Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Haziran '10

 
Kategori
Siyaset
 

TÖB-DER yeniden açılıyor

Kapatıldıktan sonra doğanların öğretmen oldukları TÖB-DER, bir avuç gönüllünün ısrarlı hukuk mücadelesi sonucunda yeniden açılıyor.

12 Eylül öncesi Türkiye’ nin en etkili demokratik kuruluşlarından biri olan TÖB-DER o dönemde mevcut öğretmenlerin büyük çoğunluğunu örgütleme başarısını göstermiştir. Demokratik Öğretmen Hareketinin öncüsü olmanın ötesinde Türkiye’ de verilen barış ve demokrasi mücadelesinin en güçlü bileşenlerinden biri olan TÖB-DER, 12 Eylül askeri rejiminin el koyduğu, ciddi ölçüde mal varlığına da sahipti.

Bir dönem Genel Başkanlık da yapmış Talip Öztürk’ le birlikte yüzlerce üyesini faili meçhul cinayetlerde yitiren TÖB-DER, haksız ve hukuk dışı bir uygulamayla kapatılmasına karşı verdiği mücadeleyle aynı zamanda 12 Eylül yönetimine karşı da önemli bir başarı kazanmış olacak. TÖB-DER’ in yeniden açılması için verilen mücadele; yeni, sivil, demokratik bir anayasanın oluşturulması konusunda gönülsüz davranan, ayak süren sözde demokratlara da önemli bir ders vermiş olacak. TÖB-DER’ i tanımayanlar ya da o dönemi yaşamamış olanlara hatırlatmakta yarar var. Türkiye’ de kısmi demokratik hakların verildiği 1960 sonrası dönemde parlamentoya girme başarısı gösteren TİP’ le birlikte sınıf sendikacılığının da DİSK’ le birlikte demokrasi sahnesinde yer alması eğitimcileri de TÖS (Türkiye Öğretmenler Sendikası) etrafında topladı. Köy Enstitülü öğretmenlerin öncülüğünde kurulan TÖS, üretime yönelik, demokratik eğitimin önem ve gerekliliğine inanan devrimci-demokrat öğretmenlerin başlattığı aydınlanma mücadelesinin inatçı ve kararlı savunucusu oldu.

12 Mart Askeri darbesinin ardından kapatılan demokratik kuruluşların yerine daha sonra yeni siyasi oluşumlarla birlikte eğitimcilerin ekonomik, sosyal, demokratik hak ve taleplerini savunmak üzere TÖB-DER (Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği) kuruldu. Kısa sürede her kademedeki eğitimcilerin sıcak ilgi ve güvenini kazanan TÖB-DER, artık Türkiye’ de barış ve demokrasi mücadelesinin en güçlü kalelerinden biri, aydınlanma karşıtı karanlık güçlerin korkulu rüyası olmuştu. Faaliyet gösterdiği dönemlerde yasal ve demokratik mücadele veren TÖB-DER, Ülkemizi 12 Eylüle götüren koşullarda her zaman bireysel teröre, silahlı mücadele yöntemlerine karşı da mücadele vermiştir. Derneklere göre daha üst örgütlenmeler olan sendikaların bile başaramadığı ölçüde öğretmenleri demokrasi mücadelesine çekebilen; devrimci, demokrat, ilerici tüm kesimlerle işbirliği yapan TÖB-DER, toplumdan gördüğü anlamlı destekle de dönemin statükocu iktidarlarına karşı muhalif tavrını sürdürmüştür. 12 Eylül darbesini yapmak için uygun ortamı oluşturanlar sözde terörü önlemek için Sıkıyönetim ilan etmişlerdi. Dönemin Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi, 1979 yılında yüzlerce vatandaşımızın katledildiği Kahramanmaraş toplu katiamını protesto ettikleri gerekçesiyle öğretmenlerin demokratik örgütü TÖB-DER’ i kapattı, üyelerini sürgüne gönderdi, meslekten uzaklaştırdı, hapsetti.

Dünyada oluşan yeni siyasi dengelere uygun, bölgemizi de yeniden yapılandırmak isteyen egemen güçlerin isteği doğrultusunda önce koşullarını oluşturup, ardından yönetime el koyan 12 Eylül yönetimi bilindiği üzere Türkiye de var olan tüm yasal, demokratik kuruluşları kapattı, yöneticilerini uydurma suçlamalarla cezaevlerine koydu, işkencelerden geçirdi. Kamu görevinde olanları mesleklerinden attı. Yapılan bu faşizan uygulamalardan en çok mağdur olan kesimlerin başında da öğretmenler geliyordu. Binlerce TÖB-DER üyesi bugün anayasada yer almayan 141.nci maddeden cezalar aldı, on binlerce öğretmen hukuksuz biçimde meslekten atıldılar. Doğal olarak 12 Eylül yöneticileri öncelikle daha örgütlü ve direngen kesimlere saldırdılar.

O dönemin en örgütlü ve mücadele deneyimi olan örgütü TÖB-DER de bu hukuk dışı, antidemokratik saldırılardan payına düşeni aldı. Ancak, 12 Eylülün gözü dönmüş yöneticileri öylesine pervasız davrandılar ki, bir gün gelip bunların hesabının sorulacağını düşünmediler. Yasalara uygun biçimde kurulmuş olmasına karşın gizli örgütmüş gibi gösteren askeri mahkemeler TÖB-DER yöneticilerine onlarca yıllık cezalar verirken, yurt dışına çıkmak zorunda kalmış yöneticilerin davasında sivil mahkeme adil bir yargılama yaparak TÖB-DER yöneticilerini ve daha önemlisi tüzel kişilik olarak TÖB-DER i akladı. Bu emsal karardan yola çıkarak TÖB-DER’ in yeniden açılmasını talep eden öğretmenler, 12 Eylül yönetimince el konulan gayrimenkullerini de talep ediyorlar.

Büyük bölümü şimdi emekli ya da yaşamını yitirmiş, yaşayanların en genci elli yaşın üzerinde olan TÖB-DER’ liler bir kez daha Türkiye’ de barış ve demokrasi mücadelesinde en duyarlı ve kararlı bir örgütün üyesi olmanın haklı onur ve gururunu yaşıyorlar. Kuşkusuz işlevsel olarak TÖB-DER eski konumunda olmayacaktır, ona böyle bir misyon yükleme hakkımız da yok. Ancak belki de yeni bir Vakıf kurularak; TÖB-DER ve Köy Enstitüsü geleneği, demokratik eğitim anlayışını sürdürme şansı, bu konuda diğer demokratik kuruluş ve sendikaların verdiği mücadeleye katkı koyma olanağı doğacaktır. Eski bir TÖB-DER yöneticisi olarak bu mücadelede emeği geçenleri yürekten kutluyorum. 12 Askeri vesayet rejiminde açılan her gedik; yeni, sivil, demokratik bir anayasanın yolunu açacaktır.

ayhanongun@gmail.com

 
Toplam blog
: 396
: 168
Kayıt tarihi
: 13.01.10
 
 

Barış içinde, birlikte yaşayabilmek adına insan ve emek odaklı paylaşımlardan yanayım.   Öğretmen..