Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ekim '08

 
Kategori
Güncel
 

Terörün boyutu!

Terörün boyutu!
 

15.10.2008 yer Hakkâri, Kavaklı Bölgesi. Yine terör olayı, 5 asker şehit, 15 asker yaralı!

Şehit sayımız 7952 oldu. Tabi ki yaralı sayımız da onbinlerle ifade ediliyor!

Tarih gözlerimin önünden akıyor.

Sanki yıl 1984 aylardan Ağustosun 15’i yeniden yaşanıyor.

PKK diye adını ilk kez duyuran bir örgüt Siirt’in Eruh ve Şemdinli ilçelerini basarak, silahlı mücadeleye başladığını ilan ediyor!

Dönemin başbakanı rahmetli Turgut Özal tatil yapıyor, programını bozmaya bile gerek görmeyip, baskını hafife alan bir açıklama yapıyor.

-Bu olayı yapanlar üç-beş çapulcudan ibaret!

12 Eylül Askeri darbesi ile duran terör olaylarının bir anda ortaya çıkması ve yapılan baskının verdiği şaşkınlık, diğer yanda Koskoca Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı tarafından söylenen ve insan hayatını hiçe sayan açıklamalar.

Olaylar 1984 yılından, Terör örgütü başının Kenya'da yakalanıp, Türkiye’ye teslim edilmesiyle örgütün gücü iyice zayıflıyordu.

1999 ile 2004 yılları arasında terör örgütünün askeri varlığı neredeyse bitmiş görüntüsü veriyordu. Eylemler bitmiş, gözler haliyle iktidarın yapacakları açılımlar için Ankara"ya dönmüştü.

İktidarın, bu bölge için en azından işsizliğe bir çözüm bulacak atılımlar yapması bekleniyordu. Ancak bu tip girişimler olmayıp, halk iyice aç, biçare ve terör örgütünün eline muhtaç edildi.

Ayrıca bu bölgedeki insanlar için Sadaka Ekonomisi iyice işlerlik kazanıp, çalışmadan, üretmeden kıt kanaat yaşamanın yolu öğretildi.

Karşılığında bu yöre halkından tek bir şey istenildi! İktidar Partisine oy vermeleri!

Bunun adına da demokrasi denilerek, ağzını açan özgürlüklerden, demokrasiden bahsetti.

Sadaka ekonomisinden faydalanıp, üretime katkı yapmadan yaşıyor ve iktidarın verdiğine muhtaçlığın devam ediyorsa, birde üstüne üstlük iktidar partisine oy veriyorsan! Senden bahtiyarı yok!Elbet bir gün bir şekilde bahtiyarlığın baki kalır!

Tabi bu arada AB üyeliğine yapılan başvuru, başvurunun kabulü ve başlayacak olan ikili görüşmeler müzekkere süreci için AB uyum yasaları çıkartıldı. Ayrıca bu yasalar çerçevesinde bölge halkının sempati duyduğu terör örgütüne devamlı olarak aflar çıkartıldı.

Amaç; iktidar partisinin, yapılacak seçimlerde bu bölgeden de yeterli desteği almasıydı!

Bu şekilde Türkiye Cumhuriyeti’ni sözde idare edenler sık, sık “başkaları istediği için değil, benim halkım layık olduğu için demokratik reformları yapıyoruz” demeye başladılar. Hem de 8 yıldan beri…

Sekiz kos kocaman yıl heba edildi.

Bir kör dövüşüdür gidiyor. Ne terör örgütü durdu. Ne de yöre halkı terör örgütüne destek vermekten vaz geçti.

Birileri toplanan vergilerle, kendilerine rant sağlamaya devam etti!

Tabi bu arada devlet güçlerinin de eli ayağı bağlandı.

Sözde AB uyum yasaları adı altında birçok düzenleme, AB de bile olmadığı şekilde bizde hayata geçirildi.

Haliyle de, Güvenlik güçlerinin eli kolu iyice bağlanınca, terör yeniden tırmanışa geçti…

Tabi bu arada Güvenlik güçlerinin de büyük zafiyetleri ortaya çıktı.

Bu mücadeleyi olağanmış gibi kabullenip, ülke için sıradan hale geldiğini sananlar da olmadı değil.

Bunun en sıcak örneğini daha yeni herkes gördü!

Aktütün baskınında Golf oynayan ve "ne yani Aktütün’e mi gitseydim" diyen bir mantık ortaya çıktı.

Tıpkı eski bir Başbakan'ın üç beş çapulcu sözü gibi…

Hava Kuvvetleri Komutanı, sahnenin bir numaralı kahramanı. Sanki görevi değilmiş gibi. Birde Aktütün’e mi gitseydim diyebiliyor!

Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez sloganının bir kenara bırakıp, çözüm ürütme zamanı gelmedi mi?
(Not:Terör olaylarının tüm dökümanı elimde olmasına rağmen, buraya özellikle, şu tarihte, şurda, şu kadar olay oldu, şu kadar şehit verdik gibi dökümanları yazmayı uygun görmedim.)

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..