Teşekkürler(!)..sayenizde dikili ağacım oldu.

Olaylar uzaktan görüldüğü gibi değilmiş...

Gezi Parkındaki gençleri, sökülen - bana göre öldürülen- ağaçları, yerlerine yeni dikilen   bitkileri ziyaret etmek, görmek,  için sabırsızlanıyordum; Gittim ve gördüm.

Düşünüyorum da; İsrail askerleri bir filistinli gencin elini kayaya dümdüz olacak şekilde uzatmış, en az yaklaşık beş kiloluk bir başka kaya parçasıyla kıran resimlerine,

ABD ve diğer ülke  askerlerinin Irak'ta; kadınlara, erkeklere ve hatta  küçücük cocuklara yaptıkları... Eskiden  güzelim ülkemiz insanına çeşitli ülke ve etnik guruplarca  yapılan, ülkenin ismi başa yazılarak, fotoğraf ve  anlatılarla desteklenen  " ......  Mezalimi " kitaplarını okur ağlardık.  Büyüklerimiz yaşadıklarını, göçedişlerini anlatır hem ağlar hem de ağlatırlardı. 

İki hafta önce: 

Tesadüfe bakınız bugün de Cuma... (01.06.2013)  Reyhanlı,Suriye olayları,  Parkı savunmak için yaşananlar, Yavuz Sultan Selim'in isminin verilme isteği. Bütün bunların karışında devletimizin idarecilerinin gün geçtikçe bizden uzaklaşmaları,  toplumun görüş ve önerilerini önemsememeleri canımı çok acıtıyor.

Bir Cuma  Nisan ayı içinde Dolmabahçe Sarayını gezmeye giderken Sarayın hemen önündeki Camiye İstanbul Emniyet Müdürü ile birkaç  bürokratın arabalardan inip camiye girişlerini fark etmemle başımı tarif edemediğim bir duygu ile başka yöne çevirdim. Bu satırları eski yazımın üzerine eklerken hala o anı yaşıyor gibiyim. Mitolojik öyküden fırlamış, insanüstü, duygu taşımayan  varlık gibi göründü bana... Oysa ilk atandığında ne kadar sevinmiştim. Gün geçtikçe hayal kırıklığım artmaya devam ediyor. Televizyonda gördüğüm an kanal değiştirmelerini istiyorum. Görmeye tahammül edemediğim, beş kişiden  2. sırada....

Şimdi; 

" Dünyanın Merkezi Taksim" denildiği zaman hafifçe tebessüm ederdim. Defalarca gördüm, gezdim.  

Ama üç gün önce gezi parkında, evini korumaya çalışan insanların samimiyetlerini.

Bir virüs gibi gezi parkının içine kadar sokulmuş - ki uzay fotoğrafına bakıldığı zaman çok bariz görünen-  beton yığınını yakından görünce içim daha çok acıdı. 

Gözyaşlarıma hakim olamadım, Bitkiler de hisseder, bitkilerin de canı yanar ve canı yandığı zaman salgıyla kendini onarmaya çalışır. 

Dünyanın merkezi Avrupa-Asya muhabbetinin ortası, herkesin buluşma yeri.  Aranılan adrese kolayca gidilebilecek merkez. Her bir kişinin mutlaka bir anısı vardır.

Taksim gezi parkı ve Divan Oteli arasında dozerle sökülen ağaçların yerine  (Milletvekili'nin dozerin önüne geçtiği yerde) yeni ekilmiş olan Çınar ağacına (Ekilenlerin içinde en uzunu 1,5 m. civarında ), yaklaşık altı kilo Çukurova/Adana toprağı götürüp beyaz kil rengindeki toprağa karıştırdım. Yanına da o1 şeklinde anahtarlık koydum.