- Kategori
- Siyaset
Terör Bitiyor İşgal Başlıyor…
Resim alıntıdır.
Pkk denen katiller sürüsü gerçekten hiçbir şey istemeden ve almadan bir yerlere mi gidiyor?
Siyasal dinciliğe tapınmayı demokrasi zanneden gürültüsü bol zevata göre böyle…
Murat Karayılan “Yenildiler ve masaya oturdular” diyerek Türkiye Cumhuriyeti’nin hükümeti olması gereken bir kabineden bahsediyor, tek Türk bayrağının yer almadığı bir terörist gövde gösterisine şahit oluyoruz ve fanatik Ak partililer hâlâ “Silâhla çözüm olmadı!” palavralarıyla bizi sıtmaya razı etmeye uğraşıyor. Neden biri bile Karayılan hainine cevap vermiyor da eline Türk bayrağı alana hakareti dini bir ibadet gibi aksatmadan sürdürüyor?
Terörün, etnik ırkçılığın, ne demokraside ne genel anlamda siyasette yeri olabilir. Bu ikisine hiçbir şekilde söz hakkı verilemez. Çünkü bunların olduğu yerde demokrasi de siyaset de kalmaz.
Milliyetçi üç yüz aydının bildirisi için Pkk yandaşı bir siyasetçi “Cesaretleri varsa o bildiriyor Hakkâri’de okusunlar!” diye tehditte bulundu.
İçinde zerrece Allah korkusu ve vatan sevgisi olan sıradan dindar bir Ak partilinin bu durumda ne demesi lâzım? “ Benim memleketimde askerimin bayrağımın olmadığı, gidemediğim hiçbir yer olamaz! Sen hangi cesaretle bu tehdidi savurarak başkent sokaklarında rahatça dolaşabiliyorsun?” değil mi?
Bunu diyen tek bir Ak Partili çıkmış mıdır? Maalesef hayır!
Ak Partili seçmen kitlesi, zorbalığa karşı susup kendince dindarlığını yaşayabilmesi dışında maalesef herhangi bir kul hakkı, vicdan sıkıntısı yaşamayan işbirlikçiliğin tipolojisi…
Terörün bitiyor görünmesinin sebebi, zaten Pkk taleplerinin yarıdan fazlasının hali hazırda uygulanıyor olması. Elbette istediklerini elde ettikten sonra daha fazla dağda kalmak maliyeti kurtarmayacaktır.
Hakkari sokaklarının “KCK Asayiş” birimlerine terk ediliyor olması acaba Ak partili çok demokrasi aşığı seçmenlerimizin umurunda mı? Elbette hayır. Çünkü zaten onlar “başkasının malını” saçıp savurduklarını düşündükleri için Türk adının , bayrağının, egemenliğinin bir önemi olmadığını düşünüyorlar.
Şehirlerimizdeki bomba yığınaklarının, intihar bombacılarının “tedbiren” yerlerinde olmalarının, ülke teröre teslim edilmezse birbirlerine gösteriş yapmak için ipekten başörtüsü aldıkları AVMlerin havaya uçurulacağı tehdidi de herhalde onların kanlarına dokunmuyor?
Hiçbir kimlik, hiçbir değer ve değer yargısı içermeyen, hastalıklı, renksiz, dokusuz bir siyaseti, milletimizin üstüne bir deli gömleği gibi geçiriyor iktidar partisi…
Yakında Türk bayrağının yanına bir başka bayrak dikildiğinde bu yüzden memleketimizin o çok dindar yarısının kalbinde en ufak bir sızı bile duymayacağından adım gibi eminim. Koskoca Türk Bayrağı’nın adını bile silip “devlet bayrağı” yapmayı düşünmeyi akıllılık sanan âkiller, bu yüzden terörün ahlâkî eleştirisini yapamayacak kadar boşlar.
Düşman yurdu esir aldığında artık savaş biter; ama onun için… Bizim içinse yeni başlar.
Kafasını seccadesinin altına sokarak etnik ırkçılığı eleştirenleri korkaklıkla suçlayanlar o zaman kimin asıl “dağa çıktığını” görecektir.