Terörün Dini, İmanı, Milliyeti olmazmış ... Yok ya Külahıma anlatın Siz...

MADEM TERÖRÜN DİNİ…

Anlı şanlı ama bağımlı (?) adamlar, şık güzel kadınlar televizyonlarda tartışıyorlar.

Neymiş efendim; “Terörün dini imanı, sağı solu milliyeti yoktur…”

İyi de kardeşim siz farkında değilsiniz gerek ABD gerek Batılı ülkelerin son zamanlarda yapmaya çalıştığı daha doğrusu bizimkilere kakaladığı “Müslüman terörü” neyin nesi?

Hani terörün dini imanı yoktu ama şu anda dünyanın neresinde terör kavga keşmekeşlik varsa orada “Müslümanlar” var…

İnsanın aklına acaba Musevilerin, Katoliklerin, Hıristiyanların içinden terörist çıkmıyor da ondan mı tüm teröristler “Müslüman” oluşu geliyor…

Oysa şöyle dünya coğrafyasına hatta tüm İslam ülkelerine bir bakın göreceğiniz tek gerçek şudur; Müslüman toplumları kendi kendilerini sokuyor kendilerini katlediyorlar.

Ellerinde son model öldürücü yok edici silahlar ama ayaklarında ayakkabıları kı....da doğru dürüst donları bile yok…

ABD 11 Eylül saldırılarından sonra en kolayını yaptı bizimkileri de “seçtirerek” kabul ettirdi; “Müslümanlar teröristtir o halde ABD nin de düşmanıdır.”

Oh ne ala gel keyfim gel; yan gel Osman’ım yan gel…

Ne yani “Müslüman” insan değil mi?

***

Bir dönem ABD’li bir bilim adamı “Tarihin sonu” diye bir nitelik attı ortaya, bir büyük dünya devi paramparça olunca. O güne kadar dünyanın egemen güçlerinin ortaya koyduğu birçok ideoloji de kavram da bir anda yok oldu çünkü…

Sonra yerini elbette yeni bir ülke aldı hatta daha da güçlenerek aldı. Bugün yıkılan o ülke dünyanın ikinci yöneteni, sahibi(?) bekçisi konumunda.

Şu anda da aynı ülke Suriye konusunda mehter takımı hüviyetinde iki ileri bir geri…

Devlerin (?) söylemlerinin gövde gösterilerinin nedeni ne; “İnsanlık…”

Yok ya, bunları dinleyenler de insanların emeğine, alın terine sağlığına varlığına çok önem verdiklerini sanırlar. Oysa amaç; olabildiğince çok, daha da çok Euro, Dolar Sterlin…

Her şey insan ve insanlık içinmiş, siz onu benim “külahıma” anlatın.

Breh, breh kesilsin bambiller (paralar) bakın bakalım “insanlığın”  beş kuruşluk değeri olur mu?

***

İnsan dediğiniz ne ki? Dört ayaklı doğan sonra arka ayakları üzerine kalkan, önceleri tarım alanlarında zaman çürüten sonra sanayileşen ve bu arada da her gün bir önceki günden daha da fazla vahşileşen yaratık…

Dolayısıyla baktığınızda teknoloji sanayi bilişim kent yaşamları değişiyor gelişiyor büyüyor ama ya insanlık, insan hala insan olmaya çalışıyor…

İnsan hala insanlaşmayı beceremedi ki vahşetten şiddetten kurtulsun…

Bir, “az gelişmişlik” bir “çok gelişmişlik” teranesi var ki evlere şenlik. Çok gelişenler az gelişenlerin hatta gelişmekte olmakla övünenlerin sırtına binmiş elinde kırbacı vuruyor kıçına eline de kutsal kitabını tutuşturuyor, ho öküzüm ho diyor, kaymak tabakasını yiyip “çayıra” salıyor…

Başlarına birer “çoban” etrafına da yüzlerce binlerce “bekçi” köpeği veriyor “insan” olduğu izlenimini veriyor. Oysa tıpkı Doğan görünümü serçe modeli…

Yöneten olmayı becerenler de yönetilenler de mutlu ve memnun, nasıl bir anlayış ise…

***

Terör şiddet ve vahşet var olduğu sürece “insanlıktan” bahsetmek ne kadar ayıp ne kadar utanç veren bir durumdur. Utanmadan sıkılmadan bunların yanına “Terörün dini imanı milliyeti” süslemesini koy çık kurtul işin içinden…

Bugün hiç kimsenin aklına Mısır’daki olaylara Suriye’deki olaylara bakıp da “şu sömürü düzenine” bir son verin de öyle konuşalım demek gelmiyor…

Oysa dünya da huzuru savaşsız bir hayatımı tercih ediyorsunuz; önce sömürü düzeni içine fütursuzca yerleştirdiğiniz vahşetten terörden katliamlardan vazgeçeceksiniz. Kendi halkınıza vatandaşınıza değil sömürenlere karşı çıkacak tavır alacaksınız…

Alamıyorsanız şayet “insanlıktan” bahsetmeyin sıradaki “koyun” tartışmaları gelsin…

***

Çok büyük savaşlar yaşamış rahmetli dedem Ballı Hoca’nın söylediği şu güzel sözle veda ediyorum efendim;

“İnsanca yaşamayı öğrenen bir “insanlık” ne terörden ne de vahşetten medet umar…”

Yürekten katılıyorum;

Yani ne terör ne vahşet önce “insanlık” sonra uygarca ve hakça bir paylaşım…

Erdoğan ÖZGENÇ