Teröre 300 milyar dolar daha gömmek için hazırlık

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

Terör fakir ülkelerin baş belası mı?

Cevap çok net: Evet… Kanıtı da kolay… 23 Haziran 2010 tarihli, Milliyet’te, Çetin Altan, “Adam başına düşen yıllık ‘ulusal gelir’ birimlerini” veriyor. Şöyle:

1- Lüksemburg, 77 bin dolar.
2- Norveç, 66 bin dolar.
3- İsviçre, 50 bin dolar.
4- ABD, 45 bin dolar.
5- İsveç, 40 bin dolar.
6- İngiltere, 37 bin dolar.
7- Fransa, 34 bin dolar.
8- Almanya, 34 bin dolar.
9- Yunanistan, 21 bin dolar.
10- İsrail, 18 bin dolar.

En son sıradaki İsrail’in karışık durumunu saymazsak, şu zengin ülkelerin hiçbirinde terör derdi var mı?

Altan Usta, Türkiye’nin gelirini de vermiş… “7 bin dolar ve ‘ulusal gelir dağılımı’ açısından da; İstanbul’la, Ardahan arasında yüzde 1300 bir fark bulunmakta.”

Demek ki, ülkelerin ekonomik durumuyla terör belası arasında doğrudan bir ilişki var. Bizden zengin olan ülkelerde terör neredeyse hiç olmadığı gibi, ekonomik durumu bizden kötü olan Afganistan, Pakistan, Irak gibi ülkelerde ise durum daha berbat, terör çok daha can yakıcı!

Suriye, Mısır, Sudan gibi fukara ülkelerde terör yokmuş gibi gözüküyorsa da, oralarda vatandaşa göz açtırılmıyor. Yani terör yok ama devlet terörü var.

Peki, ülkelerin ekonomik durumlarıyla terör meselesi arasında bu derece doğrudan ilinti olduğu halde Türkiye’de bu görülüyor, konuşuluyor, tartışılıyor mu?

Her şey ortada!

Hayır, neredeyse hiç kimse işin ekonomik boyutuna girmiyor. Hâlbuki hadisenin ekonomik boyutuna girilecek olsa söylenecek, önerilecek çok fazla şey var.

Meselâ, GAP’ı hatırlatalım. 30 milyar dolar maliyetle projelendirilen, 3 milyon 800 bin kişiye istihdam sağlayacak olan ve bundan tam 33 sene evvel temelleri atılan “proje” hangi safhada, dersiniz? Bu kadar zaman içinde ancak yarısı tamamlanabildi.

Peki, bu süre zarfında terörle mücadele için ne harcandı? Tam 300 milyar dolar.

Çok ince dikkat gerek… 3 milyon 800 bin kişiye iş alanı yaratacak olan GAP’ın maliyetinin tam 10 katı!

Yani teröre harcadığınız kaynakları yatırıma harcasaydınız; demek ki, bugünkü işsizlerin tamamına istihdam sağladıktan sonra, asgarî ücreti de şimdikinin 10 katına çıkarabilirdiniz. Ve elbette böyle bir Türkiye bolluk, bereket ve refah ülkesi olurdu.

Hâlbuki siz, teröre harcadığınızın onda 1’ini bile harcayıp bir tek GAP’ı bitirmemiş, yarım bırakmışsınız.

Ve bugün…

Hiç kimse ekonomik gelişmenin, zenginleşmenin soruna çözüm olabileceği üzerinde durmuyor.

Önerilen çözümlere bakın; “özel harekât polislerini artırmak ve bölgeye göndermek”, “özel timleri artırmak”, “profesyonel komando tugayları*”… Polis için ağır ve zırhlı araç-gereç ve silahlar, ordu için daha ağır silahlar, uçaklar vs. vs. Yani, teröre bir 300 milyar dolar daha gömmek için ön hazırlık yapılıyor!

Nitekim terör uzmanları ne diyor? “Bu uzun soluklu bir mücadele alışmak lâzım!” demek bir 25 sene daha böyle gidecek! Sonra… Sonra Allah kerim!

Bunları söyleyenler art niyetli mi? Hayır! Ufukları dar. Beyin devreleri fakir… Ellerinden bu kadarı geliyor! Fukara zihinlerinin çözümleri! Zavallı ülkem!

Ve MHP’nin önerisi; “olağanüstü hal!” Olağanüstü hal veya sıkıyönetim gibi çare(!)lere müracaat ediyorsanız en az 40 yıl gerilere gidiyorsunuz demektir. Haddizatında hiçbir çözüm üretemiyorsunuz demektir. Böyle bir teklifin parlamentodaki bir partiden gelmesi, o parti için utanılacak bir şeydir.

(*): Biz elbette profesyonel tugaylardan (ki zaten şu anda en az 5 komando tugayının sadece profesyonel askerlerden kurulu olduğu bildiriliyor), hatta profesyonel ordudan yanayız. Fakat şimdiki askerlik sistemini, askere alma usulünü muhafaza ederek profesyonel orduya geçmek mümkün mü? Profesyonel ordu demek, personeli azaltılmış, çok daha çevik, etkili ve kudretli bir ordu demek!