Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Aralık '11

 
Kategori
Futbol
 

TFF Etik Kurulu raporu sonuç mu? (Bulduğuna sarılmak)

TFF Etik Kurulu raporu sonuç mu? (Bulduğuna sarılmak)
 



TTF Etik Kurulu raporuna sarılanlara ne demeli?

Mal bulmuş Magribi gibi...

Bu deyim, tam da onlara uygun; çünkü “büyük bir zenginliğe kavuşmuşçasına sevinçli” anlamına gelir. Bu, öyle bir sevinç ki, Etik Kurul'u son karar yeri gösterme kurnazlığıdır.

Etik Kurul'un raporunu “hüküm” sayarsak, o zaman başka kurullara hiç gerek yok.

Etik Kurul, eline verilen “belge”lere dayanarak bir rapor hazırlıyor; ama "belge"ler tek yönlü. Bunlara bakılarak hazırlanan raporun tutarlı/ güvenilir olması için, suçlanan  kişilerin savunmalarına da başvurulması gerekir/di.

Etik Kurul’un, savunma olmadığı için böyle bir rapor hazırlanmasına gerek var mıydı? Bunu söylemek, hukukçu olmayı değil,  mantıklı davranmayı gerektiriyor. Ne hikmetse, bir rapor  hazırlanmış. Sonra bir gazeteye ulaştırılan bu rapor üzerinden birileri, kazanç elde etmeye çalışıyor, sesini yükseltiyor:

Bizi şampiyon ilan edin!

Şampiyonluk, Trabzonspor’un hakkı!

Fenerbahçe’yi küme düşürün!

Bunları söyleyenler, sıkışmış insan/lar gibi, acele ediyorlar.

*****

Etik Kurul'un raporu, “sonuç” mu?

Kuşkusuz, hayır!

Raporu önce değerlendirecek olan TFF Yönetim Kurulu’dur.

Etik Kurul’un raporu hüküm/sonuç  yerine geçseydi, diyelim ki, Anayasa Mahkemesi de raportörünün hazırladığı raporu olduğu gibi benimser, kararını verirdi.

Etik Kurul Başkanı Prof. Dr. Oğuz Atalay, “yeni delillere ve alacakları savunmalara göre kesin raporu hazırlayacaklarını, kanaatin değişebileceğini, sürecin henüz bitmediğini” söylüyor ve ekliyor:

“Kesinlikle ceza ve yaptırım önerisinde bulunmadık. Sadece o günkü delillerin ışığında Türkiye Futbol Federasyonu yönetimine kanaatimizi bildirdik. İnceleme devam ediyor. Kesin rapor henüz hazırlanmadı. 20 Temmuz'dan sonra yeni delillere ulaşıldı, soruşturmada gizlilik de kalktı.

Biz o raporu hazırlarken, savunma hakkını bile yerine getiremedik, çünkü gizlilik vardı, kimseyle görüşme şansımız yoktu. Şimdi savunmaları da alacağız ve yeni rapor yazacağız. Bu raporda kanaatimiz değişebilir. Yönetim de yeni raporu dikkate alıp, delillere ve vicdani kanaatine göre karar verecek.''


Prof. Dr. Oğuz Atalay, televizyonlardaki çığırtkanlar için ne diyor?

'Hukuki bilgisi olmayan kişiler, izleyicilerin karşısına çıkıp gereksiz, zamansız ve yersiz konuşuyor. Rapor sanki kesinmiş gibi bilinçsizce yargıda bulunuluyor. Soruşturmanın devam ettiğinden nedense bahsedilmiyor. Herkes şunu iyi bilmeli, bu rapor nihai değildir. Ceza ve yaptırım önerisi de yoktur. Yorum yapılırken bu hususa dikkat edilsin.”

*****

İddialar, gazetelerde “gerçek” diye sunuluyor.

Televizyondaki çığırtkanlar her geçen daha bir hızlı....

Anlaşılan o ki, çığırtkanlar saldırılarını, amaçlarına uygun kamuoyu oluşturmayı hem “sözlü”, hem “yazılı” sürdüreceklerdir.

Prof. Dr. Oğuz Atalay’ın şu sözleri, ne numaralar çevrildiğini göstermeye yeter:

 “... raporun tamamı ele geçirilmedi, 38 sayfalık özet bölümü gazetelerde yer aldı. Nasıl ve kim tarafından sızdırıldığına ilişkin ciddi tespitlerimiz var.”

Raporu, herhalde sen/ ben/ o/ biz sızdırmadık.


TURGUT ÇELİK/ Mersin

 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..