Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '17

 
Kategori
Kitap
 

Tespih ağacının gölgesinde "Harper Lee" Irk ayrımcılığı irdelemesi

Tespih ağacının gölgesinde "Harper Lee" Irk ayrımcılığı irdelemesi
 

2016 yılının son 10 günlük diliminde Harper Lee’nin “Bülbülü Öldürmek” isimli kitabını okumuş ve kitaba ilişkin görüşlerimi yazmıştım. Bülbülü Öldürmek yıllar önce izlediğim ve etkisinde kaldığım bir filmin kitabıydı. “Tespih Ağacının Gölgesinde” isimli kitap ise “Bülbülü Öldürmek” isimli kitabın devamı niteliğinde bir kitap… Yine Maycomb Kasabası ve yine Finch ailesi ama aradan geçen 20 yıl gibi uzun bir süre. Jem ölmüş, kızkardeşi Scoud ise Newyork’a yerleşmiş. Babası ve halası Maycomb Kasabasında birlikte yaşamaktadır. Amcası Jack’de kasabada yaşamanı sürdürmektedir. Baba Atticus yaşlanmış, işlerini yine Maycomb Kasabasında kimsesiz bir şekilde büyümüş, hukuk okumuş olan Hank’e devretmek üzeredir.

Hank!!!

Scoud ve Jem’in çocukluk arkadaşı. Scoud ile flört etmekte. Scoud trenle geldiği kasabada kendisini Hank karşılar ve birlikte eve giderler. Baba Atticus artık yerinden zar zor kalkabilmekte, hala ise yaşlanmasına rağmen kısmen de olsa babadan daha dinç durmaktadır.

“Bülbülü Öldürmek”  isimli kitapta baba Atticus zihnimizde ciddi bir rol modele dönüşmüştü. Soğukkanlı ve olgun tavırlarıyla çocuklarına klavuzluk yapmakta, yaşamdaki tutarlılıklarıyla Maycomb Kasabasında herkesin takdirini kazanmış bir şahsiyetti. Siyahi bir sanığın davasını alması nedeniyle kasaba sakinlerinin hedefi olmuştu. Davayı hakkı ile yürütmüş ve bu dava sürecinde çocuklarına örnek olmuştu. Scoud gerek kasabaya dönüş yolunda olsun gerekse de kasabada kaldığı süreçte olsun sık sık geçmişi yad etmekte, geriye dönüşler yapmaktadır. Zira olaylar yine Scoud’un gözünden aktarılmaktadır. Çocukluk günleri, ağbeyi Jemle ve yan komşularının yeğeni Dıll ile geçirdikleri güzel zamanlar… Lise yılları falan derken kitap boyunca sık sık geriye dönüşlerle karşılaşıyoruz.

Kasabaya babası ve halasının yanına döndükten sonra Scoud birkaç gün içerisinde aile bireylerinde köklü bir değişim sürecinin yaşandığına tanık olmaktadır. Irk ayrımcılığı aile bireyleri dahil bütün kasabayı esir almıştır. Yanlarında çalışan, kendilerini büyüten Calpurnia bile beyazlara karşı cephe almıştır. Scoud bu duruma bir anlam verememekle beraber babasına karşı son derece ciddi tepkiler içerisine girer.

Tam da burada biraz durmak ve demokrasi kültüründen bahsetmek gerekiyor. Şayet herkesin kendi meşrebine göre bir demokrasi tanımı söz konusu olursa, o toplumda yaşam çekilmez bir hal alıyor. Tıpkı bu gün bizde olduğu gibi… İnsan Hakları ve Demokrasinin evrensel kriterleri vardır ve bu evrensel kriterler doğrultusunda İnsan Hakları ve Demokrasinin yanında tavır almak gerekir. Ki bu durum devlete zeval gelmesin mantığıyla zıtlaşan bir tutumdur. Sanırım bu gün ülkemizde yaşanan siyasal ve politik sorunlarında kökeninde yatan şey tam da bu anlatmaya çalıştığımız durumdur.

Kitaba dönecek olursak, kasabadaki her iki ırkın birbirine tavır almasının kökeninde siyahların temel insan hakları taleplerinin yoğunlaşmasından kaynaklı bir durumdur. Beyazlarla aynı okulda okuma talepleri, kaldırımda yürüyebilme talepleri, inançlarını özgürce yaşayabilme talepleri ve benzeri şeyler. Bu talepler karşısında beyazların tavır almaları. Ve bu taleplere beyazlar tarafından verilen cevap “Bunlarda çok ileriye gidiyor” yönünde. Bu tutumu memleket sathında fazlasıyla duymuş birisiyim. Çok demokrat bildiğim birçok arkadaşımın Kürt meselesi söz konusu olduğunda Demokrasinin ve İnsan Haklarının evrensel kriterlerinden ödün vermek suretiyle, “Bunlar da çok ileriye gidiyor” dediklerini bu gözler görmüş, bu kulaklar duymuştur. Tıpkı Maycomb Kasabasındaki siyahi sanığın davasını üzerine alan Atticus’un iş siyahların demokratik haklarına geldiğinde beyazlığının tutması gibi bir durum.

Scoud bu durum karşısında aynen ben gibi fazlasıyla afallamıştır. İlginçtir, rol model olarak gördüğü ve kişiliğinin gelişmesinde önemli bir yeri olan Baba Atticus’a, siyahlara karşı tutumundan dolayı, “Or...u çocuğu” bile demekten imtina etmemiştir.

“Tespih Ağacının Gölgesinde” isimli Harper Lee’nin bu kitabını okumadan önce kitabın ilk ayağı olan “Bülbülü Öldürmek” isimli kitabı okumak önemlidir. Her iki kitapta okunmayı fazlasıyla haketmektedir... Hele ki günümüz Türkiyesindeki vaziyetle mukayese edildiğinde her iki kitap da ilgi çekici bir hale dönüşüyor.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..