THY'de kırık koltuk krizi

Bu haftaki yazımı, THY uçağında parasını ödediği halde kırık kendisine kırık bir koltuk sunulan yolcunun herkese ders olması gereken örneğini sunmak istiyorum.

Bu haftaki yazımı, THY uçağında parasını ödediği halde kırık kendisine kırık bir koltuk sunulan yolcunun herkese ders olması gereken örneğini sunmak istiyorum.

Prof. Dr. Fatih YALÇIN, başından geçen vahim olayı elektronik posta ile bana yolladı ve uğradığı haksızlığı duyurmamı rica etti. THY'da başına gelen haksızlık ve kırık koltuk ile seyahat etmesinin istenmesi yetmiyormuş gibi birde aşağıdaki tıklayınıy yazısına tıklayıp okuyabileceğiniz SABAH GAZETESİ HABERİNDE OLDUĞU GİBİ İLE, Saygıdeğer insanların ne şekilde zarara ve haksız yere küçük düşürülebileceğinin en mükemmel şekilde bulabilirsiniz.

10 yıldır havacılığın içerisinde aktif olarak yer alan birisi olarak Prof. Dr. Fatih YALÇIN'ın davranışını son derece yerinde ve doğru bir davranış olarak yorumluyor ve öncelikle SABAH GAZETESİ YAZARLARINDAN, 25.05.2009 tarihli Sayın Zeynel YAMAN imzalı ve 'Öfkeli yolcu uçağa 1.5 saat rötar yaptırdı' başlıklı haberi okumak için TIKLAYINIZ



İŞTE GAZETECİLİK, İŞTE HAVACILIK İŞTE TURKİYE GERÇEĞİ ! ÜLKENİZE HOŞ GELDİNİZ SAYIN FATİH YALÇIN!

Şimdi sizleri Prof. Dr. Fatih Yalçın'ın kendi yazdığı satırları okumanızı rica ediyor ve yorumu sizlere bırakıyorum.

http://www.skysunhaber.com

volkan@skysunhaber.com

Sayın Volkan SÜRMELİ,



Antalya-Ankara uçağına bindiğimde bana verilen koltuğu görünce hemen itiraz ettim. Koltuk kırık ve kabloları görülüyordu. Yetkili bu koltuğun kırık olduğunun boarding alırken söylenmiş olması gerektiğini söyledi, kendisine siz veya başkası kırık koltukta uçmayı kabul eder mi? dediğimde cevap veremedi. Önce bana başka koltuk vereceklerini söylediler en öne çağırdılar, bir süre elimde çantalarım ayakta bekletildikten sonra boş koltuk olmadını ifade ettiler.

Daha sonrasında ise Ankarada sis var diyerek 30 dk. gecikme olduğu anons edildi. Daha sonra 15 dk. kala yakıt alynacağı söylendi. Yani sadece koltuk problemi ve bakım ikmali değil uçağın uçuşa hazırlanmasında da ihmaller olabileceğini düşündüm. Uçuşumun o uçakta güvenli olacağına inanmadığım için yetkilileri uyardım. Bu Ankara uçağında benim tespit ettiğim ihmalleri eleştirirken bir kısım bilinçli yolcu bana destek verirken bir kısım yolcu bana yüksek sesle 'karde?im otur da yolumuza gidelim' tarzında uyarılarda bulundular. Kendi koltuğunu bana verip bu koltukta oturacak varsa değişebilirim dememe rağmen kimse o koltukta oturmayı kabul etmedi. Ben de benim hiç bir hatam yokken ve THY nin ihmali varken şahsımın eleştirilmesine haklı olarak sinirlendim ve yüksek sesle 'kırık koltukta uçmam' dedim. şimdi yine o uçağa binsem güvenli bulmadığım için zaten kendim uçağı değitirmek isterim.

Başlangıçta benim olayı büyüttüğümü ileri sürerek tartışan yetkili yerine daha kibar bir yetkili geldi. Uçuşla ilgili farklı fikirlerin tartışıldığı bir ortam geliştiğini, pilotun bu ortamda uçağı kaldırmak istemediğini, benim CIP de misafir edilip aktarmalı uçuşumun Istanbul üzerinden yapılabileceğini, bu olayın bir uçaktan indirme olmadığını, uçaktan indirme olayında polisin ifade aldığını, bunda öyle bir prosedür olmayacağını, çok kibarca ifade ettiler. Sonuç olarak ben o uçakta uçmadığıma sevindim ve memnun indim. Gayet memnun olarak inerken de "ben kardiyolog ve profesörüm, Amerika yaşadım, orada bu uçağın kaldırılmasına izin verileceğini zannetmiyorum, benim bu uçakla gitmem için hasta olmam lazım." diye ifadede bulundum.

Gerçekten o beyefendinin ifade ettiği gibi her hangi bir şekilde ifadem alınmadı, CIP de misafir edidim ve Ankarada 18. de iken Istanbuldan daha erken 15. de uçacak şekilde uçuşumu düzenlediler. Istanbul uçağına bindiğimde benle önce tartışan ilk karşılaştığım yetkili gelip özür diledi. Daha önce kızdığım için Istanbulda bütün gazeteleri çağırarak şikayette bulunacağımı söylemiştim, bu nazik davranışları sonucunda ben de şikayette bulunmaktan vazgeçtiğimi söyledim. Daha sonra THY personelinin ihmalkarlığının eleştirilmesi gerekirken bu kadar anormal bana göre normal bir insanın kabul etmeyeceği bir olayın sorumluluğunun bana yüklendiği haberi görünce çok şaşırdım.

Sonuç olarak "boarding sırasında kırık koltuğun bana söylendiği" şeklindeki ihmalin sorumluluğunun bana yüklenmeye çalışılması ki söylense boarding sırasında da kesinlikle kabul etmezdim, o koltukta oturmayı diğer bütün yolculara önerdiğimde kimsenin kabul etmemesi, son 15 dk. da yakıt ikmali (ki bu pilot tarafından anons edildi, bütün yolcular şahittir) gibi bilinçli, normal, kendine değer veren, çoluğu çocuğu olan ve canımı sokakta bulmamış bir insanın kabul edemeyeceği, uçakta değil dolmuşta bile eleştirmemiz gereken olayların yaşandığı, çocuklarımıza örnek olacak ve onların gurur duyacağı şekilde yanlışlıklara ve ihmallere reaksiyon (Batıdaki gibi bunu bizi negatif etkilemese dahi) vermemizi gerektiren bir çok olay olduğundan zaten o uçaktan inmek istedim ve sevinerek indim.

Ankarada sis nedeniyle 30 dk. gecikeceğinin pilot tarafından anons edildiği, uçmaya 15 dk. kala yakıt ikmali yapan zaten gecikmiş bir uçağı benim geciktirdiğimi söyleyecek kadar bilinçsiz, ismini veremeyecek kadar güvensiz ve muhtemelen uçaktaki ihmaller konusunda benden farklı düşünen biri zannediyorum gazetecileri yanlış yönlendirerek doğru olmayan şeyler söylemiş olabilir. Yukardaki ifadelerimin tümü doğrudur ve bana bunları ifade etme şansı verdiğiniz ve sorumlu gazetecilik anlayışınız için teşekkür ediyor ve saygılar sunuyorum.

Prof. Dr. Fatih YALÇIN