The Box, Kutu filmi ile vicdanınızla tek başınasınız!

Film şu anekdot ile başlar. “Cehennemin bir oda ve içinde sayısız labirent ve geçişlerden oluştuğu” Paul Sarte’nin “No Exit “ oyunundaki tasviri, Norma tarafından öğrencilerine anlatılır;

- Üç yabancı sonsuza kadar bir odaya hapsedilir...

-Her biri diğerinden bir şey istemelidir.

- Gerçekleşmemiş bir dilek, kötü bir hatıra...

-Sonunda her biri diğerinin cehennemi olur.

Yıl 1976, Norma (Cameron Diaz) ve Arthur (James Marsden) sabahın erken saatlerinde kapılarında bir paket ile uyanırlar. Paketin içinden çıkan bir not “Bay Steward sizi akşam üstü saat 17:00’de ziyaret edecek.” şeklindedir.

Belirtilen saatte kapı çaldığında Norma evde yalnızdır. Kapıyı açar ve suratının bir kısmı olmayan, özürlü Bay Steward'ı gördüğünde şaşkınlığını ve korkusunu gizleyemez.

Bay Steward’ı içeri alır ve teklifini dinler.

Arthur, Nasa’da Mars’a gönderilen Viking gemisi projesinde çalışan bir mühendisdir. Norma eşi eve geldiğinde, Bay Steward’ın 1, 000, 000 $ nakit karşılığında yapmaları gereken tek şeyin kutunun üzerindeki butona basmaları ve bunun neticesinde dünya üzerinde tanımadıkları bir kişinin ölümüne sebep olacaklarını anlatır.

Norma, hem sakat ayağının tedavisi için hem de oğlunun işyerinden aldığı okul bursunun kesilmesinden dolayı paraya ihtiyaç duymakta ve bu sebep ile düğmeye basması gerektiğini düşünmektedir. Eşi , Arthur ise para için başkasının ölümüne sebep olmanın ahlaki açıdan doğru olmayacağını düşünmektedir.

Karşılıklı değerlendirmelerin sonucunda, Norma, kutudaki butona hem inanmadığından hem de merak ettiğinden basar.

Bay Steward çifti yeniden ziyaret eder ve 1, 000, 000$ çifte verirken, kutu'nun yeniden programlanacağını ve başka çifte teklif götürüleceğini, bu sefer ölümün kendilerini de bulma ihtimali olduğunu hatırlatır.

Filmin devamında çift kendilerini daha zor ve karmaşık seçimlerin ortasında bulacak ve kutu’nun kendilerine hiç de bekledikleri gibi bir fırsat getirmediğini anlıyacaklardır.

Norma ve Arthur vicdanları ve etik duruşları ile gökyüzündeki şimşekleri yönetenlerin kurguladığı bu testi geçebilecek dünyadaki yegane çift olmaları beklenirken paraya yenik düşmeleri ile insanoğlunun cehennemden başka gidebileceği bir yeri olmadığı gerçeği filmin ana teması olarak görünmektedir.

Norma, Kütüphanede buluştuğu Bay Steward’ a her şeye rağmen kendisine neden sevgi duyduğunu şöyle anlatır.

-Sakatlığım yüzünden,

-Hayatım boyunca sakatlığımdan dolayı çektiğim acılar yüzünden...

-Tüm acımın katlanıp bir de sakatlığımın yüzümden kaynaklanması nasıl olur diye düşündüm...

- Yüzünüzdeki o acıyı gördüğümde, anlamıştım. Ve sizin için önüne geçemediğim bir sevgi duymuştum.

-Çünkü bir daha kendime asla acıyamıyacağımı anlamıştım.

Filmin yönetmeni Richard Kelly'yi 2001 yılında yönettiği Donnie Darko filminden tanıyoruz. Filmi 26 yaşında çeviren dahi yönetmen, Donnie Darko'da gene gizemli bir öyküyü anlatmış ve gösterildiği yıl çok da başarılı olmuşdu. Donnie Darko halen imdb top 250’de 125. sıradadır.

Henüz 35 yaşında olan Richard Kelly “the Box” filminde kendi hayatından bazı kesitleri de filme monte etmiştir. Örneğin; Gerçek hayatta kendi babasının Nasa’da Viking Projesinde çalışmış olmasını filmde Arthur karakterine uygulamıştır.

Oyuncuların gerçekçi performansı filmi izlenebilir kılmaktadır.Richard Kelly filmleri Holywood yapımları içinde titizlikle takip edilmesi gerekenler arasında olmayı haketmektedir.

The Box- Kutu filmi ile tanımadığınız bir insanın ölümü karşılığında kazanılan 1, 000, 000 $ 'ın kaybettiklerimiz yanında bir hiç olduğunu anlıyoruz.

Makalemi, Norma ile Bay Steward'ın kütüphanedeki diyalogu ile bitiriyorum.

Norma, kütüphaneden çıkarken Bay Steward’a sorar;

- Bağışlanmam mümkün mü...?

Bay Steward cevap verir; Son dönemece girmenin iki yolu vardır. Hür olarak ya da olmayarak...

Seçim sizin!