Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mayıs '12

 
Kategori
Tarih
 

Theodosius Dikilitaşı

Theodosius Dikilitaşı
 

Dikilitaş

Bir Antik Mısır dikilitaşıdır.

Sultanahmet Meydanı'nın güney tarafında

MS 390 yılında Roma imparatoru I. Theodosiust arafından Mısır’dan getirilerek şimdiki yerine dikilmiştir.

Dikilitaş ilk olarak Mısır firavunuIII. Tutmosis tarafından MÖ 15. yüzyılda yaptırılmış ve Karnak tapınağının yedinci pilonunun güneyine dikilmişti.

Roma imparatoru II. Constantius MS 357 yılında dikilitaşı tahtta bulunuşunun 20. yılı onuruna Nil ırmağı üzerinden İskenderiye şehrine getirtti.

Sultan Ahmet gezim devam ederken! Çok önemli bir iki yerden de söz etmek istiyorum…

Dikili taşlardan!

Theodosius Dikilitaşı, çok heybetli onu anlatmalıyım sizlere…

Çok uzaklardan görülen, gökyüzüne tırmanmış, uzunlamasına bir taş. Gördüğünüz zaman yakınına gitme isteğiniz kabarıyor. Sizi davet eder hali uzaklara kadar gidiyor. Yerli yabancı bir çok meraklı taşın çevresinde inceliyor, okuyor ve mümkün olduğunca çok resim çekiyor.

Rehberlerin anlattıklarını dinleyen meraklı turistler, anlatılanlardan çok etkileniyorlar ve hemen makinelerinin tuşlarına basıyorlar.

Nasıl etkilenmesinler ki?

Mısır’a gidenler bilirler, oralarda gezerken şaşırırsınız.

Firavunlardan söz edilir, ehramlara aklınız ermez, gördüklerinizi ise hiç anlayamazsınız. Hafızalarınızı zorlar.

Bu taş da öyle.

Ta Mısır’dan gelmiş, Firavun döneminde yapılmış!

Gerçekten merak edilen, düşündüren bir taş.

Onunla ilgili o kadar çok hikâyeler var ki.

Topkapı Şifresi kitabımda zaten uzun uzadıya anlattım.

Şimda kısaca geçeceğim.

Bizans İmparatoru I Theodosius getirmiş bu taşı, tarih 390’mış. Düşünün o tarihte Mısır’dan, İstanbul’a getiriliyor. Tabi gemi ile gelmiş. Sultan Ahmet Meydanı o zamanlar hipodrom’muş. Taşın üstünde Mısır Hiyeroglif yazıları var…

Bu konuda birkaç alıntıyı aktaracağım:

Bu nedenle Theodosius sütunu denilen dikilitaş 18.54m. Boyunda olup kaidesi ile birlikte 24.87m. Ye ulaşır.

Pembe granitten yapılan dikilitaş 200 ton ağırlığında olup 2.75x2.20 metrelik bir kaide üzerine oturtulmuştur.

Kaidede imparator Theodosius’un hayatını gösteren kabartmalar vardır.

Kuzey cephesinde Bizans imparatoru Arkadius’u karısı Evdoksiya ile Hipodrom da Catizma denilen locada otururken göstermektedir.

Batı cephesinde imparator Theodosius tahtında karısı ve çocukları Arkadius ile Honoriosla otururken tasvir edilmiştir.

Önünde mağlup düşmanlar vardır.

Doğu yüzünde ise imparator Theodosius iki çocuğu ile bir oyun seyrederken görülmekte, güney yüzünde de imparator Theodosius sağında iki oğlu solunda II. Valantiniyen olduğu halde araba koşusunu seyrederken tasvir edilmiştir.

Mısır’dan deniz yoluyla getirilen dikilitaş, şimdiki yerine denizden özel bir yolla ulaştırılmış.

Bir kitabeden anlaşıldığına göre etrafına iskeleler yapılarak ancak 32 günde dikilebilmiştir.

Eski mısır firavunlarından III. Tutmosis tarafından M.Ö. 1547 de aşağı Mısırda Hierapolis şehrine dikilmiş olan bu yekpare taşın üzerindeki Hiyorofliflerde III. Tutmosis in zaferleri anlatılmaktadır.

Taşın üzerindeki Hiyeroglif yazıların ne olduğu her halde merak edilir o nedenle hiyerogliflerde neler yazıldığını özetle söyleyelim.

Taşın Doğu yüzünde:
“XVIII. sülaleden yukarı ve aşağı Mısırın sahibi III. Tutmosis bütün denizleri ve nehirleri hükmü altına alarak hükümdarlığının otuzuncu bayram yılında bu sütunu, daha nice zamanların getireceği bayramlar için yaptırdı ve dikti.
 

Güney yüzünde:

“Tanrı Horus’un feyzini almış yukarı ve aşağı Mısırın hükümdarı çok kuvvetli ve adaletli güneşin oğlu Tutmosis askerlerinin önünde olduğu halde Mezopotamyaya kadar gitmiş, Akdeniz de dolaşmış, büyük savaşlar yapmıştır.”
 

Batı yüzünde:

“III. Tutmosis tanrı Amon’a saygısını belirttikten sonra Horusun bahşettiği kuvvet, servet, şiddetle yukarı ve aşağı mısırın taçlarını başında taşıyan güneşin oğlu Tutmosis, tahtında aleme güneş gibi ışık saçacak bu eseri babası tanrı Amon—Ra için yaptı.”

Kuzey yüzünde:

“Tutmosis tanrı Amon-Ra ya saygısını sunduktan sonra tanrı Horusun bahşettiği kuvvet ve kudretle ülkesinin hududunu Mezopotomyaya götürmeğe azmetti.”(alıntı)

İstanbul tarih hazinesi,

İstanbul bilgi kütüphanesi...

Biraz tuhaf olabilir ama gerçekten İstanbul ansiklopedi gibi bir şehir.

Tek yapılması gereken, okuyabilmek, onun içinde emek vermek gerekiyor, zaman ayırmak gerekiyor. Çok istekli olmak gerekiyor. Bakmak ama salt bakmakla yetinmeyip iyice görmek gerekiyor.

Bunlar olunca İstanbul sizlere hazineler veriyor, size umut veriyor, size bilgi veriyor, yaşamınıza değer ekliyor…

İstanbul büyülü bir şehir…

İstanbul güzel bir şehir…

Sultan Ahmet Meydanına yolunuz düşerse, dikili taşların yanına gidiniz lütfen, bir süre oradaki havayı tenefüs edin, çok farklı…

 

Nazan Şara Şatana

http://twitter.com/#!/nazansarasatana

http://www.facebook.com/#!/profile.php?id=100002892442552

 

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....