Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Tesadüflere inanır mısınız?

Tesadüflerden hayatı keşfe giden yolda yaşadığım belki de en çarpıcı anımı paylaşmak istiyorum sizinle. Gençlik yıllarını saymazsak belki de hayatımın en zor, en karmaşık, en depresif dönemini geçirdiğim 2000'nın 2.yarısında kitap satan büyük bir dükkana girdik eşimle. Ben o sıralar hayata o kadar boş ve olumsuz bakıyordum ki canım ne bir satır okumak, ne elimde kitap tutmak ne de yeni bir keşif yapmak istiyordu. Sadece boş boş alışveriş merkezinin koridorunda dolaşırken eşimi kırmamak için içeri girmiş vakit öldürüyordum. Eşim kitapları karıştırırken vakit doldurmak için bölmelerin arasında dolaşmaya başladım. Normalde pek de uğramadığım kitap gruplarının yanına doğru sürüklendim! Raflardan birinde bembeyaz kapağı, üzerinde altın yaldızlı dikkat çeken harfleriyle parıldayan, adate "ben buradayım; senin için" diyen o kitap duruyordu. Daha ilkokul yıllarımdan beri beni hem meraklandıran, hem heyecanlandıran hem de biraz korkutan bir konuyu; ölümden sonrasını anlatan bir kitap!

Yüzümde hafif bir gülümseme ile kitabı elime aldım ve direk kasaya yöneldim. Kitabı aldığım andan itibaren eve bir an önce gidebilmek ve okumaya başlayabilmek için yüreğimde duyduğum heyecan artıyordu. O gece kendi kendime bir rekor kırdım; normalde çok uzun süre bir kitabı okuyamayan ve dolayısıyla da en ince kitapları bile 3-5 günde bitirebilen ben kitabı yarıladım.

Evet, evet yıllardır benim kendi kendime, daha doğrusu yaradana sorduğum ve cevabını tabii ki alamadığım soruların cevabını yazıyordu kitap. Açıkcası ben de öylesine bir aydınlatma yaratmaya başlamıştı ki kitap beynimi yıllardır kemiren soruların cevapları bir bir aklıma düşer gibi hissetmeye başlamıştım.

Neden ben? Ben bunları hak edecek ne yaptım ki? Adalet nerede? gibi gibi beynimdeki yüzlerce soru cevap buldukça, yüreğimi sıkıştıran ve beni haftalardır aşağı çeken tüm olumsuzluklar çözülmeye başladı.

Tabii ben tek bir kitapla kalmayıp daha sonra bu konuda farklı yazarların farklı eserlerini okudum şu an bu konuda bilinç seviyemin farklı bir noktaya geldiğinin farkındayım.

Kitap bana ne anlattı, nelerin farkına vardım gibi detaylara bu yazımda girmeyeceğim, başka bir yazıda da onları paylaşabilirim. Ama esas önemli olan ben "hiçbir şeyin tesadüf olmadığı" idrakine vardım o gün...

O kitap tesadüfen karşıma çıkmadı, o kitapta yazılanlar tesadüf değildi; neden? neden? neden ben? diyerek hayattan kopma noktasına yaklaştığım o isyan döneminin sonunda yaradanın bana bir cevap gönderme şekliydi sadece.

Bir tesadüf oldu ve ben onu gördüm! Sizin çevrenizde de eminim hergün birçok tesadüf oluyordur; görebiliyor musunuz? Görüp gerçekten anlayıp hayatınızı sorgulayabiliyor musunuz? Sorgulayıp gerçeği keşif yolunda bir adım daha atabiliyor musunuz?

Paylaşmak isterseniz tesadüflerinizi ben okumaktan keyif alırım, inanın...

Hayatınızın gerçeğini keşif yolunda başarılar, sevgimle...
 
Toplam blog
: 3
: 593
Kayıt tarihi
: 04.03.10
 
 

Tabii ki bu dünyaya ödevlerimle geldim, ne kadar başarılı bir öğrenci olduğumu ancak geri dönünce ..