TESEV araştırması

TESEV'in yaptığı araştırma sonuçları, bugün gazetelerin ilk sayfalarında yer alan haberlerin başında geliyor. "Dindarlar arttı", "Türban azaldı", "İrtica tehdidi yok", "Müslümanım ama din devleti istemiyorum" gibi başlıklarla duyurulan haberde, 1999 yılına göre kendini müslüman diye tanımlayanların oranı yüzde 36'dan 44.6'ya çıkarken; sokağa çıkarken başını örtmeyen kadınların oranı yüzde 27.3'ten 36.5'a yükseldi. Türban takanların oranı ise yüzde 15,7'den, 11.4'e düşerken, şeriat isteyenlerin oranı yüzde 22'den dokuza geriledi.

Star gazetesi, irtica geliyor sözüne atıfta bulunarak "Meğer gidiyormuş" diye başlık atarken, Güneş gazetesi haberi "TESEV Yalanı" başlığıyla duyurdu.

Kuvvet Makinesi

Son günlerde tam sayfa ilanlarla merak uyandıran Erke firması, yaptığı bir Basın toplantısıyla kamuoyuna bilgi sundu. Enerji üretmek için benzin mazot gibi yakıt ihtiyacını ortadan kaldıracağı iddia edilen ve "kuvvet makinesi" adı verilen cihazın nasıl bir şey olduğu konusunda kimse fikir sahibi olamadı.

Akşam gazetesinin "Türk Şeyi" başlığıyla duyurduğu habere, Güneş gazetesi "Türkiye'nin kaderini değiştirecek bir olay" derken, Takvim gazetesi "Doğruysa yırttık" başlığını kullandı.

Olaya temkinli yaklaşmayı tercih eden Milliyet gibi bazı gazeteler ise Basın toplantısında çok sayıda emekli paşanın yer almasına dikkat çektiler.

Toplantıda bazı ünlülerin de yer alması, "Şirket mi, Parti mi" başlığı attırırken, Radikal ise "Şarlatanlık mı, Asrın mucizesi mi" diye sordu.

YÖK Krallığı

17. Millî Eğitim Şurası'nda alınan kararları uygulamayacaklarını dile getiren YÖK Başkanı Teziç'in tavrı, Milli Gazete'de "YÖK Krallığı" başlığıyla verildi. Cumhuriyet gazetesi ise "Şuraya Veto" manşetiyle okuyucusunun karşısına çıkarken Vakit gazetesi olayı "Küstahlık" olarak yorumladı.

Bir hukuk devletinde yapılan yanlışların nasıl düzeltileceği yasalarla belirlenmişken, ve normal şertlerde YÖK'ün hükümet kararlarını veto etmek gibi bir hakkı ve yetkisi yokken, olayın böyle aktarılması, hükümete karşı bir tepkinin körüklenmesi amacına yönelik gibiydi.

Ayrıca YÖK Başkanı "Şura kararlarını uygulamayacağım" derken yasalara aykırı bir davranışta bulunuyor muydu, bu da tartışılabilir. Yönetim birimleri arasında böylesine çatışmaların yaşanmasının, en azından vatandaşa örnek olmak açısından olumsuz tavırlar içerdiği söylenebilir.

Profesöre Ders Yasağı

GÜ Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç, bir panelde, Kemalizmin ilerlemeden çok gerilemeye tekabül ettiğini söyleyen Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Atilla Yayla'nın bu açıklamasının infial uyandırdığını söyleyerek, Yayla hakkında inceleme başlattıklarını, bu süre içinde de Yayla'nın derslere giremeyeceğini belirtti.

Vakit gazetesi haberi "Kemalizm geriye götürdü" şeklinde okuyucularına duyurdu.

Diğer Başlıklar

Prof. Dr. İsmail Aydemir

Gazetelerde ortaklaşa yer alan diğer haberler arasında, kasığındaki atardamarı keserek intihar eden Cerrah Prof. Dr. İsmail Aydemir vardı. Bir süre önce depresyon geçirdiği belirtilen doktorun buna rağmen ameliyatlara girmesinin yanlışlığı tartışılırken, Akşam gazetesi doktorun kendine lokal anastezi yapmasını manşet yaptı, Vatan gazetesi ise "Nasıl neşter verdiniz?" diye sordu.

MHP-CHP flörtü

Kongreden yeni çıkan MHP'de CHP ile yakın ilişkiler konusunda yumuşak bir hava sezildiği öğrenildi. Seçim sonrası iki partinin koalisyon yapabileceği konusu da gündemde.

Türkiye'yi ziyaret edecek Papa'yla ilgili haberlerle, Lübnan'daki suikast, küçük başlıklarla da olsa ilk sayfalarda yer almış.

Gündeme farklı oturanlar

Öte yandan Türkiye gazetesi, 1 Ocak 2007'de yürürlüğe girecek "Herkese sigorta" güvencesini özel haber olarak manşetten girerken, Sabah gazetesi, eşinin Aziz Nesin'i aldattığı iddiasını manşet yaptı.

Birgün gazetesinde ise Gecekondu bölgelerinin tasfiye edilerek kamu alanı haline getirilmesi ve satılması meselesi, "Yağma tasarısı" olarak adlandırıldı.

Yıllardır sosyal, ekonomik ve siyasal bir yara olarak toplumu kemiren gecekondu sorununa çözüm getirmesi beklenen uygulamanın, Türkiye'nin selameti için, varsa eksikleri tamamlanarak, yanlışları düzeltilerek bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir. Ancak olaya farklı açıdan bakarak problemin çözümüne katkıda bulunmak yerine, bundan yeni bir problem üremesini beklemek, herhalde kimseye fayda sağlamayacaktır.