Tesadüfler hayatımızın atomlarıdır

Tesadüfler, hayatımızı nasıl belirler? Hepimizin hayatında “ne tesadüf” dediğimiz pek çok an vardır. Çoğu zaman olayları geriye dönük değerlendirir ve şu olay olmasaydı o da olmayacaktı diye düşünürüz.

Üniversiteden bir yıl geç mezun olmanın o anda çok olumsuz bir şey olduğunu hissederken, yıllar sonra bunun “çok da olumlu ” olduğuna karar verebiliriz.

Uçağı kaçırıran birinin, o uçağı kaçırdığında yetişemeyeceği iş için duyduğu endişenin, uçağın bir kaza yaptığını duyduğu anda garip bir sevinç ve kurtarılma hissine dönüştüğünü biliriz.

Peki hayatınıza bir gün biri çıksa gelse, “ ben senin 20 sene önceki hayranın ve platonik aşkınım” dese ne olur? O aşk orada donmuş mudur? Donan sadece geçmişe dönük imgeler midir?

Şebnem İşigüzel, Sarmaşık kitabında bir grup insanın tesadüflerle bir sarmaşık gibi birbirine dolanan hayatlarını, biraz da fantastik bir kurguyla ele alıyor. İnsan ilişkilerini, aşkı, hayatı tutkulu bir dille anlatıyor. 2002 yılında 3 ay gibi bir sürede yazılmış kitap.

Bir sarmaşık gibi birbirine dolanan hayatlarımızın günün birinde nerelere dal uzatacağı, dalların kimleri nasıl sarmalayacağı tamamen tesadüf müdür?

“Tesadüfler hayatımızın atomlarıdır” diyor İşigüzel.

Benim de hayatımda inanılmaz bir tesadüf yaşadığım bir dönemde bu kitabı okumuş olmam ise bir tesadüf değil, yaşadıklarımı bilen dostumun tavsiyesi üzerine.

Geçmişte yaşamak isteyip de yaşayamadığınız, elde edemediğiniz, kaçırdığınız bir fırsat yıllar sonra önünüze gelse ne olurdu? Aynı heyecan ve isteği duyar mıydınız? Artık o zamanki siz olamayan siz, aynı gözle bakamayacak olan siz…

Tesadüfler aniden hayatımıza sürprizler yaparlar ve akışını değiştirebilirler. Hayatımızın dönüm noktalarını oluştururlar. Bir gün, bir anda başkasıyla çarpışırız, ve bambaşka bir yöne kayarız.

Bu kaymaların sonucunda varacağımız nokta değişir mi? Yoksa değişen sadece güzergah, bu güzergahta karşılaşacağımız manzaralar mıdır?

Oscar ödüllü Paul Haggis’in filmi “Crash-Çarpışma” , bir grup insanın hayatlarının kesişme öyküsünü anlatır. İzlemediyseniz, mutlaka!

“senin gibi bir deha , senin gibi yaratıcı ve parlak bir adam, yıllarca karşılıksız bir aşkı neden kovalar ki. Benimle dost olmaya bile çalışmadın. Beni unutulmaz aşkın olarak, çocukça bir saflıkla, hastalıklı bir saplantıyla sevdin.Benim bunu dostluğa dönüştürme çabamı bir yabani gibi kaçarak engelledin. Beni izlemekten , bir sapık, bir hasta ruh gibi haz duydun. Masallardaki, romanlardaki gibi bir aşk yarattın kafanda. Kolayca geçiştirilebilecek bir gençlik aşkıyken, beni saplantıya dönüştürdün.” diyor İşigüzel'in roman kahramanı Celine.

Ve ısrarla romanda vurgulanan çarpıcı cümle,

“tesadüfler hayatımızın atomlarıdır”.

Ve tesadüfler, zamanın geçmiş boyutunda farklı bir bakış açısıyla yorumladığımız bir insanı/durumu, bambaşka bir açıdan görmemizi sağlarlar. Antik çağ filozoflarının dediği gibi, aynı nehirde iki kez yıkanılmaz ve her şey değişir.