Tiyatroya ilk adım

Çocukken izlediklerimiz, gördüklerimiz, okuduklarımız derin izler bırakıyor hayatımızın diğer dönemlerinde. Alışkanlıklar bu şekilde yer ediyor belleğimizde.

Henüz bir anaokul öğrencisi iken sahne sanatlarıyla ilk tanışmam (beklenenin aksine tiyatro ile değil) opera ile olmuştu. İzmir Devlet Opera ve Balesi'nin (İZDOB) "Çingene Baron" isimli gösterisini izlerken üst balkonda, dilini anlamadığım şarkılar (!) ilk perdede biraz canımın sıkılmasına neden olsa da, son perdedeki görsel şölen gözlerimin heyecanla parlamasına sebep olmuştu. Henüz 5 buçuk yaşındaydım ve ana parterde oturanların orkestrayı dinlemeye geldiklerinden, balkondakilerin de sadece gösteriyi izlediklerinden emin olarak salonu terk etmiştim, çocuk saflığımla... Sonraları bu tanışma alışkanlığa dönüşünce de çok gülmüştüm kendime...

Eminim ki; Aralık Derneği'nin Mart, Nisan, Mayıs aylarında "10.000 Çocuk Tiyatroya" projesi ile tiyatroya ilk defa adımlarını atan bu küçük bedenler de, benimkine benzer deneyimler yaşamışlardır.Milli Eğitim Bakanlığı, İstanbul Devlet Tiyatroları ve Havaş tarafından desteklenen bu proje ile İstanbul'un çeşitli ilçelerinde eğitim gören ilkokul öğrencileri ve öğretmenleri Atatürk Kültür Merkezi çocuk tiyatrosu tarafından sergilenen "Kurşun Askerin Utancı" isimli oyunu izleme fırsatını elde ettiler. Çocuk hafızalarında yer etti bu ilk tiyatro deneyimleri.

Bu deneyim onlar için tiyatro alışkanlığı kazanmanın ilk adımıydı.Biraz da şanslılardı aslında, böyle bir fırsat elde ettikleri için.Henüz kendi çevrelerinde bile tiyatro ile tanışmamış bir sürü insan varken...

"Kurşun Askerin Utancı" şimdilik bu sezona veda etti ama birçok tiyatronun çocuklar için hazırladıkları oyunlar yeni sezonda onlarla yeniden buluşacak. Bu ilk adımı alışkanlığa dönüştürmek için; haydi çocuklar hep birlikte tiyatroya....