Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Eylül '11

 
Kategori
Güncel
 

Tıp kurumunun insanlığa zararları, şeker şerbeti ve Selahattin Duman’ın çıkışı

Tıp kurumunun insanlığa zararları, şeker şerbeti ve Selahattin Duman’ın çıkışı
 

Bu günlerde bir cesur yüreğin tek başına yürüttüğü bir savaşı izliyorum... Bu cesur adam Selahattin Duman'dır... Aşımıza, ekmeğimize ve tadımıza konan zehrin adını açıklıyor çünkü... Bu zehrin adı ‘’şeker şerbeti’’dir... O zehri aklayan ise ''Tıp Adamlarıdır''. Aklamasalar bile görmezden geliyorlar... Bu öyle bir sinsi zehir ki bu, gün ölümlerin epey kısmından o sorumlu... Ancak tüm doktorlar hala ''alkol ve sigara'' peşinde... Oysa asıl zehir kullandığımız şeker şerbetinde... Onu soran sorgulayan yok... Bu gün dünya kalp ve damar tıkanıklığından kaynaklı hastalıklarla boğuşuyor… Hormonlu şişmanlık, karaciğer yağlanması, damarların tıkanması, hipertansiyon ve kalp krizleri… Bütün bunların nedenlerinden en bilineni şeker şerbetidir… Şeker şerbeti mısırdan üretilmektedir… Bir nevi yapay şekerdir… Pancardan üretilen şekerden yüzde elli daha fazla şişmanlattığı ispatlanmıştır… Bu gün bırakın doğrudan tüketimi hazır olarak tüketilen her tür gıda içinde bulunmaktadır… Adeta insanlığı esir almıştır… 

Damar tıkanıklığının asıl nedeni şekerdir… Şeker plakalar halinde damar çeperlerine yapışır… Diğer (kolesterol denilen yağ parçaları vs) tıkayıcı olanlar, bu şeker plakaları üzerine gelip yapışır… İşte bu birikme ve tıkanmanın sonucu hipertansiyon ve kalp krizlerinin asıl nedenidir… Bunun üstüne şişman olmayı ve karaciğer yağlanmasını da eklerseniz ne dediğimi daha iyi anlarsınız… Çok yakında kanserlerin de bu beslenme şekliyle ilişkisini duyacağımıza eminim… Çünkü tarihin hiçbir döneminde insanoğlu bu kadar çok kalp krizi ve kanserden ölmedi… 

Bu gün kazandığı fazla güvenilirlikle insanlığa zararlı olmaya başladığına inanıyorum Tıp kurumunun… Belki kurum demekle fazla ileri gidiyorum… Ancak insanoğlu bu gün Tıp kurumuna güvenerek kendisini ve neslini hiç düşünmeden hareket etmektedir… Ne yaparsa yapsın sonucu ‘’Tıp halleder, Tıp düzeltir, Tıp çare bulur’’ duygusu/bilinci içindedir… Kendisini ve çocuklarını çizgi film kahramanları gibi hissetmekte, başına bir şey gelirse o mabetlerden birine girince eskisinden daha sağlam çıkacağına inanmaktadır… 

Oysa gelişen uygarlık insan doğasıyla çelişmektedir… Çağımız hız denen illetle, tüketim denen cinnetle anılmaktadır… Oysa bunlar insan doğasına uymamaktadır… Tıp kurum olarak insanoğlunun doğaya uyum için binlerce yıllık birikimidir… Kutsaldır ve temizdir insanların kafasında… Oysa günümüzde o gördüklerine kurum olarak karşı çıkamamaktadır… Hatta satın alınmakta, kutsal görevinin tam tersine işlerde (örtme, gizleme, ses çıkarmama) kullanılmaktadır… Hatta bazen ihanet içinde olabilmektedir… Son kuş gribi skandalını hatırlayın lütfen… Dünya sağlık örgütü saygınlığını yitirmişti… 

Geçen yıllarda ''Tıp insanlığa yararlımı mı zararlı mı?'' başlığını açmıştım tartışmak için... Engelliler biz'de açtığım bu başlık yaklaşık olarak elli bine yakın tıklanmış... Tıp insanları yeni baştan yaratamıyor bunu en iyi engelliler bilir… Giden geri gelmiyor… Önemli olan insanın kendisini olduğundan fazla görmemesi… Kendisinin kırılgan bir yapısı olduğunu bilmesidir… En önemlisi de üretilenlerin döküldüğü bir çöp kovası olmadığını anlamasıdır… 

http://haber.gazetevatan.com/bunyedeki-%93fesatlik-geni%94-ise-yaramiyor/398231/4/Yazarlar/1 http://haber.gazetevatan.com/misir-sekerinin-tadi-yedi-belada-var-adi/398016/4/Yazarlar/1 http://www.engelliler.biz/forum/ayrimcilikla-mucadele-insan-toplum-siyaset-bugun-yarin/4449-tip-insanliga-yararli-mi-yoksa-zararli-mi-tartisma.html 

 
Toplam blog
: 615
: 948
Kayıt tarihi
: 25.06.10
 
 

1959 Denizli doğumluyum.. İ.Ü. İktisat Mezunuyum.. Emekliyim ve hala çalışıyorum.. Yaşam bizden önce..