Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

08 Ekim '13

 
Kategori
Güncel
 

THK neden deri topluyordu...

Başbakan bugün yaptığı konuşmada Türk Hava Kurumunun deri toplaması faaliyetine son verilmesini her zaman olduğu gibi çarpıtarak anlatıyor.

Ve bu arada maalesef laf arasında bu ülkenin kurucusu; Mustafa Kemal Atatürk’ü Stalin Lenin Hitler gibi “diktatörler” arasında saydı…

Bu konu hakkında yazı yazmak bile istemiyorum zira ben bazıları gibi kansız ve kimliksiz değilim…

Bugün sadece THK nun deri toplama hakkı ile ilgili konuya açıklık getirmeye çalışacağım…

***

Türkiye’de havacılık sanayisini kurmak; askeri, sivil, sportif ve turistik havacılığın gelişmesini sağlamak için 16 Şubat 1925’te Atatürk’ün emri ile kurulmuş bir dernektir. Kurulduğunda Türk Tayyare Cemiyeti adını taşımaktaydı; 1935 yılında Türk Hava Kurumu (THK) adını aldı.

THK, Türkiye'nin "Havacılık Federasyonu" yetkisini taşır. 5 Ağustos 1925 tarihinden itibaren 'kamu yararına çalışan dernek' statüsündedir. Merkezi Ankara’dadır. Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu THK’nın manevi koruyucularındandır. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Kuvvet Komutanları, Ankara Valisi doğal üyeleri arasında bulunmaktadır.

Kurum, üye aidatları, kurban derisi, fitre, zekât toplama faaliyetleri, pul satışı, kurum işletmelerinin etkinlikleri, gibi kaynaklardan gelir elde eder.

Cemiyetin kuruluş amaçları da bizzat Ulu Önder Atatürk tarafından:

-Türkiye’de havacılık sanayisini kurmak,

-Havacılığın askeri, ekonomik, sosyal ve siyasal önemini anlatmak,

-Askeri, sivil, sportif ve turistik havacılığın gelişmesini sağlamak,

-Havacılık faaliyetleri için gerekli araç ve gereçleri hazırlamak,

-Personel yetiştirmek ve uçan bir Türk Gençliği yaratmak olarak belirlenmiştir.

THK kurban derisi, fitre ve zekâtı beş ayrı kurum-kuruluş adına toplamaktadır. Bu faaliyetten elde edilen gelirin;

- % 50’si deri ve fitre gelirlerinin toplandığı il ve ilçelerin vali ve kaymakamlarının denetimindeki(LÜTFEN BURAYA DİKKAT Vali ve kaymakamların denetiminde) Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı

- % 40’ı Türk Hava Kurumu (THK)

- % 4’ü Kızılay

- % 3’ü Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK)

- % 3’ü Diyanet Vakfı arasında paylaşılmaktadır…

THK kayıtlarında 7 adet CL-215 amfibi, 12 adet M-18 Dromader yangın söndürme uçağı bulunmaktadır. THK, Dromader uçakları ile 1985, CL-215 uçaklarıyla 2008’den itibaren orman yangınlarına havadan müdahale etmektedir.

Türk Hava Kurumu Türk Hava Yollarına ve sivil havacılık sektörüne pilot yetiştirmektedir. Havacılık sektöründeki hızlı gelişmeler nedeniyle pilot açığını kapatmak üzere pilot kursları açmaktadır. Şu anda THY pilotlarının önemli bir bölümü THK tarafından yetiştirilmektedir. Ankara/Etimesgut, İzmir/Selçuk ve İstanbul bölgelerindeki uçuş okulları ile havacılık eğitim merkezleri ülke çapına yayılmaktadır.

THK, Türk Silahlı Kuvvetlerine de büyük eğitim desteği sağlamaktadır. Her yıl Hava Harp Okulu öğrencilerine Yalova’da planör eğitimi vermektedir.

THK 1956’dan beri her yıl üniversite çağına gelmiş başarılı öğrencileri Uluslararası Öğrenci Mübadelesi kapsamında yurt dışına göndermektedir ve THK’nın kendine ait Üniversitesi vardır.

Bu konuda çok daha geniş kayıtlar bulunmaktadır ve dikkat ettiyseniz THK Derneği bizzat Bakanlar Kurulu ve Cumhurbaşkanı tarafından denetlenmektedir. Derneğin deri toplayarak ve diğer bağışlarla elde ettiği gelirlerin dağılışı da yukarıdadır. İllegal bir tek kayıt veya işlemin bulunduğu da bugüne kadar tespit edilememiştir.

***  

Kim ne derse desin nasıl düşünürse düşünsün ben; yukarıda anlattığım dernek amaçlarına ve gelirlerinin dağılımına baktığımda kurumun “deri toplama” faaliyetlerinin kaldırılmasının tek sebebinin THK nın kurucusunun Atatürk olmasından kaynaklandığını düşünüyorum.

Hâlbuki iktidara ve devlete düşen görev; bunu kaldırmak değil daha düzgün daha verimli daha kapsamlı nasıl bir kurum haline getirilir, yaptıkları yardımların ya da yatırımların daha geniş alanlara nasıl yayılır deyip kalıcı ve radikal düzenlemeleri yapmaktı.

Buna bir tek vatandaşın hayır diyeceğini hiç sanmıyorum…

Elbette hiç kimse benim gibi düşünmek zorunda değil hele hele “muhafazakâr” kesimin beni anlamasını beklemek mümkün değil, güç kendilerinde fırsat ellerine bir kere geçti değerlendirecekler bir diyeceğim yok, ama şu güzelim uygulamanın “demir perde ülkelerin” anlayış deyip kötülenmesi ve bunun alkış alması zoruma gidiyor.

Galiba bizler giderek hem “insan” olduğumuz hem bu ülkenin “vatandaşı” yani asıl sahipleri olduğumuzu unutuyoruz…

“Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete” ne diyelim “hayırlısı ne ise o olsun…”

Maalesef şimdilik “halk bu durumdayken (?)” yapacak bir şey yok… 

Erdoğan ÖZGENÇ

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..