Terörü yok edeceğiz ! İnanın, güvenin ve birlik olun.

Üniversite yıllarında bizzat şahit olduğum propogandalara ve daha sonra medyadan takip ettiğim yazılara göre, aşağı yukarı 1970 yılından beri devam eden PKK terörü,  aslında bir kaç temel unsura dayanmaktadır.

1) Kürt Milliyetçiliğini alevlendirerek yeni bir kürt devleti kurmak ütopyası

2) Dış güçlerle işbirliği yaparak Türkiyemizi parçalamak  rüyası

3) Terörist hareketlerle halkı yıldırmak acımasızlığı.

Yani özetle ütopya, rüya ve acımasızlığa dayanan bir terörizm.

Akıllıca bakıldığında, karşımızda son derece zayıf temelleri olan bir hareketi   görmekteyiz., ama,biz eften püften temelleri olan bu  hareketle senelerdir  uğraşıyoruz  ve çok canımız yanıyor. Üzülüyoruz. Şehitlerimizin sayısı her geçen gün artıyor.

Yani biz, bir ütopya, rüya ve halkı yıldırmaya yönelik bir acımasızlıkla karşı karşıyayız.

Bunun için uygulayacağımız en akıllıca strateji

- " Milletçe tek yumruk halinde birleşmek  " 

- " Teröristlerin yandaş bulma çabalarını ve politikalarını önlemek " 

- " Ülkemizi parçalamak isteyen dış ülkelere " kararlı, inançlı ve Misak-ı Milli ruhuna sıkı sıkıya bağlı olduğumuzu gösteren bir politika izlemek "olacaktır.

Bunun için tüm partilerin konsensüs içinde olmaları birinci şarttır. Günlük politik mücadeleler, çatışmalar ve kavgalar, tamamen devre dışı bırakılmalıdır.

İkinci olarak, sosyal ve psikolojik konularda uzmanlaşmış bir " Akil Adamlar  Konseyi " kurulması gerekmektedir. Zaten CHP' nin AKİL ADAMLAR projesi mevcuttur. Ama BU PROJE şimdilik taraftar bulamamıştır.

Üçüncü olarak Silahlı Kuvvetlerimizin yeni bir askeri strateji uygulamaları gerekliliğidir.

Zaten Sınırlardaki askeri karakolların yeniden inşa ve modernize edilmelerine karar verilmesi ve kısmen uygulanması bu gerekliliğin ilk işaretleridir.

Bu karakolların, bölgesel olarak kurulacak uçak ve modern silahlarla donatılmış yeni askeri birliklerle takviye edilmesi teröristlerin hereket alanını daraltacaktır.

Velhasıl, terörizme karşı alınacak acil  ve elzem tedbirlerin sıralanması ve nasıl uygulanacağını bir blog sayfasına sığdırılması pek mümkün değildir. Ancak karşımızdaki tehlike büyük görünse bile, biz bu tehlikeyi kolayca ortadan kaldıracak güce sahibiz. Damarlarımızdaki asil kan, buna yeter.

Son günlerdeki çok acı olaylar bu yazıyı yazmama neden olmuştur.

Bu yazıyı, tedbir almakta geciktiğimiz her günün  aleyhimize çalıştığını  ve şehitlerimizin acısına dayanamadığımızı belirtmek için yazdım.

Güç ve inanç birliği içinde olduğumuz müddetçe hiçbir tehlike bizim için bir şey ifade etmeyecektir.

Ne mutlu Türküm diyene !