Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ocak '12

 
Kategori
Güncel
 

Terörün cuntanın çocuğu olduğu netleşti

Terörün cuntanın çocuğu olduğu netleşti
 

MKE bombalarının PKK'nın elinde ne işi var? Bunu cuntacılara sormak lazım...


12 Eylül ve 28 Şubat. Biri Terörü Kurdu Öbürü Büyüttü.

Karanlık kalan unsurlar zamanla bir bir aydınlığa kavuşmakta. Yıllarca iç savaşı bitirdiği yalanlarıyla halkı uyutan Evren, öldürdüğü 40 bin insanla Türkiye'de en büyük katliamları yapanlar listesinde birinci sırada yer aldı. Cuntanın idam ve işkencelerle mahvettiği insan hayatları toplamda en az 70 bin ölüyü buldu. O hala dışarda.

1979 tarihinde Evren, Öcalan ve Saddam'ın ortaya çıkışlarının tesadüf olmadığını bu adamları Kissenger'ın ayarladığını sebebinin de 1979 İran devrimi olduğunu ve devrimin Türkiye ve Irak'ı etkilememesi için Kürt-Türk Irkçılığının ve Ehli Sünnet ve Beyt mezhepçiliğinin kışkırtıldığını "Çalınan Hayatlar" adlı romanımda belirtmiştim.

Malesef, 2002 yılının sonunda yazmaya başlayıp 2005te bastırdığım romanda belirttiğim hususlar bugün iyice gün yüzüne çıkmakta.

Türkiye'de ve Irak'ta İran türü bir devrim olmaması için yürütülen ırkçılık ve mezhepçilik projesi oldukça başarılı oldu. Türkleri kardeş gibi gören Kürt halkı Cunta döneminde her türlü baskı, zulüm ve işkencelere maruz kalarak o dönemdeki bu olaylara şahit olan Kürt çocuklarının ilerde jakoben birer Kürt faşisti olmalarının yolu açıldı. Bu bile bile yapıldı.

Daha sonra dağlardaki militanlara bu köylülere bile bile yapılan baskılarla destek verdiltildi. Zaman içinde Terörle mücadele diye diye Türkiye'de ırkçılık ve ayrımcılık iyicekörüklenerek bugünlere gelindi.

Şimdi Ergenekon soruşturmaları adı altında yürütülen soruşturmalar da halının altına sürülen bir çok pislik ortaya çıkmaya başladı.

1984 yılında ilk defa PKK'nın bombalı eylemler gerçekleştirdiğinde Bombaların MKE (Makina Kimya Endüstrisi) yapımı olmaları yüzünden bombalamayı yapan sanıklara sorular soran Bomba uzamanının -Emekli Bomba Uzamanı Nazmi Nuri Çelik- ağzının o dönemde kapatılması başka neyi açıklıyor?

Türkiye'de rejimi koruma adı altında Kissenger'ın planı dahilinde yapılan bu kirli plan malesef büyük oranda başarılı olmuş ve en sonunda 28 Şubat'la, yaşı 40'ın üzerinde olan muhafazakar Kürtler de istemedikleri halde PKK'nın kucağına itilmişlerdir.

Bugün gelinen nokta açık seçik ve net olarak bize şunu göstermiştir.

Türkiye'de Terör'ün başlatılması, kışkırtılması ve sosyal zemin bulması konusunda 12 Eylül cuntası elinden ne geliyorsa yapmış, askeri vesayetin "Terörle mücadele ediyorum" mantığı üzerinden her türlü baskı, şiddet ve yıldırma politikaları bu halka ve onların seçtiklerine uygulanmıştır.

Ben halının altından daha çok pisliklerin çıkacağını tahmin ediyorum. Öyle konular var ki o halının altında gerçekten inanılmaz şeyler.

1986 yılında Ankara Sıhhiye'de İstihbaratın tutukladığı ama Cuntacıların serbest bıraktırdığı isim "Beni boşuna yakaladınız, benim bir misyonum var, bu misyonu tamamlayana kadar serbestim" demiş ve istihbaratçılara pis pis gülmüştür. Gerçekten malum şahıs cuntacılarca serbest bırakılmıştır.

Ben asıl bunun ne zaman gündeme geleceğini bekleyenlerdenim. Ne zaman o malum şahsı serbest bırakanlar hesap verecek ve asıl 30 bin insanın kanını döken Pentagon ve Ankara'da oturan zamanın cuntacılarından hesap sorulma konusunda ne kadar ilerleme kaydedilecek gerçekten merak ediyorum.

İşin garip tarafı da bu pislikleri yapan ve planlayanların tamamı bunu Devleti Al'i nin yüksek menfaatleri için yaptılar. Bunca ihanetin ve pisliğin arkasından bir de kendilerini İttihat Ve Terakki ekolünden gelen ve Damat İbrahim ekolünden geldiğini iddia ettikleri Abdülhamit'i sevenleri ve bütün bu olan bitenleri eleştirenleride TV ekranlarında gizli ses katıtlarında duyulanla suçlamazlar mı? Ya PES doğrusu, pişkinliğin de bu kadarı olur....

Türkiye, normalleşmesi için bu soruşturmaları sonuna kadar götürmek ve cuntacıları ve cuntacılığı tarihe gömmek zorunda.

Bu yapılmazsa Anadolu'da ilerde çok daha fazla kanın dökülmesine yol açacak olan faili meçhuller yine çıkacak, hem Hrant gibi, Mumcu gibi aydın insanları öldürecekler hem de arkasından ağıt yakıp katillerin İslamcı kanatta olduğunu iddia edecekler.

Bugün kafa tasçı milliyetçiliğin sözde sosyal demokratlarla kirli işbirliğini de açık bir şekilde görüp, Türkiye'nin normalleşmesi için atılan adımlarda ne denli reaksiyoner olduklarına ibretle şahit olmaktayız.

Bu unsurların eleştiriye ve ağzını bile açmaya zerre kadar hakları yoktur, ülkeyi bu hale onların sahte ve çarpık milliyetçi anlayışlarıyla, burjuva solculuğu bu noktaya onlar ve zihniyetleri getirmiş durumdadır. Muhafazakar islamcıları Batılı Emperyalistlerle işbirliği yapmaya onların baskıcı ve geçmişte arkalarına aldıkları Batılı emperyalizm de değil miydi? neden bunu görmek istemiyorlar? 1980 öncesi Batı'yla ve Gladio ile işbirliği çinde olan onlar değilmiydi? Şimdi neden şikayet ediyorlar ki? İşbirliği yaptıkları Batılı emperyalistler onları boşadı ve yerine muhafazakarlarla evlendi diye mi kızıyorlar? Önce bir aynaya baksınlar, kendi geçmişleri ve yaptıkları hatalarla yüzleşsinler, o dönemde o gerekiyordu derlerse o zamanda muhafazakarlar bu dönemde de böyle gerekiyor derler. Ama bunu gören gözleri var mı? Hiç sanmıyorum doğrusu...

Herkes birbirinin halklarına ta baştan saygı duysaydı durum bu noktalara gelmezdi.

Ergenekon madem yalan neden uzun zamandır faili meçhul işlenemiyor? Çünkü üzerlerine gidilip deşifre olmaları onları kıpırdayamaz hale getirdi.

Onlar da kendi çocukları üzerinden kıpırdanmak istiyorlar ama henüz fırsat bulamadılar. Umarım asla fırsatta bulamazlar.

 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..