Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yatırım yapma kararı” alması da gösteriyor ki DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK !

30 yıldır süren terör eylemleri sırasında terör örgütü kaç kere strateji değiştirdi? İsim değişiklikleri, organizasyon değişiklikleri, demokrasiyi kendi kendilerine yorumlayan bazı Avrupa ülkelerinin maddi ve manevi destekleri sonucu gelen açılımlara (!), bu santranç oyununda doğru stratejik hamle ile karşılık verilemedi.

TSK, MGK, TÜSİAD, STK'lar ve siyasi partiler ve tabii BDP, kafamızı ağrıtıp miğdemizi bulandıran reklam nakaratları gibi aynı cümleleri tekrarlıyorlar. Tabii terör örgütü de kendinden beklendiği gibi huzur, istikrarı bozmak için çabalamaya devam ediyor. MHP de aynı perdeden devam ediyor. Asalım, olağanüstü hal ilan edelim...

Peki sivil toplum nerede? Teşkilatlarında, belki iyi niyetle ama bölük pörçük adımlarla birşeyler yapmaya çalışıyor. Peki meydanlarda kim var? Taksim'de, Galatasaray'da kimler sürekli gösteri yapıyor? Terör mağdurları olan Türk Vatandaşları mı? Hayır, onlar değil. Olması gerekenler orada değiller! Televizyonları başında şehit ve baskın haberlerini izliyorlar.

Bu arada terör örgütünün “halk davası” sürdüğünü iddia eden parti acaba bu örgütün gelir kaynaklarının uyuşturucu ticareti, haraç ( yani haklarını savunduğu halktan ZORLA, rızası dışında ve zorbalıkla alınan para ! ) gibi insani ve yasal olmayan yöntemler olmasını içlerine nasıl sindiriyor? Peki ölen sivil vatandaşlar? Hadi askeri ve polisi, kabul edemediğin sistemin kolluk güçleri olarak görüyorsun. Peki dün Elazığ'da askeri konvoya saldırırken, sepetli motorsikletle tarladan evlerine dönen ailede çatışma sebebiyle ölen 70 yaşındaki vatandaş için ne diyeceksin? Hani “eğitim zayiatı” diye bir kavram vardır, bu garibanlar da “dava zayiatı” hanesine bir çentik olarak mı atılacaklar?

Erdem, hak, hukuk bunun neresinde? Bunu sorgulamaktan kaçan ya da daha doğrusu bunu sorgulama gereği görmeyen belki de dürüst olmadıkları için bunu düşünemeyen “siyasi teröristler”, bu tarihi sorumluluklarının altından kalkabilecekler mi?

 
Toplam blog
: 22
: 358
Kayıt tarihi
: 09.10.12
 
 

  >İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi ULUSLARARASI İLİŞKİLER 2000 Mezunu, >Beykent Ü..