Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Nisan '10

 
Kategori
Siyaset
 

Terörü destekleyen de teröristtir.

Terörü destekleyen de teröristtir.
 

Bu ülkede, kini, nefreti, kavgayı ve ayrışmayı körükleyenler kimler ???


Bu ülke, çok savaşlar, çok krizler gördü, hepsini de atlattı. Ama hiç çekmedi terörden çektiği kadar. Bugün bu ülkenin en büyük sorunu ne ekonomik kriz, ne işsizlik, ne siyasi hükümet, ne de başka bir şeydir. Bunlar halledilebilir, üstesinden gelinebilecek, hemen hepsinde uzlaşma sağlanabilecek konulardır. Biri hariç. TERÖR !..

Terör konusunda, herkes ancak bitmesi, bitirilmesi ve lanetlenmesi konusunda hemfikir olur ve bu konuda hangi parti, hangi siyasi görüş, hangi kurum ve kuruluş olursa olsun mutabık kalırlar. Hatta top yekün Türkiye Cumhuriyeti milleti olarak. Çünkü çok çektik, ve hala çekiyoruz ve otuz yılı aşkın bir süredir, teröre neredeyse 50 bine yaklaşan kayıp verdik. Bu mücadele için akıtılan paraların hesabını yapmaya bu sayfa yetmez. Terör belasının mücadelesinde hep ön safhada olan asker dahil tüm güvenlik güçlerinin zor koşullar altındaki bu mücadelenin bitmesini ve sonuca ulaşılmasını en az onlar da isterler. Peki siyasisinden, askerine, kentlisinden, köylüsüne, eğitimlisinden, cahiline, Türkünden, Kürdüne herkes terör belasının bitmesini istiyor da, birileri istemiyor mu ?

Evet, maalesef ki, bu ülkede terörü bir ‘savaş’ olarak gören ve bitmesini istemeyenler vardır. İçimizdedir yada dışımızdadır, dağdadır yada düzdedir ama hep vardır. Ve maalesef ki, kendileri bu mücadele de, TC devleti ile çarpışan, savaşan bir taraftır. Bugün bu ülkede, terörle mücadeleyi ‘savaş’ olarak sayan belli bir zümre vardır ve kör dövüşü ‘barış ve demokrasi’ isterlerken, aslında terörü desteklemekte, övmekte ve bu silahlı mücadelenin bitmesini istememektedirler.

Meclisteki dünkü, anayasa maddelerinin görüşülmesi sırasındaki rezaleti görmüşsünüzdür sanırım.. BDP İstanbul vekili Sebahat Tuncer meclis kürsüsünden "Bu ülkede çocuklar, bebekler öldürülüyorsa ciddi sorun var demektir. Molotof kokteyl attı diye bir çocuğu cezalandırırsanız..." diye haykırınca, benim tüylerim diken diken oldu. Vekil hanım, direkt olarak Türkiye devletini ‘katil’ olarak nitelendiriyor ve Molotof kokteyli atanları cezalandırdı diye bu devleti suçluyor. Bu noktada meclis başkanının müdahalesi tam da yerindedir. Bana göre “Bu ülkede bir ‘savaş var’ derseniz Türkiye Cumhuriyeti güvenlik güçlerinin başka bir ülkenin güvenlik güçleriyle çarpıştığı anlamına gelir. Türkiye’de güvenlik güçlerimiz sadece terörle mücadele etmektedir ve halkımızın can güvenliğini sağlamaktadır. Şu çatı altında görev yapan hiç kimse terör örgütünü sanki Türk Silahlı Kuvvetleri ile çarpışan bir başka ülkenin silahlı gücüymüş gibi takdim edemez, buna hakkınız yoktur" sözleriyle meclis başkanı gerekli sözleri söylemiştir ve alkışı hak etmiştir.

Aslında meclis başkanı bir anlamda belki, birçoğumuzun kafasındakileri söyledi. Bdp vekili, ‘molotof kokteyli atanların yaptığı terördür’ diyenlere ‘hayır terör değildir’ dedi. Ve Molotof kokteyli atanların cezalandırıldığını söyledi. Ne yapılacaktı peki ? Ortalığı savaş alanına çeviren, belediye otobüsüne Molotof atan ve genç bir kızın ölümüne sebep olan bu çapsız ve şerefsizleri ödüllendirecek miydi ? Bunlar çocuk diye gülüp geçilecek miydi ? Evet, onlar belki çocuk ama onları kullananlar terörün elebaşlarıdır. Asıl suçlu olan onlardır ve ortalığı yangın yerine çevirenler de en az onlar kadar suçludurlar. Ve bu mücadele bir savaş değil, terörü bitirme noktasında bir silahlı mücadeledir.

