THY'den ahirete yatırım

Sevgili okurlarım,

Dün gece, “muhteşem” bir Tunus tatilinden “nihayet” vatana döndüm. “Muhteşem” diyorum, çünkü Tunus güzel, Tunus’lular sıcak ve modern. “Nihayet” diyorum, çünkü hayatımda ilk kez inince toprağı öpmek istedim.

THY yine yapmış yapacağını, biletlerini çoktan satın aldığımız uçağımızdaki yerleri, aynı zamanda Cezayir’li hacı adaylarına da satmış. (!)

- Hiç mi yer yok?”
- Yok.
- Business Class?
- O da yok. Tüm uçak 165 kişilik hacı kafilesine satıldı.
- Ama biletim var?
- Haftaya Çarşamba bir tane Tunis (Tunus’un başkenti) – Istanbul var. Onunla uçmak ister misiniz?
(Ama bugün Pazar)

Buna “Dayanışma Sistemi” diyorlar. Hatta biletin arkasında da diyor ki:
<ı>“THY seferlerine zaman zaman overbook yani kapasite fazlası satış yapmaktadır. THY dayanışma sistemi yönergesi gereği yolcularımıza tazminat ve ek hizmet vermektedir. Uçuşunuzdan gönüllü(!) olarak vaz geçerseniz size alternatif seyahat olanakları vs. sağlanacaktır.”

Saat 13.25’deki Tunis-Istanbul seferi için saat 11:00’de havalimanındayız. Istanbul bağlantılı Almaata’ya gidecek Kazak bir çift, yine Istanbul bağlantılı Efes’e gidecek olan, İzmir’de aylar öncesinden otel ve uçak rezervasyonlarını yaptırmış ve paralarını ödemiş yaşlı bir İtalyan çift, Ankara’ya gidecek bir Türk işadamı, Türk ve yabancı aileler, çoluk çocuk, tüm THYzede yolcular bekleşiyoruz ve THY kontuarının önündeki bembeyaz ihramları içindeki hacı adaylarına gıpta ile bakıyoruz. Onlar saat 17:00’de Istanbul’da olacaklar. Ama bizim ne zaman ve nereye gideceğimiz belli bile değil.

Bağlantılı uçuşu olan yolcuların bir kısmı “dayanışma sistemini” mecburen kabul ediyor, ertesi günü Tunus havayolları ile uçacaklar. Bazıları da Çarşamba’ya kadar bekleyecek uçmak için.

Bense “dayanışma sistemini” kabul etmiyorum, “İlle de bugün Istanbul’a gideceğim.” diye tutturuyorum ve sürünüyorum!!! Akşam saat 19.30’da Cezayir’e uçacağım. Oradan 21.30'da Istanbul'a. Ama ilk uçak bir saat rötar yapmasın mı! “Eyvah! Kaldım Cezayir’de!” diyorum. Istanbul uçağını kaçırmamak için dualar ediyorum. Neyse ki 20 dakika ile yakalıyorum. İndiğimde sabahın 03:30’u…

Madem ki THY, Cezayir’li hacı adayları konusunda bu kadar hassas, neden bir charter sefer koymuyor? Nasılsa kapatmışlar tüm uçağı.

THY nasıl oluyor da tüm bu itibar kaybını, tüm bu overbooking masraflarını karşılamayı göze alıyor? Hem kendi güvençlerini, hem de Türkiye’nin imajını zedeliyorlar?

Hadi biz Türk’üz, mecburen THY ile uçmaya devam edeceğiz. Türkiye’ye gelecek olan (bundan sonra artık gelmek isterler mi bilmem) yabancılar sizce bir daha THY ile uçarlar mı? Mesela, AirFrance bana bunu yapsa, ben bir daha AirFrance’ı tercih eder miyim?

Ahiret korkusu mu ağır basıyor?
Yoksa siyasi korkular mı?

Sevgilerimle,
Aydeniz YILDIRIM
THYzede bir yolcu

Not: Bunları, 9.5 saatimi geçirdiğim Tunis Kartaca havalimanındaki cafe’de yazmaya başladım. Istanbul’a dönebilmek için dua ediyorum.

Resim: Ben Tunus'tayken :)