Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

E. Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Öztürk

http://blog.milliyet.com.tr/emeklibirsubay

31 Ağustos '06

 
Kategori
Bilim
 

Tıpkı burnundan düşmüş!

Tıpkı burnundan düşmüş!
 

Bildiginiz bir haber: Insanlari kopyalıyorlar. Yani benim aynımın tıpkısını yapacaklar. Kendim gibi kendimle beraber yaşayabileceğim. Içim bir hos oluyor!

Dün, bir anne, kendi tıpkısının aynısını doğurmuş. Herşeyleri aynı olacak. Kaş, göz, tırnak, saç. Tıpkısının aynısı. Bir tek, hatıralari farklı. Annenin bugüne kadar bir yaşam tecrübesi var. Yeni kopya bebek, büyüyecek, annesi yaşına gelince, kendi hayat tecrübeleri beyninde yer edecek.

O zaman insan diyor ki; zaten bizi klonlayan zamaninda klonlamis. Bu da ayni sey degil mi?

Insan vucudunun haritasini cikardilar. Buna DNA dediler. Bu haritaya gore, insanlari bir birinden ayiran cok kucuk farklar var. Bu klonlama ile, o farki sifir yapiyorlar. Ama, simdilik, beyinde yasam boyunca birikenlere bir sey yapamiyorlar.

Benim kilonum Mubasir Huseyinin oglu olmadigina gore, onunla ilgili hatiralari, Gokce Bostan'da kavgalari, Fatih'de asklari olamiyacak?

O da oyle degil!

Diyorlar ki; "Bugun ki kopyalamalarda, cocuklarin buyumesini bekliyoruz. Fakat ileri de, tipkisinin aynisini yapacagiz. Yeni kopyalara eskinin hatiralarini yukleyecegiz..."

Al sana tipkinin aynisi! Digerini al copluge at. "Oldun uyandin olacak!" Bugun oldun. Yarin kopyan senin kaldigin yerden devam ediyor. Uyumus da uyanmis gibi.

Kopyalarin ayni zamanda birlikte yasamalari da mumkun. Benim kopyami yapmislar. Benim kafamdakiler, tecrubelerim, acilarim, hatiralarim, nefretlerim, sevgilerim karsi tarafa kopyalanmis. Yahu o herif cekilir mi? Arada sirada sumuklu halimizi aynada gorup, uzun sure bakamiyoruz. Kendimizi yandan, arkadan gormusuz sevimsiz degil mi? Buyuk oldugunu bildigim, fakat aklimiza getirmedigimiz kulaklarimi, kopyamin arkasindan seyreyliyorum! Yerden bir metre 78 santim yuksekte, havada agir agir ilerliyen bir cift yelkenli. Veya ense tirasi? Yuru ense tirasini gorelim demezler mi? Kopyanin ense trasini goruyorsun. Ne kadar da cirkin olmus diye icinden geciyor.

Mevcut durumumuzda bize yuzde doksan dokuz benzeyen insanlarla, yuzde bilmem kac kusur farkimiz var diye bir kavga, bir gurultu. Benim beynimdekileri benim kopyaya verdiklerinde bile, ben biraz daha eski, biraz daha tecrubeliyim. Zamanin milyonda biri bile bir farkla bile olsa...

Bu adamla ne kavga ederiz? Butun zaaflarini, butun sirlarini, butun hiyarliklarini biliyorum. Tehdidi yapistiririm: Uzak dur benden!.. Aynisi ondan. Her halde ayni saniyelerde birbirimizi imha planlari hazirliyor, ve bir digerimizin imha plani hazirladigini biliyor oluruz.

Ayni anda benim kilonla beraber olmak aklima yatmadi. Zaten, kilonlanir kilonlanmaz, el ele el basa. O kendi yoluna, ben kendi yoluma. Benim ictigim su, yedigim yemek, konustugum insan, ondan farkli olur olmaz, farkliliklarimiz basliyacak.

Aslinda simdi ki farkliliklarimiz da sadece onlar. Ben Gokce Bostan'da Tekke Onu Salataligini butun butun yikamadan yerken, oburunun onune Fransanin Boli sehrinin France Evenusunde soyup koymuslar. Yedikleri hiyar Marsilya'dandir, allah bilir! Aramizda ki fark yedigimiz hiyarlardan geliyor...

Hani o meshur filim yonetmeni var ya. Spielberg mi? Evet. Adam benim yaslarda. Kucuklugunde bahcelerinde oynarken, anasi babasi ogullarinin filmini cekmis. Oyuncaklari ile oynuyor. Amerikanin bilmem ne sehrinde. Babasi Bilgisayar Muhendisi, anasi muzisyen.

Biz? Besinci ara sokak da camurla oynuyoruz. Filmi buyuyunce yazlik sinemalarda gorduk.

Aramizda hic de oyle fazla bir fark yok. Iste o bilmem yuzde kac farkimiz o siralarda olgunlanmis.

Spielberg denilen adam eliyenlerle (Uzaylilarla) muzikle anlasabilmeyi hayal etmis. Biz kendimiz eliyen olarak onun buyudugu ulkeye gelmis, derdimizi anlatmaya calisiyoruz. Onun muzigini uzaydan gelen eliyenler bile anliyor, bizim bagirtilarimizi Amerika'ya bizden once gelenler tinlamiyor...

Ah o yuzde bilmem kaclik fark?

Ayni anda kopyamizin olmasindan vaz gectik. Ya bizden sonra bizim kopyamiz?
Etrafimizdakiler birbir bir gidiyor. Bizim kopyayi her elli yilda bir yeniliyorlar?

Hatiralar, hatiralar... Nereye kadar?

 
Toplam blog
: 798
: 2506
Kayıt tarihi
: 25.07.06
 
 

Harp Okulu 1974 mezunuyum. 1983'de Kurmay Subay olarak mezun oldum. 1987 yılında Silahlı Kuvv..