TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu sistemi eleştirdi: Hepimiz defoluyuz

Geçen hafta Kuşadası Ticaret Odası’nın yeni hizmet binalarının açılışı vardı. Bu açılışa Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da katıldı. Açılışın ardından yeni binanın konferans salonunda Aydın İli Müşterek Oda/Borsa ve İş Adamları Toplantısı yapıldı. Toplantının böyle uzun bir adı vardı ama, aslında olayı benim için önemli yapan Hisarcıklıoğlu’nun dile getirdiği tespit ve değerlendirmelerdi.

Oldukça uzun bir konuşma yapan TOBB Başkanının değerlendirmelerinden aldığım notları sizlerle paylaşacağım.

***

Hisarcıklıoğlu konuşmasına vizyon sahibi olmanın önemini vurgulayarak başladı. Genç ve kadın girişimcilere verdiği önemi vurgulayarak bazı vurgular yaptı.

Zengin bir toplum ve zengin bir ülke olabilmek için genç ve kadın girişimcileri arttırmalıyız. Ülkemizde kadınların iş gücüne katılımı %25, girişimcilik oranı ise %7’dir. Bu bir israftır. Aslında bir büyük potansiyelimizi değerlendiremediğimiz ortadadır. Kadın girişimcilerimiz de genç kızlara örnek olmalıdırlar.

Aydınlı hanımların bir avantajı var. Aydın’ın bayan Belediye Başkanı Özlem Hanım bayan girişimciler için bir avantajdır.

Doğrusu Başkanın bu düşüncelerine katılmamak mümkün değil. Bundan otuz yıl önce Almanya’da insanların kadın-erkek omuz omuza çalışarak ürettiklerine ve böyle zenginleştiklerine tanık olmuştum.

***

Aydın’ın tarımsal zenginliklerine de değinen Hisarcıklıoğlu bunların bize tanrının bir lutfu olduğunu ifade etti.

Allah’ın size bir lutfu olarak burada doğmuşsunuz. İmkanlarınızı doğru kullanın. İşi marka haline getirin. Bu iş birlikte olur. Aynı dili konuşmak yetmez, aynı duyguyu da paylaşmak gerekir.

İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır. Bir kişiyi istihdam etmek sevaptır. Paranızı işe yatırın. Hem para kazanın, hem de ülkeye yararlı olun.

***

Konuyu turizme getiren Başkan burada da bir çarpıklık olduğunu iddia etti.

Dünyada kriz nedeniyle turizm azalırken Türkiye’ye gelen turist sayısı %3 arttı. Ama kişi başına düşen harcamada çok gerideyiz. Akdeniz çanağının en iyi tesisleri ve en kaliteli hizmeti bizde ama, en az biz kazanıyoruz. Çünkü sürekli olarak birbirimizin ayağına basıyoruz.

Aslında sahil kentlerinde nüfus çok değişkendir. 50 bin olan nüfus yaz dönemlerinde 500 bin oluverir. Eğer devlet elli bine göre değerlendirirse beş yüz bine hizmet götürmek imkansız hale gelir. Bu, yaz göçü nedeniyle Türkiye’nin nüfusu 70 milyon değil, 97 milyondur. Buna göre değerlendirme yapılmalıdır.

***

Başkan Hisarcıklıoğlu işsizliğin azalması için ekonominin büyümesi gerektiğini ifade etti.

2002-2007 arasında yılda %7’den toplam %49 büyüdük. Bu dönemde üç milyon iki yüz bin kişiye istihdam sağlandı. 2007’de bereketimiz kaçtı. Büyüme inmeye başladı.

Dünya krizi 2008’de başladı ama bizde 2007’den itibaren iniş başladı. Bütün dünyada siyaset ekonominin önüne geçti. Dünya kaybetti, en çok da biz kaybettik. Birbirimizle didişerek ortak aklı kaybettik.

