Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ocak '12

 
Kategori
Güncel
 

Thomas Hammarberg'in raporu (2) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine ayak uydurmakta güçlük çekiyoruz,

Thomas Hammarberg'in raporu (2) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine ayak uydurmakta güçlük çekiyoruz,
 

(AİHM) de (rekorlar ülkesi olduk)


1- Hammarberg, raporunda yer alan uzun tutuklulukla ilgili kararlarda hatalı muhakemeye değiniyor, kısaca bir göz atacak olursak;

a- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) , Türk Mahkemeleri'nin tutukluluk  süresini uzatma kararını verirken yeterli bir neden göstermediğini '' Suçun niteliğine, kanıtların durumuna ve dosyanın içeriğine istinaden'' tarzında basmakalıp ifadeler kullandığını, bununda Avrup İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 5.md.si 3. fıkrasını ihlal  ettiğine defalarca hükmettiğini söylemektedir.

b- Ayrıca, Komiser bu durumun devam ettiğini, birçok davada hakimlerin verdikleri kararda şüphenin tam nedenlerini belirtmedikleri, adaletten kaçmaya yada adalete müdahale riskine ilişkin spesifik delilleri değerlendirmedikleri ve savunmanın dikkatlerine sunabildiği herhangi bir karşı nedeni nadiren kabul ettiklerini söylemektedir.

c- Diğer taraftan, tutukluluğu uzatma kararlarının neredeyse otomatik olarak alındığından bahsetmekte ve hakimlerin bu konudaki taleplerin çoğunu dava dosyasını detaylı olarak incelemeden onayladığı görülmektedir, demektedir.

d- Komiser raporunda, TCMK'nın mümküm kıldığı önlemlerden olan, birçok davada Türk Mahkemelerinin yurt dışına çıkış yasağı, kefaletle salıverilme, yada adli kontrol gibi kişisel özgürlüğü kısıtlayan tutuklamaya, altarnetif  önlemleri yeterince gözönüne almadığı kanaatine varmıştır, denilmektedir.

Türkiye AİHM'de 159 davayla en çok mahkumiyet alan ülke oldu. Mahkum edildiği dava konularından biride, yargılamanın süresinin uzunluğu ve adil yargılama hakkının ihlalidir.

2- Raporda yer alan diğer bir konu, Türkiye'de güvenlik güçleri mensupları tarafından yapılan ciddi insan hakları ihlalleriyle ilgili davalar.  Bu davaların etkili olmamasının, ülkede uzun süredir önemli sorun teşkil ettiği hususuna dikkatleri çekmektedir.

a- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 2. ve 3.maddesinin, 1996'dan beri Türk Güvenlik Güçleri'nin eylemleri nedeniyle ihlal edildiği çok sayıda kararı AİHM  vermiştir. Bu ihlalleri mütakiben etkin soruşturma ve kovuşturmanın yürütülmeside önemli bir mesele olmuştur. Eylemleri gerçekleştiren şüpheliler hakkındaki işlem genellikle cezasızlıkla sonuçlandığı kanaati varılmıştıri deniyor.

b- Raporda Hırant Dink davasına geniş yer verilmekte, Türk yargı sisteminin, cezasızlık sorununu ele alış biçimindeki eksiklikleri olduğunu görüşü yer almaktadır. AİHM 2010 tarihli kararında,Türkiye'nin Dink'in hayatını koruma ve AİHS'nin 2.md.nin ihlal edilerek öldürülmesine ilişkin etkin soruşturmalar yürütme konusunda başarısız olduğuna hükmetmiştir. Takibatın yarım bırakıldığını gözlemlenmiştir deniyor.

Mesela, Dink davasında kamu görevlilerinin soruşturulmaması, hakimin yargı yetkisi ve takdir hakkı kapsamında olduğu ileri sürülsede, taraflı davranıldığı ve yetkinin kötüye kullanıldığı düşüncesini hakim kılmaktadır.

c-  Cezasızlıkla ilgili başka bir endişede, görevi kötüye kullanmakla suçlanan, polis memurlarının bilhassa TCK'nın kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla direnç göstermesine ilişkin 265.md.si uyarınca davacılar aleyhine suçlamalarda bulunduğu iddia edilen uygulamadır.

Mesela, buna taze örnek; İzmir'de Fevziye Cengiz'e dayak atan polislere açılan iki davada istenen ceza, Fevziye Cengiz'e (Polise hakaretten) açılan davada istenen 6.5  yıldan daha az bir ceza olduğunu görüyoruz.

d- Hammarberg, ceza hukuku sisteminin bu tür karşı suçlamalarla asıl şikayetlerden daha çabuk ilgilendiğine dair haberlerden ve bu durumunda yargının saygınlığına zarar vermesinden endişe duymaktadır demektedir.. 

 Raporun tamamına şu adresten,

http://www.coe.int/t/commissioner/Activities/countryreports_en.asp

''Turkey'' üzeri tıklıyarak ulaşılabilir.

 
Toplam blog
: 465
: 1550
Kayıt tarihi
: 03.12.07
 
 

Çevreye saygı, insanlık görevi olarak algılanmalıdır. Bankacılık ve finans yöneticiliği  uğraşım ..