Tezgah

Geçen hafta bir iş için gittiğim (Ankara) Ulus’tan Gençlik Parkı istikametine doğru yürüyordum. Merkez Bankası’nın 20-30 metre ilerisinde beş altı kişi ortalarına almış olduğu kişiye dikkatlice bakıyorlardı. Orada neler oluyor diye yavaşça yanlarına yaklaşarak, kalabalığın arasından kafamı uzattım. Bir adam simit tezgâhı gibi bir şeyin üzerine üç tane iskambil kâğıdı koymuş; ikisi kırmızı biriside siyah. Bu kâğıtları el çabukluğu ile karıştırıyor, bir taraftan da “bul karayı al parayı” diye kısık sesle sesleniyordu. Bakanların içinden bir tanesi kâğıdın üzerine on lira koydu, hemen on lirayı misli ile kazandı. Kâğıtları karıştırıp dağıtan kişi bulan kazanıyor derken; aynı adam dağıtılmış kâğıtlardan birinin üzerine bu sefer yirmi lira koydu yine siyah kâğıdı buldu ve kırk lira aldı. Bu kazanma işlemi üç dört defa tekrar edince bu oyunu oynatan, kazanan bu adama hep kazandığından oynatmak istemedi. Bir başkası dağıtılan kâğıtların üzerine para koymağa başladı o adam da her seferinde siyah kâğıdı buluyor misliyle para kazanıyordu. Oraya kümelen insanlar para kazananları gördükçe galeyana gelerek oynamağa başladı. Ama bu sefer oynamağa başlayan kişi siyah kâğıdı bir türlü bulamıyordu. Adam kaybettikçe kazanma hırsıyla oyuna devam ediyordu. Kenardan seyreden bir adam yaklaştı; oynayan adamı tokatlamağa başladı. Tokatlarken bir taraftan da adama söyleniyordu: “Sen bu üçkâğıtçıların içinde ne arıyorsun? Çoluk çocuğun nafakasını buralarda harcıyorsun” diyerek oradan uzaklaştırırken; kağıtları karan adam da tezgâhı toplayıp Gençlik Parkı’na doğru yürümeye başladı. Ben de onu uzaktan izlemeye başladım. Kâğıtları karan adam Gençlik Parkı’nın giriş kapısının yanına varınca orada bulunan banka oturdu. Daha bir iki dakika geçmedi ki, oyunun başında para kazanan adamlar ve daha sonra para kaybeden adamı dövüp oradan uzaklaştıran adam, hepsi bir araya geldiler. Döverek uzaklaştırdıkları adamdan aldıkları parayı bölüşürken aralarında hem gülüşüyorlar hem de “bu sabah yakaladığımız kazın tüyleri çokmuş” diyerek aralarında eğleniyorlardı.

Anladım ki önce kazanan adamlar ile parasını hileyle elinden alıp döverek uzaklaştıran adam hep berabermiş yani üçkâğıtçı çetesiymiş…

Aman dikkat! Tezgaha gelmeyelim.