Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ağustos '09

 
Kategori
İnançlar
 

Teşkilat yasası olmayan devasa teşkilatı biliyor musunuz?

Teşkilat yasası olmayan devasa teşkilatı biliyor musunuz?
 

Bir ülke düşünün, din işlerine bakan kurumun bütçesi 8 icracı bakanlığın bütçesinden büyük, 80 binin üzerinde camii ve bu teşkilatta görevli sayısı 250 binden fazla…

Böylesine devasa bir kuruluşun teşkilat kanunu olmaz mı?

Eğer o ülkenin adı Türkiye ise maalesef olmuyor! Bu kurumda görev yapanlar, Allah, Din, iman adına görev yaptıklarından bu güne kadar böyle bir yasaya gerek duyulmamış.

Ülke nüfusunun yüzde 99 unu Müslüman olarak kabul eden bu kuruluş ve devleti yönetenler, kimi verilere göre 20 milyon kimi verilere göre de 25-28 milyon arasındaki Alevi toplumunu, işine gelmeyince Müslüman saymayan ve bir Teşkilat Yasası bile olmayan, devasa bir kurumla karşı karşıyayız.

Söylemler ve eylemler arasındaki çelişki açıkça görülüyor.

Bu devasa kuruluşumuzun Diyanet İşleri Başkanlığı olduğunu anlamışsınızdır.

Evet, Diyanet İşleri Başkanlığının bir “Teşkilat Yasası” yok!

Bu kurum Sünni inançlarına göre idare edilip, o devasa bütçenin bu inançlar doğrultusunda harcandığını söylemeye gerek var mı?

Evet, Diyanetin 1975 yılından beri idari yasası bulunmuyormuş. Diyanetten sorumlu Devlet Bakanı Faruk Çelik, yasal boşluk nedeniyle yaşanan sıkıntıların giderilmesi amacıyla hazırlanan ''Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Yasa Tasarısı Taslağı''na ilişkin çalışmaları sürdürüyormuş.

Günaydın! Bu zamana kadar nerelerdeydiniz?

Yeni yasa teklifindeki önerilere bir göz gezdirip, gördüğümüz eksiklikler hakkında ahkam keselim!

* Bundan böyle; Diyanet İşleri başkanı 5 yıl süreyle ve en fazla 2 kez atanabilecekmiş.

* Başkan yardımcıları kadroları da başkan vekili olarak değiştirilip, şu anda 5 olan başkan yardımcısı sayısı 2'ye indirilerek, görev süreleri, başkanın görev süresiyle sınırlı tutulacakmış.

* Başkanlığın din hizmetleri, hac ve umre, eğitim, dış ilişkiler ve dini yayınlar gibi hizmet birimleri Genel Müdürlük olarak düzenlenirken, 10 adet ''Başkanlık Müşaviri'' kadrosu oluşturulacakmış.

* Din görevlilerine meslekte yükselme imkânı getirilip, vaizler ''uzman vaiz'' ve ''baş vaiz'', imam-hatipler ise ''uzman imam'' ve ''baş imam'' olarak adlandırılacakmış.

* Diyanete görev alanıyla ilgili radyo ve TV yayını yapma imkânı verilen taslakta, ulusal bazda frekansların ve kanalların ücretsiz tahsisi sağlanacakmış. (Gözümüz aydın Bir TRT’miz daha oluyor)

* Din İşleri Yüksek Kurulu üyelerinin görev süresi 7 yıldan 5 yıla düşecekmiş. Kurula yurt içinde ve yurt dışında İslam dinine mensup farklı dini yorum çevrelerini inceleme ve araştırma yapma görevi de verilecekmiş.

* Mushafları İnceleme Kurulunun üye sayısı 9'dan 6'ya düşürülüyor. Başkan ve üyelerinin 5 yıl süreyle atanması düzenlemesi getiriliyormuş.

* Sürekli ve geçici şura, kurul, ihtisas komisyonu, çalışma grupları ve inceleme ve araştırma grupları oluşturulmasına imkân sağlanacakmış.

* Merkez teşkilatı, il müftülükleri ve eğitim merkezlerinde uzmanlık gerektiren alanlarda görev yapacak ''Diyanet İşleri uzmanlığı'' ile özel kalem müdürlüğü ve basın müşavirliği kadroları oluşturulacakmış.

* Hac ve umre işlerinin yürütülmesinde, Diyanet ile Diyanet Vakfı arasında iş birliği yapılmasına imkân sağlanacakmış.

* Mevcut başkanın görev süresinin, kanunun yürürlüğünden 2 yıl sonra sona ermesi hükme bağlanıyormuş.

Açılımlar ve çalıştaylar ne oldu?

Vergiler toplanırken, İslam dinine mensuplar veya İslam dinine mensup olmayanlar diye bir ayrım mı yapılıyor? Diyanetin bütçesine konulan ödenekler, ülke genelindeki belli bir mezhep veya görüşteki kişilerden mi toplanıyor?

Veya şöyle diyelim Diyanet İşleri Başkanlığı niye kaldırılmıyor? Ülke mozaiğine hizmet etmeyen bir kuruluşun daha da güçlendirilmesindeki amaç ne?

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..