Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mayıs '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ticaretin devrimciliği bitti. Artık insan utancından beslenen vampire döndü!

Ticaretin devrimciliği bitti. Artık insan utancından beslenen vampire döndü!
 

İnsanoğlu utancı hep içinde taşıdı... Utanç tüm kültürlerde hep vardı… Ancak insanın kendinden utancı çağımızdaki kadar hiç büyümedi... Ve bu utanç duygusu öyle bir ivmeyle büyüyor ki sanki çağımıza damgasını vuracak gibime geliyor... Büyük ihtimalle yaşadığımızın yüz yıl ilerdeki yüzyıllarda ''Utanç Çağı'' olarak anılacak...

İnsanın düşüncesinin/eyleminin utancını ya da huzurunu duyabilmesi için önceden genel kabul görmüş ''doğruları'' olmalıdır... Ben merkezindeki (hiç tartışılmadan doğru kabul edilmiş) bu ''üst kültür'' kuralları, insanın düşüncesini/eylemini sürekli denetler... Bu denetimler sonucu her düşünce/eylem huzur ve utanç olarak kişinin benliğini etkiler... Bunların toplum tarafından bilinmesi halinde ise karşılığı ödül ve ceza olacaktır...

İnsanın var oluşundan çağımıza kadar olan zamanda insanın üst kültür kuralları (doğruları, toplumsal kişiliği) hep ''değerlerden'' oluşuyordu... Bireyin (erkek ya da kadın) ailesine, inancına, toplumuna ve vatanına/kralına bağlılığı bu değerlerin en belli başlı olanları idi... Birey de bu değerlerle çelişmediği sürece genelde huzurlu oluyor, utancı yaşamıyordu...

Ancak bu işleyişin bireylerin yaşamında tek karşılığı huzur değildi elbet; mutlak itaat anlamındaki bu toplumsal yapı insanlara ölüm ve yoksulluğu da sorgulamamasını öğütlüyor, hatta emrediyordu... İşte bu karşı bilinç, değerleri sorgulamaya başlamasıyla birlikte binlerce yıllık denge bozuldu...

Bilginin toplumsallaşması ve yüzlerce kisveye bürünmesi ise daha çok ticaretin işiydi... Ticaret ''bilgiyi'' iletişim sayesinde o kadar yaygınlaştırdı, kişiselleştirdi ki bu yönüyle tartışmasız dünyanın en büyük devrimcisi oldu… Ticaret mal satışını, akışını engelleyen her tür engeli, her tür yolu deneyerek yıktı… Bu ise insanların ‘’bilinçlenmesi’’, dünyadan, diğer insanlardan haberdar olması anlamına geliyordu… İnsan bu yeni bilinçle etkileniyor, değişiyor, değiştiriyordu…  İşte bu anlamda asıl dünya devrimcisi ticarettir…

Ancak insan ‘’utancı’’ daha yoğun yaşamaya başladı… İnsandaki işleyiş yine aynıydı…''değerlerin'' yerine ‘’bilgi’’ geçti… Ayrıca bilgi kirletildi… Üstelik bu kirli bilgi o kadar yaygınlaştırıldı ki, artık insanoğlunun kaçacak deliği bile kalmadı...

İşleyiş çok basit; kişiye önce ''doğru bilgi'' pompalanıyor… Kişi bilgi ile bombalanıyor... Bu ‘’doğru bilgi’’ ile birlikte yaşam biçimi yani tüketimi belirleniyor... Milyarlarca insan yaşamı bu bilgi doğrultusunda yaşamadığı an, yani tüketmediği an, utancı yaşamaya başlıyor... İstenilen şekilde tüketmeden huzur yok. Utanç cehenneminden kurtulamazsınız istenilen şekilde yaşamazsanız...

Ne var bunda demeyin lütfen... Bilgi doğruysa, tüketim yararlıysa desteklemek lazım demeyin lütfen... Facia burada değil çünkü... Kötü niyet, denetim, rekabet falan filan, ahlak filan değil anlatmak istediğim… İnsanın yaradılış olarak değişmediğine göre eski olanla yeni olanı karşılaştıralım isterseniz:

Eskiden insan ''değerlerle'' çok sık karşılaşmıyordu... Gündelik yaşamında kendi kendini denetlemesini gerektirecek olay/düşünce çok az oluyordu... Oysa çağımızda bu denetim insanı insan olmaktan çıkarmaktadır... Artık insan içindeki bildikleriyle, kendisini neredeyse her salisede bir denetlemektedir... Kişinin bildikleri bedenini, yediklerini, içtiklerini, çalışma ve yaşam ortamını, yolculuğunu, tatilini, dünya ve ülke gündemini her salise denetlemektedir...

Gündelik yaşamda kişi ayak tırnağından saç uçlarına, deri gözeneklerinden ter kokusuna, diş renginden toplumsal statüye kadar… Bu denetimin ne kadar korkunç boyutlarda olduğunu burada uzun uzun yazmanın bir anlamı var mı bilmiyorum… Sadece kısaca diyebilirim ki; bilginin denetlemediği tek saniyemiz kalmadı bizim… Rüyalarımız, aşklarımız, cinselliğimiz dahil bilgiye teslim edildi…   

Ticaretin devrimciliği bitmiş, insanı dünyadan silecek bir canavara dönüştürmüştür... Ticareti (Vahşi ya da eğitilmiş) kapitalizmden/sistemden bağımsız aldım bu yazımda… Çünkü bu sistem/kapitalizm insanın bir evrimidir… Kapitalizm yüzlerce kurum ve sektörden oluşmaktadır… Ticaret onlardan sadece birisidir… Ve kapitalizmin insana çok getirisi olmuştur… Ancak ticaretin bu vahşiliği, vampirliği insanı yutacak gibi gelmeye başladı bana… Çünkü kervanbaşı şu an ticaret… Başkalaşmış insanı yarattı bile…   

Öyle dağlara, sahillere kaçmakla kurtulunacak bir başkalaşım değil bu... 

 
Toplam blog
: 615
: 948
Kayıt tarihi
: 25.06.10
 
 

1959 Denizli doğumluyum.. İ.Ü. İktisat Mezunuyum.. Emekliyim ve hala çalışıyorum.. Yaşam bizden önce..