Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ekim '08

 
Kategori
Dünya
 

Terör üzerine 2

Terör üzerine 2
 

Terör Üzerine 2

Geçenlerde Aktütün saldırısı sonrası “terör üzerine” başlıklı bir yazı yazmıştım. Bugünkü yazım ise “terör üzerine 2”niteliğinde ve daha detaylı olacaktır.

Türkiye’de son dönemde yaşanan terör olayları bazı olguları iyice sorgulamamızı sağladı. Ama bazı kesimler hala olayın “ultra-milliyetçi” tarafındalar ne yazık ki.

Türkiye’de yaşanan terör olayı 30 yıldır siyasal hayatımızı meşgul etmektedir. Nasıl bir savaşın içerisindeyiz? Bir türlü açıklık getirilemedi. Ama bu yazıda bazı gerçekleri ortaya koymaya çalışacağım.

Baştan sona doğru gidersek, Türkiye’de terörü finanse eden, mühimmat ve lojistik destek veren dış dinamikler bulunmaktadır. Bu dış dinamiğin adları AB ve ABD’dir. AB, parasal ve mali anlamda PKK’ya destek olmakta, ABD ise mühimmat ve teçhizat bakımından PKK’ya yardım etmektedir. Bu olayı göremeyen hükümetler şehit olan askerlerin sorumlusudur. Bu kısır döngüyü çözmek lazım.

Diğer yandan 30 yıl süreyle yaşanan terör olaylarında öldürülen PKK’lılardan 30 bin kişi bu ülkenin vatandaşı konumunda. Devlet hiçbir zaman bu insanların neden dağlara çıktığını, neden kendisine kurşun attığı sormadı. Bu olayları görmezden geldi. Bakın 1978’de dünyaya gelen bir çocuk 30 yaşında ve 30 yıldır o kişinin tepesinden sürekli uçaklar geçmekte, silah sesleri ve terör olgusu bitmedi. Bu insanın devletine ve toplumuna karşı nasıl bir tavır sergilemesini beklersiniz çok merak ediyorum.

Devlet olarak, sadece terörist öldürmekle, uçaklar kaldırmakla terörü bitiremezsiniz. Dış destekleri kesmeden, içteki mihrakları yok etmeden terörle mücadele edemezsiniz. Kandili 30 yıldır bombalıyoruz. Sonuç? Koskoca bir hiç.

“Bataklığı kurutmadan sivrisinekle mücadele” ederseniz, terörle mücadeleniz de böyle olur.

Geçenlerde Ertuğrul Özkök’ün yazısında bir albay ile mit müsteşarı Emin Taner, Abdullah Öcalan ile görüşmeye gitmişler. Ve görüşmelerinde bu işi SİZ’le çözelim diye bir cümle kullanmışlar. Bu olay devletçi zihniyetlerin “devlet teröristle görüşmez” tezini de çürütmüş oldu. İşte burada adama sorarlar hani devlet teröristle görüşmezdi diye?

Olayı sadece basit bir terör olayı gibi gören, dış dinamiklerin etkisini göremeyen yâ da görmek istemeyen, sürekli klasikleşmiş laflar eden kişi ve kurumlar bulunmaktadır. Şehit olan askerlerin ne uğruna savaştığı dahi belli olmayan bir siyasal karmaşıklık ile karşı karşıyayız. Şöyle ki askerler vatan savunmasındadır ama hangi savaşın içindedir.? Bir kurtuluş mücadelesi ya da anafartalarda yapılan bir savaş değildir bu. ABD’nin senaryosunu yazdığı Türkiye ve Barzani’nin figüranlıklarını yaptığı bir senaryodur Türkiye’deki PKK. Türkiye’nin aslında düşmanı PKK değil ABD’dir. Bu olayları başımıza ören ABD’nin ta kendisidir. Siyasi bir oyunu anlayan PKK ise eylem yapmakta misyonunun ve vizyonunun bitmediğini göstermek için senaryoda başrol oynamakta. Tüm sorun budur.

Olay milliyetçilikle çözülmez, cenazelerde “şehitler ölmez vatan bölünmez” diyerek bitmez, ona buna ip atarak sorunlar halledilmez. Birileri bunları kafasına iyice yerleştirsin. Eşref Bitlis, kuzey ırak’ta ABD oyunu var dedi, Türkiye de maşadır dedi, öldürüldü.

Uğur Mumcu, Türkiye’den birilerinin PKK’ya silah sattığını ve bu silah sevkiyatını yazdı, 15 gün sonra arabasına bomba konuldu ve öldürüldü.

Gerçekleri görelim. Olay basit bir terör olayı değildir. Olay uluslararası bir sorundur. Olayın ardında ABD ve AB vardır. Bu kısır döngü çözülmezse Türkiye daha çok şehit verecektir. Bu böyle biline.

 
Toplam blog
: 18
: 1562
Kayıt tarihi
: 22.07.08
 
 

Uluslararası İlişkiler Mezunuyum. Yüksek Lisans çalışmaları yapmaktayım. Uluslararası İlişkilerde ak..