Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ocak '10

 
Kategori
Öykü
 

Tesadüf

Tesadüf
 

TESADÜF


Cadde çok kalabalıktı, genç kız gelen arabalara bakıyor taksilere durması için sürekli işaret ediyordu.

Otuz dakikadır aynı yerde bekliyordu ama hiç bir taksi durmamıştı.

Birden özel bir araba önünde durdu. Ne yapması gerektiğini bilmiyor ve şaşkın bir durumda arabaya bakıyordu.

‘Lütfen binin, aceleniz olduğunu görüyorum, sizi gideceğiniz en yakın yere götürebilirim’ dedi adam.

Genç kız tereddüt ederek arabaya bindi. ‘Nereye gideceksiniz ‘ dedi adam, genç kız ‘hastaneye gideceğim ama ameliyat için bulmam gereken bir ilaç var, annem yarın ameliyat olacak ve bu ilaç çok gerekli’ dedi.

Adam bir süre sonra ilacın adını sordu, sonra telefonda birini aradı. ‘Tamam, bir eczacı arkadaşımı aradım o da bu ilacı bulabileceğini söyledi’ dedi.

Genç kız sevinçten şoka girmişti günlerdir aradığı ilacı bu adam hemen bulmuştu.

Sadece ’Teşekkür ederim, gerçekten çok teşekkür ederim‘ dedi.

Daha sonra eczaneden ilacı aldılar ve hastaneye götürdüler.

Genç kız heyecanlı bir şekilde nasıl sevindiğini adama anlatmaya çalışıyordu. Adam önemli olmadığını söylemek istese de, bu genç kız için çok önemliydi ve telefon numarasını vererek genç kızın da telefon numarasını aldı. ‘Bir şey lazım olursa beni arayabilirsiniz’ dedi adam.

Akşam hastaneye gittiğinde genç kız günü düşünüyordu, bu adamla karşılaştığı için şanslıydı.


‘Tanrı zor anlarda birini mutlaka karşımıza çıkarmıyor mu? ’diye düşündü genç kız.

Evet , zor bir andı ve bu adam da karşısına çıkmıştı.

Sadece annesinin ameliyatını, bulunan ilacı ve o adamı düşünüyordu.

Sabah oluyordu, genç kız bir rüyadan uyanıyormuş gibi etrafına uykulu bir gözle baktı, daha gün ışımamıştı. Hemen annesinin yanına gitti.

Bir çok hastanın bulunduğu büyük bir odada annesi yanında ki kadınla konuşuyordu. Annesinin daha iyi olduğunu görünce rahatladı çünkü bir çoğunun ameliyatı zor geçmişti.

'Yaşam' dedi kendi kendine ve haline şükrediyordu.

Karşı ki yatakta yatan kadının durumu ağırdı, karnının üzerinde kocaman bir kum torbası vardı ama sürekli gülerek bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Böyle bir durumda bile hayat doluydu.

Sabah olmuştu, görevliler kahvaltıları getirmeye başlamışlardı.
Aceleyle kahvaltı tabağını aldı, annesine bir an önce yemeğini yedirmek zorundaydı. Çünkü işbaşı saati yaklaşmıştı, bakıcı kadının birazdan gelmesi gerekiyordu.

Birden telefonu çaldı, arayan o adamdı. Sabahın erken saatinde annesinin nasıl olduğunu soruyordu.

Genç kız çok heyecanlanmıştı.

Hemen kendini toparladı ve ameliyatın nasıl geçtiğini adama anlatmaya başladı. Annesinin durumu çok iyiydi, iyileşecekti.

Adam sevindiğini söyledi ve genç kıza bu akşam bir iki saat müsait olup olmadığını sordu.

Genç kız şaşırmıştı, adamın söylediklerini soluk almadan dinliyordu.

‘Anneme gündüz bakan kadını birkaç saatliğine çağırabilirim’ diyebildi sadece.

Bunu nasıl söyleyebildiğini anlayamıyordu ama o adamı tekrar görmek istediğinden emindi.

Öğlen tatilinde annesini görmeye gitti, harika görünüyordu ve onu ayakta karşılamıştı. Genç kız çok sevindi, annesinin iyileştiğini görmek onu mutlu etmişti.

Çekinerek akşam biraz geç geleceğini söyledi annesine.

‘Önemli değil kızım sen beni merak etme’ dedi annesi.

Akşam iş çıkışı en yakın otobüs durağına gitti ve beklemeye başladı, adamla orada buluşacaklardı.

Kalbi tarifsiz bir şekilde çarpıyordu, heyecandan yanakları da kızarmıştı.

Az sonra beyaz bir araba hemen önünde durdu, arabanın beyaz olduğunun farkına bile varmamıştı ilk bindiğinde.

Adam genç kıza içten bir sesle ’binebilirsin’ dedi.

Sabah o aradığından beri çok heyecanlıydı ve hala heyecanını yenememişti.

Arabaya bindi, Binerken eteğinin kırışmaması için düzgün bir şekilde oturmaya çalıştı.

Adam önce annesinin nasıl olduğunu sordu. Sonra genç kızın mesleğini, nerede çalıştığını, hangi okuldan mezun olduğunu sormaya başladı. Genç kız heyecandan titriyor ve bu arada adamın çok hoş olduğunu düşünüyordu.

Oldukça yakışıklı ve genç kızından daha olgun biriydi.

Genç kız sormadan adam kendisinden bahsetmeye başlamıştı. Bir bürokrattı, karısı ölmüştü ve yedi yaşında ki oğluyla birlikte yaşadığını anlattı.

‘Ben en genç bürokratlardan biriyim ‘dedi gururla.

Genç kız açık sözlü olmasından etkilenmiş bir durumda adamı dikkatle dinliyordu.