Kişi başına düşen milli gelir Avrupa’da bizim üç katımız, Amerika’da dört katımız. Yani biz onlardan dört kat hızlı büyüyemezsek aradaki makas daha da açılacak. En az beş kat hızlı büyümeliyiz ki makas kapanmaya başlasın.

Benim Avrupa’dan eksiğim yok. Biz daha zekiyiz. Ama adam benden daha ileride. Altı kişiden biri işsiz. Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir. İşsizler ordusuna her yıl 700 bin genç katılıyor.

***

Sistemin kötülüğünden şikayet eden Hisarcıklıoğlu bazı örnekler de verdi.

2004-2009 yılları arasında Dolar %7, Euro %20 artmış. Fiyatlar ise %50 artmış. Asgari ücret %64 artmış. Benzin %47, elektrik %45 artmış. Yani ben rekabette geri gitmişim.

Vergi ve prim borçları yeniden yapılandırılmalı. 90 milyar borcun 40 milyar lirası faiz borcu. Devlet kendisi %9 ile borçlanıyor. Enflasyon da %9 ama alacakları için %30 faiz ve ceza kesiyor.

Dünyanın en büyük otobüs ihracatçısıyız ama büyük şehirler otobüslerini dışarıdan alıyorlar.

Afyon’dan Çin’e mermer gönderiyor, sonra da oradan mermer ithal ediyoruz.

***

Güçlü ekonomi ve kaliteli demokrasinin ayrılmaz değerler olduğunu savunan TOBB Başkanı şu anda dünyanın 17. büyük ekonomisi olan Türkiye’nin uzun vadede önce ilk ona girmeyi, daha sonra da dünya lideri olmayı hedeflediğini iddia etti.

Kayıt dışı olduğu sürece kaliteli demokrasiden söz edilemez. Sen hesap sormaya kalkarsan hemen ‘defterleri getir’ diyorlar. Ayağın titriyor, çünkü defolusun.

Herkes birbirini idare ediyor. Devlet bize hesap soruyormuş gibi yapıyor, biz de onlara hesap sorar gibi yapıyoruz. Aslında herkes birbirini idare ediyor. Bizim vergiler harcanıyor ama hesabını soramıyoruz. Ben hesabımı verebilmek istiyorum, sistem beni hesap veremez hale getiriyor.

Dünyada en pahalı motorin bizde. Bir liranın 33 kuruşu benzin, kalanı vergi. Vergi artarsa kayıt dışı artar. Böyle olunca da ucuz mazot, yani kaçakçılık başlar. Eğer rekabet şartları ortadan kalkarsa mecburen sisteme uyup kayıt dışı çalışacağım. Çünkü ayakta kalmam, evime ekmek götürmem, yanımda çalışanlara bakabilmem ve borçlarımı ödeyebilmem lazım.

Açık ve şeffaf olup herkes hesabını vermezse ileri gidemeyiz. Bu ülkede en üstten en alta kadar kimse hesabını veremiyor. Hesap soramayan zaten hesap veremez. Bu durumda vatandaşlık hükmü de kalmaz.

Bizi defolu hale getirdiler. Böyle değişikliklerle bu iş olmaz. Sıfırdan yeni bir anayasa gerekir. Hanginiz kendi milletvekilinizi seçtiniz? Kızma hakkınız yok. Milletvekili kendisini seçene hizmet eder. Gücünü senden almıyor ki senin için konuşsun. Sizler lidere oy veriyorsunuz, ona da ulaşıp hesap soramıyorsunuz.

Hukuk sistemimiz de ıslah edilmeli.Karşılıksız çeklerin %95’i yargısız tahsil ediliyor.Kalan %5 de sırf batak yazmak için mahkemeye veriliyor.

***

Son olarak Türkiye’nin bir saatlik mesafede 1.2 trilyon Dolar, iki saatlik mesafede 7.6 trilyon dolar ve üç saatlik mesafede de 9.4 trilyon dolarlık bir pazara komşu olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu’nun konuşmalarından tuttuğum notları aktardım. Umarım yararlı olur.