Pkk üyesi olarak yargılanırken vekil olan Tuncel “Kabul etmiyoruz çünkü biz bu ülkede demokrasinin teminatıyız, çünkü biz bu ülkede gerçekleri ifade ediyoruz. Siz rahatsız olabilirsiniz, üç maymunları oynayabilirsiniz ama biz bu ülkede gerçekleri halkımızla paylaşmak zorundayız” diyerek bir anlamda kendi söylediklerinin gerçek, bu ülkenin yetkililerinin, askerinin, polisinin söyledikleri yalan hatta gerçek dışıdır. Asker tabutları yalandır. Onları öldüren bir başkasıdır. Hatta Samsun’daki polisler de kendilerini vurmuşlardır. Oysa ki, kendilerinin destek verdiği pkk örgütü bunun gibi, pek çok saldırıyı üstlenmiştir. Şimdi nasıl oluyor da kendileri bu ülkede ‘demokrasinin teminatı’ oluyorlar. Oldukça ilginç, ürkütücü ve de üzücü elbette..

Biliyoruz ki, BDP sıralarındaki herkes aynı fikirdedir. Biliriz ki, farklı düşüncede olabilenler o çemberin dışındadır. Çemberin içinde olmak isteyenler de refüze edilirler. Bu yüzdendir ki, bu ülkede sorunsallık ortamı kaybolmaz. Bu yüzdendir ki, tek telden konuşan bu insanlar sorunu ‘kürt sorunu’ haline getirmişlerdir. Bu yüzdendir ki, Kürtlük adına etnisite yaratanlar, sokaklardaki olayları, dağdaki çarpışmayı körüklemektedirler. Biliriz ki terör, bu zümre ile yok edilemez.

Son söz olarak şunu ifade edelim.

Siz, kendilerine vekil diyenler ! Bu ülkenin gelirlerinden yararlanan, herkes gibi ortak hak ve özgürlüklere sahip olan sizler, sokaklardaki karmaşayı, önlemek için çaba sarf edeceğiniz, bizatihi, terörü ve teröristi överek ‘vatandaşlarımla savaşan devlet’ diyerek Türkiye Cumhuriyeti devleti ve ülkesine ihanet etmektesiniz. Türk güvenlik güçleri, haksız yere kimseye kurşun sıkmaz, çocukları, bebekleri öldürmez. Çocukların, bebeklerin kafalarına sıkan, hamile kadınları, karnında bebeği ile öldüren sizin desteklediğiniz teröristlerdir. Ve onlardır ki, bu ülkenin geleceğine dinamit sokan. Onlardır ki, bu ülkede demokrasiyi, barışı, kardeşliği bombalayan. Ve onlardır bu ülkenin Kürt vatandaşlarını Türk kardeşleri ile karşı karşıya getiren. Ve onlardır, bu ülkenin askerine, polisine kurşun sıkan, mayın patlatan. Ve onlar bir başka ülkenin güçleri değil, bu ülke içinden çıkmış hainlerdir. Ve bu ülkenin askeri polisi, onlarla savaşmaz, onlarla silahlı mücadele eder. Terörü bitirmek, bu ülkede herkesin barış ve huzur içinde yaşamalarını sağlamak için. Evet, onlar, size göre halkın mücahitleri, gerilla falan filan olabilirler ama herkese göre de, dünya kamuoyuna göre de, hukuka göre de teröristtir. Onlar suçludur ama onları destekleyen, öven, alkış tutan, onların isimlerini yerlere, göklere yazan da bir o kadar suçlu ve teröristtir. Hiç kimsenin bu terör uğraşıları ile bu ülke halkları arasında nifak tohumları serpmeye, bu ülke içinde kutuplaşma sağlamaya, halkları birbirine düşman etmeye hakkı, hukuku yoktur. Ve onlar, hem kanun önünde, hem bu ülke halkının gözünde, hem de tanrı katında suçludurlar ve cezalarını çekeceklerdir.

Ve milletin meclisinde 'konuşmaktan utananlar' o mecliste bulunmamalıdırlar...

../..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..