Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Eylül '12

 
Kategori
Güncel
 

Terörle mücadelede gelinen nokta; verelim kurtulalım mı?

Terörle mücadelede gelinen nokta; verelim kurtulalım mı?
 

Verelim kurtulalım öyle mi?..

Dikkat ediyor musunuz, ülkenin kurtarılmasında ve kurulmasında emeği geçmeyenler, bu günlerde yukarıdaki cümleleri çok telaffuz etmeye başladılar.

Verelim kurtulalım!..

Verince kurtulabilecek miyiz?

Orası belli değil, biz hele bir verelim, sonrasına Allah Kerim!

Hatırlarsanız, bir zamanlar Terör örgütünün başı ile yapılan görüşmeleri saklamak için iktidarın başı herkese hakaretler yağdırmıştı. Sonra bu görüşmelerin yapıldığı, birlikte yol haritası çizildiği anlaşıldı.

O günlerde bu söylemleri dile getirenlere yapmadığı hakareti bırakmayan iktidarın başı, bu gün o görüşmelerle övünüyor(!)

Ya Terör örgütüyle İngiltere’nin gözetimlinde yapılan Oslo görüşmeleri?

Bu görüşmelerle ilgili iddialar ilk ortaya atıldığında, iktidarın başı ne demişti?

Yok, böyle bir görüşme asla olmadı ve olamaz, bunu dile getirenler ‘şerefsizdir’ diyerek, ne kadar kararlı(!) bir tutum sergilemişti.

Görüşmelerin detayları ortaya çıktıkça ve Başbakan adına görüşmelere katılanlar yargılanmak istenilince, işin rengi değişti! Bu sefer kendisi adına görüşmelere katılanları Başbakan koruma altına aldı. Ve talimatı bizzat kendisinin verdiğini övünerek her programda anlatmaya başladı.

Son birkaç günden beri Başbakan televizyon televizyon gezerek, ülken sorunları hakkındaki görüşlerini açıklıyor. Bu açıklamalarda en dikkat çekici noktalar, terör örgütü ile yapılan görüşmeler, terörist başı ile yapılan görüşmeler ve çizilen yol haritası, tabi bir de ekonomi!

Sayın Başbakan en son katıldığı NTV ve Star ortak yayınındaki programda, terör örgütü ile görüşmelerin tekrar başlayabileceğini, terör örgütünün başı ile de yine ortak bir yol haritası çizilerek görüşmelerin yürütülebileceğini söyledi.

Sayın Başbakan’ın bu söylemlerini duyunca, MHP ile anlaşarak aldıkları erken yerel seçim aklıma geldi. Yerel seçim öncesi geçici de olsa terör örgütü ile barış sağlayıp, uzlaşmayı seçim sonrasına bırakmayı düşünür gibi bir hava hakim.

Ülkede bunca olaylar olurken, terör örgütü meşrulaştırılırken, özel yetkili ve etkili savcılar ne yapıyor dersiniz?

Özel yetkili hâkim ve savcılar Balyoz davasının gerekçeli kararını yazmakla, balyoz davasından hüküm giymiş subayların eşlerinin ve çocuklarının nasıl davranması gerektiğiyle ilgili yol haritasını(!) çizmekle meşguller.

Terör örgütünün başı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına rağmen, onunla oturup yol haritası üzerinde çalışma ve anlaşma yapanlara kimse sesini çıkartmıyor, bir sürü sahte sanal delille cezalandırılan 330 yüksek rütbeli, terörle mücadele etmiş subaylar cezalandırılıp, üstüne üstlük birde kocalık ve babalıktan men ediliyorlar.

Terör örgütünün başı ile her türlü görüşme mümkün, ancak terörle mücadele edenler için kocalık ve babalık görevine men! Bu nasıl bir hukuk, adalet anlayışı?

Benim merak ettiğim, bu babalık ve kocalıktan men ziyarette de geçerli mi?

Gördüğünüz gibi geldiğimiz nokta verelim kurtulalım!

Oysa bu ülkede 1984 yılından beri 6.907 güvenlik görevlisi şehit oldu!

Bu kadar şehit boşuna mı verildi?

Kusura bakmayın, bu ülkeden bir çöp bile veremezsiniz. Bu ülkeyi kurtarıp kuranlar, siz ulufe dağıtır gibi dağıtasınız diye kurtarıp kurmadı.

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..