Tetik çekmemişler, sevsinler !!!

Şimdi n’oldu?

Geldiler. Zemin yokladılar

Savcıları özeldi. Hakimleri de. Özel yetkilerle donatılmıştı.

Ne demek özel yetkilerle donatılmak?

“Suya sabuna fazla dokunmamak, fazla sızıltıya meydan vermemek. Usulü gereğince bir prosedürü yerine, sessiz sedasız getirivermek”.

PKK.lılar ifadeleri alınırken, üstüne basa basa “Sayın Öcalan” dediler.

Hakimler, savcılar, renkten renge girdiler.

Halbuki, öte yanda “Sayın Öcalan” diyenler, takibatta halâ!

Özelliğin icabatındandı renk vermemek.

Hiç biri tetik çekmemiş. Sevsinler!

Ya n’apmışlar?

Kimi yazıcıymış, Kimi odun kırmış, kimi uçurtma uçurmuş. Kimi, kütüphane sorumlusuymuş. “Sen kimi gandirirsen lo?”

Öyledir zahir

İnsan, o simge olan kıyafetlerini çıkarır da gelir be!

Hayır. Bir korku imparatorluğunu temsil ediyorlar, olur mu ya!?

Tetik çekmemişler, sevsinler.

Bir PKK' lı, sırt çantasını sağ omuzuna asmış. Askı kayışını da göğüs hizasından tutuyordu. Dört parmağı kayışı kavramış. Baş parmağı ise, etli kısmıyla kayışı, içinden bastırıyordu. TV.den gördüm. Dört saniyelik görüntüydü o!

Bu nereye uyuyor? Bir silâhın omuzdaki tutuluşuna uyuyor. Bu kadın silâh tutmuş. Öyle anlaşılıyor bal gibi. Ama?!

Silâhla alâkaları yokmuş.

Tetik çekmemişler, sevsinler.

Neydi o patırtı öyle?

Dağdan gelip, bağdakini kovarcasına adeta. O “bağlarda” kendileri de yaşadılar. Şimdi ise inkâr ederekten ha?

Ula heç utanmanız yoh mudur?

Suçluluklarınızı, dağda bırakıp, süklüm püklüm gelir insan. Sanki "Prut" savaşı, sanki "Uhud" savaşı kazanmış gibi.

Ula ula, bakın hele

Fadik anan, Şemo baban, sizlere haber salmadı mı lo, "Biz sizlere gurban" diyerekten? Ve de devamla:

"Yolunuzu gözlüyorik. Ne poh yerseniz yeyin, Dönün geriye, ifadenizi verin!" demediler miydi? Devamla da:

"Güvenin hükümatımıza.Eşşekler gibi pişmanız, diye!"

Yine haber salmadılar mı? "Ula Hasso, ula Memo" diyerekten. "Garın hamile dogirir, köpek durmaz havlir" demediler mi?

Demediler mi ki, "Biz halsizo, biz çaresizo, biz fakiro. Gara dağlar, gar altında galanda, yüzümüz heç gülmez!. Ula eşek gafalılarım., bizi duymiy misen? Evde bebe hasta, bebe ataşlar içinde yaniy.... Anası çul çaputtan esvaplar dikiy. Heç birini, "sen olmadan giymiy " diye haber salmadılar mı lo?!

İşte!

Bunları diyenler, onlarla birlikte televizyonlarda şov yaptılar. Döndüklerinde, haber salmışlardı " At kesem, deve kesem, eşek kesem!" diyerekten. Onları unuttular. Olanları da. Onlarla bir olup, parmaklarını çatallaştırdılar.

Şimdi Avrupa’dan da gelecekler. Hepsi birleşip , DTP’ nin meclisteki gurup toplantısına katılacaklar. Balkonlarından da salkım salkım allı, morlu, yeşilli fistanları ve eşarpları ile sarkacaklar.

Yarının meclisinde nasıl çoğunluğu sağlarız da iktidar oluruz hesabını yapacaklar. Sonra da hesap sormağa kalkacaklar! Ondan sonra seyreyleyin gümbürtüyü

Dikkat edin, eli ayağı düzgünleri, mangal kömürü gibi seçip seçip yollamışlar.

Görün bakalım. Buraya çiziyorum

Şimdi.

Şehitler, bir defa daha yerinde dönmüştür.

Devlet; terörü teslim aldı derken, terör, Devleti mi teslim alıyor ne?

Özel yetkilerle donanmış savcılara ifade vermişler. “ İki gözüm önüme aksın ki, ben tetik çekmemişem hakim beg” mi demişler. “ Valla billâ ben masumum gurban" mı demişler? “Yoo!.. Ya n’apmışlar? “Terörle alâkamız yok” demişler.

Pişmanız bile dememişler. Neden dememişler? Sorulmamış ki desinler.

Ama onlar, sorulsa da sorulmasa da, bu lâfı hiç etmemişler.

Öcalanı yargılayan Hakim Talat Şalk “Pişmanım demeden, bırakılmaları, yasadışıdır” diyor.

Siyasisi bas bas bağırıyor ekranlarda “ O mahkemeyi kim kurdu? Onları oraya kim gönderdi? Teröristlerin ayağına gidildi, hukuka gölge düştü” diye.

Şimdi de "Seyyar Mahkeme!"

Sevsinler!

Şehit anası gözü yaşlı bas bas bağırıyor ekranlarda ”Eli kınalı eşler, kocalarını istiyor!” diye

PKK.lılar D.Bakıra yaklaşırken, elinde oyuncak tüfekli çocuklara “ Neden? Bu tüfek? Askere mi kullanacaksın? “ sualine “ Onlar, bizim dünyamızın askerini öldürdüler” diye cevaplıyor. “Bizim dünyamızın!”

Ama onlar “ Tetik çekmedik” diyorlar, sevsinler.

PKK’lı kafile dün D.Bakıra yaklaşırken, bir kısım PKK’lı, Hakkâride birliğimizi havan ateşine tuttu..

Bundan sonra daha neler olur?

Bu kafa ile çok şeyler olur.

Buraya çiziyorum.

Demedi demeyin!

Ört ki, ölem!