Tiyatro biletinin bedeli: Son 10 yıl

İki aydan az bir süre kala, yerel seçimlerde saflar iyice belirginleşmeye başladı.

Erbakan Hoca’nın meşhur bir sözü vardı:

“Türkiye’de iki tane parti var, Refah Partisi ve diğerleri!”

Şu anki siyasi tabloya baktığımızda, bu sözden asıl maksadı anlayabiliyoruz.

17 Aralık Dostmodern darbe girişiminden aylar önce siyaset mühendisleri bir senaryo yazmış, yazdıkları senaryoya uygun aktörleri de bulmuşlar, bilet bedeli olarak da ‘son on yıldaki ülkemizin kazanımlarını yok etme’ olarak belirlemişler ve halkımızı da bu gösteriye davet ediyorlar.

Bu yazılan senaryo öyle sinsi öyle sahtekârca ki, halkımızı aptal yerine koymaktan daha öte bir manası var bunun.

Ankara’da MHP kökenli bir isim CHP’den aday olacak, MHP ve CHP oyları bir yerde toplanacak, İstanbul’da CHP-MHP oyları Sarıgül’de toplanacak, İzmir Antalya gibi önemli şehirlerde de gene oylar CHP’ye gidecek. MHP’nin kazancı ne olacak? Yalnızca Ankara’da Mansur Yavaş!

Bu senaryoyu kimin nasıl yazdığı hiç önemli değil de, bu senaryonun amacının ne olduğu o kadar belli ki!

Yine Erbakan Hoca’nın, “tabelaları farklı zihniyetleri aynı” sözünü hatırlatmadan geçemeyeceğim.

Hangi vatansever insan bu tiyatroya, son on yılın kazanımlarını bedel olarak ödeyip izlemeye gider ki?

Ya da bu bileti alacak olanlar ne derecede vatanseverdir?

Futbol takımı tutar gibi siyasi parti tutma döneminin hala bitmediğini maalesef görmekteyiz. Hiçbir iş yapmasa da, belirli bir senaryonun ürünü olsa da ben, ağababalarımın dediği yere oy verir gerisine karışmam!

Vereceğin oyun akıbetini sorma derdine düşmezsen, önünü arkasını araştırmadan her senaryoya sazan gibi atlarsan, birileri de gelir ülkeni dizayn eder sen de aval aval bakarsın, onlar kaval çalarken.

Bu partiler bir şekilde birleşirken, arkalarına da Milli Görüş zihniyetine her daim düşman olan Cemaat’ i alırken, beri tarafta neler oluyor?

Neler olacak?

Saadet Partisinin lideri, Sayın Kamalak, Halk TV’de programlara konuk olup, Cemaat’ in, İsrail’in, Amerika’nın, CHP ve MHP’nin değirmenine su taşıyor.

Saadet partililer, hiçbir dönem yaşamadıkları rahatlığı son on yılda yaşadıklarını unutarak, her şehirde, ilçede ve beldede en güçlü kişileri aday gösterip, onların peşine takılıp bu günaha ortak oluyorlar.

Kusura bakmasınlar ama Saadetliler, 17 Aralık darbe girişiminin oluşturduğu ayrışmadan, çekişmeden, ihanetten bir şey anlamadılarsa onları gene Erbakan Hoca’nın bir sözüyle uyarmak istiyorum:

“Bre gafil! Ülke elden gidiyor sen İsrail’in peşine takılmış alkış tutuyorsun!”

mustafasus@hotmail.com

www.mustafasus.com