Terörü kınarken...

Düşünce sınırında kalmayıp, eylemlerle kendini ifade etmeye çalışan oluşumun üyelerine terörist denir.Teröristler, eylemlerinde korkutmayı, sindirmeyi ya da öldürmeyi temel amaç edinirler. Bu amaçlara yönelik eylemlere de terör denir.

Yukarıdaki tanımlamalar geneldir. Bu nedenle, terörün amaç ve eylemlerinde benzerlik veya ortak noktalar daha belirgindir. Temel mantık; dikkat çekmek, korku salmak, adını duyurmak ve uzun süreli gündemde kalabilmektir.

Bu amaçlara ulaşmak için yapılan eylemlerin hiçbirinde kuralı yoktur. Gerektiğinde en acımasız yöntemler kullanılır.Geçenlerde, Aktütün’deki terör eyleminde görüldüğü üzere, bazen onlarca kişi hun-harca öldürülerek, amaç gerçekleştirmeye çalışılır.

Bundan dolayı terörü kınamak ve örgütün adı ne olursa, olsun, tavır almak, insan olmanın gereği bir yaklaşımdır.Ancak zaman, zaman buradan hareketle ifade edilen tepkiler ve sarf edilen sözler, gerçek anlamlarından uzaklaşmakta.

Özellikle eylemler sonrası, teröristleri ve terörü kınamak adına yapılan açıklamalarda, etnik söylemler, gereğinden fazla öne çıkmakta/çıkabilmekte.Böylece çözüme yönelik düşünce ve yaklaşımlar, ayrımcılığa vurgu yapan söylemlerin gölgesinde kalabilmekte...

Bu sabit fikirlilikten çıkmak için; teröristin etnik kökenine, siyasi görüşüne veya yaşadığı yere bakmaksızın, gerçek amaç ve eylemlerini değerlendirmek gerekir.Öbür türlü yaklaşımlar, daha ziyade ülke bütünlüğüne ve beraber yaşama gerekliliğine zarar veriyor/vermektedir...

Artık hepimiz bu gerçeğin farkında olarak, teröre temkinli yaklaşmalıyız. Yerine göre birlikte kenetlenerek, ortak tavırlar sergilemeliyiz.Böyle zamanlarda, bu şekil karşı duruşlar, birlikteliğimizi güçlendirir ve sorunu çözmeyi kolaylaştırır.

Başka türlü, işin içinden çıkmak zor, hatta olanaksız gibi görünüyor.