Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Haziran '09

 
Kategori
Dostluk
 

Teşekkürler dostlarım

Teşekkürler dostlarım
 

Gül budanmış dal dal olmuş
Menekşesi yol yol olmuş
Siyah zülfün tel tel olmuş

Biz şu yerlerden gideli
Gurbet illere düşeli

Gül menekşeye karışmış
Küskün olanlar barışmış
Taze fidanlar erişmiş

Biz şu yerlerden gideli
Gurbet illere düşeli

Öksüz Aşık der bu sözü
Hakka çevirmiştir yüzü
Öldü zannettiler bizi

Biz şu yerlerden gideli
Gurbet illere düşeli

5 Mayıs 'ta yazmışım son yazımı. Üzerinden bir ayı aşan bir süre geçmiş.

Mayıs ayı yoğunluğu ile; internete, bağlı olarak da Milliyet Bolog'a girme olanağını bulamamıştım. 30 Mayıs'ta yaşadığım bir olay da tuzu biberi oldu. Milliyet Blog'dan bir hayli uzak kaldım.

Yazıma Öksüz Aşık'ın şiiri ile başlamam bundandır.

30 Mayıs Sabahı, Saat dokuz sularında Kayseri/Talas'ta rüzgarın azizliğine uğrayıp, kalkış noktasındaki bir kaç kayaya vurmakla yaraladığım bedenim, yeni yeni toparlanıyor. Bu güzel havalarda can sıkıcı ağrılar ve can yakan pansumanlarla bir yatağa bağlı olmanın ne demek olduğunu yaşamadan bilemezdim.

Yıllardır özlemini duyduğum pek çok şeyi emekliliğine ertelemiş olanlardanım. Yamaç Paraşütü de bu özlemini duyduğum havacılık sporlarından biriydi. Başkent Sportif Havacılık Kulübü Başkanı Sevgili Mehmet Mercan'ın çağrısı ile bu özlemimi de giderme olanağını buldum. Kulübümüzün Ankara'da teorik ve yer dersleri ile başlattığı bu eğitim, Ankara yakınlarındaki alçak tepelerde sürdü. 30 Mayıs günü de Kayseri/Talas'da sabah saat yedide neşeyle başladı, Yamaç Paraşütü Serbest Uçuş Serüveni'miz. Uygun rüzgarların sağladığı doyumsuz üç sortide keyifli uçuşlar yaptım. Hatalarımı gördüm, ya da hatalarım konusunda deneyimli Yamaç Paraşütü Pilotlarının uyarılarını aldım. Kendimi en çok hazır duyumsadığım dördüncü sortide ise, yaşamayı hiç de beklemediğim o kötü olay başıma geldi. Herhangi bir kırık yada çıkığımın olmaması nedeni ile, küçük bir kaza atlattığımı düşündüren bu olayı, çekilen video filmlerden izlediğimde, ne kadar büyük bir tehlike atlatığımın ayırdına vardım. Verilmiş sadakam varmış.

Başımdaki kaskın tam da tepe noktasından kocaman bir kayaya vurması anınını ben anımsamıyorum. İzlediğim video filmi ve ( havada attığım bir kaç perendeden birinde o kayaya tepe üstü çarrpmamın bir işareti olarak ) kaskın o noktadan nasıl parçalanmış olduğunu gördüğümde geçirmiş olduğum kazanın büyüklüğünü de anladım. Allah sevdiklerime bağışladı ve gerçekten verilmiş sadakam varmış.

Şu anda çok iyiyim. Hatta dün(9 Haziran 2009), THK Bağcılar Şubesi Genç Kanatları'na Türkkuşu Yerleşkesi'nde "Genç Kanat Olmak" konulu sunumumu (oturarak da olsa) gerçekleştirme mutluluğunu da yaşadım.

Milliyet Blog Yazarlarımızdan, THK Bağcılar Şube Başkanı Sayın Şenol Gül, 30 Mayıs günü yaşadığım bu olayı sayfasında yazınca, Milliyet Blog'unda haberi oldu. (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=183970) Haketmediğim övgüleri ve duyarlılığı için, Sevgili Şenol Gül Dostuma çok teşekkür ediyorum.

Sevgili Şenol Gül'ün bu yazısı ile olaydan haberli olan ve beni telefonla aramak nezaketini gösteren değerli Blog Yazarı Dostlarım, Ahmet Balcı, Haluk Seki, Pirmete, İzmir Mavilim ile, Mesajlarıyla geçmiş olsun dileklerini yollama inceliğini gösteren değerli Blog Yazarı Dostlarım, Şenol Gül, Mesut Selek, vakayinüvis ve Esma Kahraman'a gönül dolusu teşekkür ediyorum.






 
Toplam blog
: 182
: 2395
Kayıt tarihi
: 29.01.07
 
 

10 Kasım 1954 tarihinde doğdum. Sosyal Hizmet Uzmanıyım. Pilotum. (ultralight licence no:151)..