Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Hakan Karaduman (Akdenizli)

http://blog.milliyet.com.tr/akdenizli

26 Ağustos '08

 
Kategori
Öykü
 

Testi-4-

Testi-4-
 

..


Kevgire döndü gece. İçinden süzülerek geçerken kanayan etlerden çıktı geldi sızı. İncecik, narin, hemen dinecekken zonklamayla geldi acı.

“Sızı acıya dönüştü mü gayri ne zaman dineceği belli olmaz,” dedi obanın beyi. Kavga yeniden başlamadan taraflar taraf olduklarından caydılar. Herkes çadırlarına yöneldi.

Sessizlik geceye yeniden geldiğinde olan bitenden habersiz gibi davranacaktı. Çadırlardan yükselen uğultular bir süre daha karanlığın içinden geçip dikkat kesilmiş kulaklara taşındı. Herkes yatmışken son birkaç kelime daha çadırların orta yerlerinde dolaştı, sonra her şey durdu.

Sessizlik ve gece…

Sessizlik ve gece gökten imbikle süzülerek çadırların üzerine yağdı. Zaman yine bağdaşını kurdu orta yere ve beklemeye başladı. Bir süre hiç bir şey yaşanmamışçasına gökteki yıldızlar yolculuklarını sürdürdüler. Ay yürüdü. Zaman geceyi yarıladı.

Köpekler peşi sıra havlayarak çitlere doğru koştular. Gece ve sessizliğin içinden yırtılan bir tül gibi yükselirken sesler, uykusuna henüz yenilmemişler kulak verdiler. Birkaç keyifli köpek iniltisi duyuldu ardından, Yaşar’ın sesi geldi.

Kadın obanın en büyük çadırında üç oğlu ve felçli kocasıyla birlikte yaşıyordu. Oğlunun gecikmesinden duyduğu derin endişeyi coşkuyla üzerinden atarak çadırdan hızlıca çıktı.

“Oğlum nerede kaldın. Meraktan öldürecektin beni.”

“Niye kalktın ana? Yat sen. Arkadaşlarla vedalaştık,” dedi Yaşar.

“Ne vedasıymış bu? Benim oğlum aslanlar gibi gidip gelecek. Herkes gitti geldi bir sana mı kaldı?”

“Öyle değil be ana.”

“Gel elini yüzünü yıka,” dedi kadın ve çadırın arkasına dolanan ayakyolu için bırakılmış ibriği alıp oğlunun yanına geldi.

Kadın ibrikten oğlunun ellerine su dökerken, “Çok mu içtin oğlum?” diye sordu.

“Biraz içtik işte. Bekir emmi de geldi. Ben gidiyom ya, herkes yemek ısmarlama yarışına girdi.”

Yaşar elini yüzünü yıkarken, “Ana, bu gece benim çadırda kal,” dedi annesine.

“Tamam oğlum, ben de öyle düşündüm zaten,” dedi ve oğlunun başını okşadı bir yandan annesi.

Biraz sonra kadın omzunda bir yer yatağıyla geldi, oğlunun yatağına bir yol geçimlik bırakarak yatağını yere serdi. Bir süre konuşmadılar.

***

not: bunlar taslak, yani ham tabii.

 
Toplam blog
: 470
: 551
Kayıt tarihi
: 28.08.06
 
 

Ateşten denizleri mumdan gemilerle geçmeye" benzer hayatımız. Mutlaka mavi gökyüzü görünecektir. Gid..