Konuşurlarken şehir merkezinden uzaklaşmışlardı ve deniz kıyısında ki bir lokantanın önünde durdular.

‘Burası uygun mu ?’ diye sordu adam.

Genç kızın hiçbir fikri yoktu bu konuda, hayatında ilkleri yaşıyordu ama bunu tabi ki söylemezdi.

‘Olabilir, şirin bir yer’ dedi sadece.

Deniz gören bir masayı tercih etti her ikisi de, genç kız denizi çok seviyordu ama adam da seviyordu ki deniz gören masayı tercih etmişti.

Gün yeni batıyor, gökyüzü kararmaya başlıyordu.

Genç kız hala heyecanını yenememişti.

Yoksa bu adama tutulduğu için mi heyecanlıydı.

Akşam olmuştu ve lokanta dolmaya başlamıştı.

Birden adam genç kızın gözlerine gözlerini dikti ve sevgi dolu , sıcacık bir tebessümle ‘ çok tatlısın, saf, doğal ve duru bir görünümün var’ dedi .

Genç kız ne diyeceğini bilemiyordu, yanakları kızardı ve kalbi hızla çarpmaya başladı.

Sadece’ teşekkür ederim’ diyebildi kısık bir sesle.

Akşam güzeldi, adam da çok hoştu. Genç kız ilk aşkı ile karşılaştığının farkına varmadan adama hayranlığını gizlemeye çalışıyordu.

Hayat tesadüflerle dolu. Beklemediğimiz bir anda hayal edemeyeceğimiz şeylerle veya hayal edip de ulaşacağımızı hiç düşünmediğimiz şeylerle karşılaşabiliyoruz.

Genç kız çok mutluydu, sevebileceği sıcacık ve iyi biriyle karşılaştığını düşünüyordu.

Sürekli adamın konuşmalarını dinliyor ve ona hayranlığı giderek çoğalıyordu.

Yemekten sonra kızı hastaneye bırakacaktı. ‘İstediğin zaman kalkabiliriz’ dedi adam.

Genç kız gecenin bitmesini istemese de hastaneye gitmek zorundaydı.

‘Peki, birazdan gidebiliriz’ dedi.

Hayal bile edemeyeceği bir gecede mükemmel bir adamla bir akşam yemeği yemiş ve bu adama aşık olmak üzereydi.

Garip bir şekilde ona çeken bir şey vardı, hiç anlayamadığı duygular içinde yüreğinin atışları gittikçe artıyordu.

İçini bir ürperti kapladı kalkacakları an. Birden hüzünlendi ve ayrıldıklarında onu bir daha göremeyeceğini düşündü.

Ona aşık olmak üzereydi.


Tesadüfler çoğunlukla aşkı bulmamıza neden olabiliyor.

Hiç düşünmediğimiz bir anda ummadığımız bir kişiye aşık olabiliriz.

Evet, genç kız bu adama aşık olmaya başlamıştı. Aşkın ne olduğunu hiç yaşamamış olmasına rağmen içinde ki duyguların adının aşk olduğuna emindi.

Genç kız bu gecenin büyülü olduğunu düşünüyordu, saat henüz yirmi dört olmamıştı ama kendini kül kedisi gibi hissediyordu.

Adam ’hoşçakal’ dedi ve tekrar arayacağını söyleyerek genç kızı hastaneye bıraktı.

Genç kız tesadüflerle hiç bu kadar yüz yüze olmamıştı, bundan sonrasının ne olabileceğini bilemiyordu ve gece yarısı olmuştu.

Genç kız o gece uyumamaya kararlıydı ve sadece adamla yemekte geçirdikleri zamanı düşünmek istiyordu.

Birkaç saat sonra telefonu çaldı, arayan adamdı.

Sabah acil olarak Ankara’ya dönmesi gerektiğini ve mutlaka gitmek zorunda olduğunu söyledi.

Genç kız ne diyeceğini bilemedi, şaşkındı.

‘Önemli bir şey olduğuna eminim, umarım kötü bir şey değildir’ dedi.

İhtilal öncesi günlerdi.

Adam uzun bir süre genç kızı aramadı belki de arayamadı.

Tesadüfler gizemlidir ve anılarda kalmaya mahkumdur her zaman.

Genç kız bu adama aşık olmuştu hem de olmayacak bir anda.

Aradan birkaç yıl geçti, genç kızın zor geçirdiği yıllardı. Adamı unutmak için çok fazla mücadele etmişti yüreğiyle. Hiç aranmamıştı.

Daha sonra evlenmiş ve bir oğlu olmuştu.

Bir gün iş yerindeyken telefon çaldı, açtığında duyduğu sesi hemen tanımıştı. O adamdı arayan.

‘Nasılsın’ dedi içten bir sesle ve neler yaptığını sordu genç kıza.

Ne diyebilirdi ki, gerçeği söylemek zorundaydı.

‘Bir oğlum var üç yaşında’ diyebildi.

Buruk bir sesle adama sadece bu cümleyi söyleyebildi.

Sonrasını hatırlamıyordu.

Aslında beklemekle geçen yılları çok iyi hatırlıyordu.

Sadece tesadüfler diye düşündü. Böyle olması gerekiyordu belki de,

Belki de tesadüflerdi yolumuzu çizen yaşamda.

Belki de yaşanması ve tatmamız gerekenleri tesadüfler belirliyordu.

Ve tesadüfler her zaman mutlu son değildir.

Tülin KARAMAN

2008

 
Toplam blog
: 118
: 663
Kayıt tarihi
: 11.07.08
 
 

İ.Ü İktisat fakültesi mezunuyum, özel bir şirkette mali işler ve personel müdürü olarak çalışıyorum...